Çocuk yaşta hastalarını ketamin kullanıp manipüle eden ve ailelerinin istismarına uğradıklarına yönelik iftira atmalarını sağlayan Prof. Dr. Salih Zoroğlu yanında kısa süreli staj yapan bir öğrenciye de benzer bir tedavi uygulamaya çalışmış. 

Ersin Eroğlu-Hazar Dost

Eski İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu çocuk hastalarına uyuşturucu ilaç (ketamin) verip manipüle ederek ailelerini cinsel istismarla suçlattığı iddiasıyla 17 Eylül’de tutuklanmıştı.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Salih Zoroğlu ile ilgili iddianameyi hazırladı.

Savcılığın hazırladığı dosyaya tanık sıfatıyla ifade veren genç psikolog Haziran 2022’de Prof. Zoroğlu’nun Bakırköy’deki kliniğinde gözlemci olarak çalışmaya başladığını anlattı ve “Salih Zoroğlu’nun CV’sini de inceledim ve önceki görev yerlerinde başarılı bir doktor olduğu düşüncesiyle yanında çalışmaya karar verdim” dedi. 

Zoroğlu’yla yaptığı iş görüşmesinde kliniğe her gün en az 3-4 ensest vakası geldiğini ve yine her gün Çoklu Kişilik Bozukluğu (ÇKB) vakası gördüğünü söylemesine şaşırdığını anlatan tanık “Bir psikolog olarak şok olmuştum. Çünkü ne ensest ne de ÇKB hastalığı toplumda bu kadar yaygın değildir” dediği ifadesinde profesör unvanı nedeniyle Zoroğlu’na karşı çıkamadığını söyledi. 

Prof. Dr. Salih Zoroğlu hakkında yaptığımız haberleri sırasıyla aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz:

Profesör Zoroğlu dosyasını açtıran olay: Her şey ‘A Plus’ hastayla başladı

Gözlemci olarak kliniğe gidip gelmeye başladığı sürede bazı çocuklarla tanıştığını anlatan tanık “Dışarıdan baktığınızda Salih Hoca tüm hayatını mesleğine adamış, çocukları ve gençleri aile şiddetinden kurtarmaya çalışan bir adam gibi gözüküyordu, ancak işin içerisindeki biri olarak bana böyle gelmiyordu” dedi. Tanık Zoroğlu’nun birçok prosedürü meslek etiğine uygun yapmadığını söyledi. 

İfadesine “Salih Hoca kliniğe gelen birçok çocuğa ÇKB tanısı koyuyordu. Bunlar dışındaki bir takım çocuğa da genel olarak otizm ve hiperaktivite teşhisi konuyordu. Klinikte testler titizlikle uygulanmıyor, buna rağmen onlardan da seans dışında ayrı ücret alınıyordu” diyerek devam eden tanık sadece gördüklerini değil yaşadıklarını da savcılığa aktardı. 

Zoroğlu’nun kendisini de terapi uygulamak için görüşmeye çağırdığını ve ÇKB tanısı koyduğunu belirten tanık “Şimdi de Salih Hoca’nın benim üzerimde yaptıklarından bahsedeceğim” diyerek yaşadıklarını anlattı.

Tanık genç psikolog birçok gece Zoroğlu’ndan ısrarlı mesajlar almış ve ısrar üzerine yüz yüze görüşmeyi kabul etmiş.

Zoroğlu’nun görüşmede hayal dünyasındaki karakterleri çağırmasını istediğini, rol gereği bunu yaptığını anlatan tanık, ilk görüşmede Zoroğlu’nun bir anda kendisine “Baban seni istismar etmiş” dediğini belirtti. 

Görüşmenin ardından bir daha kliniğine dönmediğini ve dönmek istemediğini söyleyen tanık Zoroğlu’nun ısrarla mesaj atıp tedavi konusunda ikna etmeye çalıştığını da aktardı.

“Hastaya direkt ‘baban mı yoksa annen mi taciz etti’ diye sormaktan bıktım”

Savcılığa verdiği ifadede tanık Zoroğlu’nun bu tarz davranışlar sergilemeye 2016’da cezaevine girdikten sonra başladığını,  bunu sohbet arasında yanında uzun süredir sekreter olarak çalışan İnci’nin söylediğini belirtti.  

İddianamedeki delillere göre Zoroğlu’nun hastalarına yaklaşımının değiştiğini ilk fark eden sekreteri İnci değildi.

Salih Zoroğlu’nun eşi Özgül Zoroğlu ve klinikte çalışan Ahmet Aktaş’ın aralarında Prof. Zoroğlu’nun hastalara ‘çok kolay’ aile içi istismar teşhisi koymasının doğru olmadığına dair konuştuğuna ilişkin kayıtlar var.  

Söz konusu konuşmada Özgül Zoroğlu “Yani ona yardım etmek için tanıştığı herkesi 15 dakika sonra düşmana çevirebilecek bir tarzı gelişti” derken, dosyadaki şüphelilerden Ahmet Aktaş’ın “Ama ben şundan bıktım artık… Hastaya direk şunu soruyoruz ‘Seni baban mı taciz etti yoksa annen mi?’ İlk gelen hastaya bunu söyleyince adam da haliyle biz nereye geldik böyle diyor” dediği kayıt dava dosyasına da girdi.

Prof. Zoroğlu’nun eşinin sonraki mesajlarda “İlk soru seni kim taciz etti olabilir mi, düşünmüyor hiç. Bunları Salih Bey’e söyleyince ben de abuser yandaşı/destekçisi (istismarcı kişilik) oluyorum” diye yazması iddianamede yer buldu.