Van'da 27 Eylül'de kaybolan ve dün cesedi bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in cenazesi Diyarbakır'da toprağa verildi. Rojin'in cenazesini kadınlar omuzladı.

Van’da 27 Eylül’de kaldığı yurttan çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in kaybolmasından 18 gün sonra dün cansız bedenine ulaşıldı. Rojin Kabaiş’in cenazesi Diyarbakır’da bugün toprağa verildi.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş 27 Eylül’de kaldığı yurtta akşam yemeğini yedikten sonra dışarı çıkmıştı. Geri dönmeyen Rojin Kabaiş’e telefonla ulaşamayan arkadaşları 28 Eylül’de saat 12.00 sıralarında polise haber vermişti.

Rojin Kabaiş’in 27 Eylül’de saat 18.30 sıralarında Van Gölü Sahili’ne çakıl taşı toplamaya gideceğini söylediği, birlikte gitmeyi teklif ettiği arkadaşının olumsuz yanıt verdiği tespit edilmişti. 28 Eylül’de Van Gölü Sahili’nde Rojin’e ait cep telefonu, kulaklık, kek ve su bulunmuş, telefon incelenmek üzere polise teslim edilmişti.

Telefonla konuştuğu annesine markete gidip kahve, su ve kek alacağını söyleyen Rojin için polis, Jandarma Sahil Güvenlik, AFAD ve Büyükşehir Belediyesi’nin itfaiye ekipleri arama başlatmıştı.

Tabutu kadınlar omuzladı

Van Adli Tıp Kurumu’nda otopsi işlemleri yapıldı. SABAH’tan Nazlı Timur’un haberine göre ilk incelemelerde Rojin’in cesedinin uzun süre suda kaldığı ve bundan dolayı cesedinin şiştiği, kıyafetlerinin üstünde olduğu ve herhangi bir darba maruz kalmadığı belirlendi. Otopsi yedi saat sürdü, 100’e yakın örnek incelenmek üzere İstanbul’a gönderildi.

Rojin’in kesin ölüm sebebi belirlenemedi.

Otopsinin ardından Rojin’in cenazesi baba Nizamettin Kabaiş ve akrabaları tarafından teslim alınarak kara yoluyla Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesi Yeniköy Mezarlığına getirildi.

Burada Yeniköy Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından tabutu kadınlar omuzladı. Kabaiş’in cenazesi Yeniköy Mezarlığında gözyaşlarıyla toprağa verildi. Cenazeye Kabaiş’in yakınlarının yanı sıra Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük ve vatandaşlar katıldı.

Rojin Kabaiş’in cenazesinden görüntüler:

‘Sahilde yürürken gördüm’

Kabaiş’in cansız bedenini görerek ekiplere haber veren Mehmet Emin Anka sahilde yürüdüğü sırada cansız bedeni fark ettiğini söyledi.

Anka “Buraya bahçeyi sulamak için geldim. Sonra bekçi arkadaşla sahile indik. Bekçi basketbol potasının demirini düzeltirken ben kıyıya doğru geldim. Kıyıya baktığımda ceset gibi bir şey vardı. Bekçi arkadaşa gösterdim. O da ceset olduğunu söyledi. Sonra jandarmaya haber verdik, görevliler geldi” diye konuştu.

Ayakları simsiyah, vücudu şiş

Site bekçisi Oktay Aycan da A Haber’e yaptığı açıklamada “Saat öğlen 14 sularında Mehmet Emin amca ile aşağı indik, o birinin bahçesinde sulama yapıyordu. O sırada sahilde ceset gördüğü söyledi. Yakına gidip bakalım dedi ama ben izin vermedim, hemen jandarmayı aradım. Saat 14:15 civarındaydı, biz yaklaşmadık. Savcı gelene kadar dokunmadık ve kumsala inmedik. Cesedi suya sıfırdı ve dalgalar vuruyordu. Sarı terlikleriyle görünmüştü en son, ama ben görmedim, üstünde siyah tayt vardı. Savcıya da ifade verdim zaten. Ayakları simsiyahtı, vücudu şişti. Yüzüstü yatıyordu kumsalda, dediğim gibi savcı gelene kadar da inmedik aşağı” dedi.

Baba Nizamettin Kabaiş

‘Çocuğuma zarar vermişler’

Rojin’in cenaze töreninin ardından baba Nizamettin Kabaiş muhabirlere konuştu.

Nizamettin Kabaiş “Rojin bir gece boyunca yurda gitmedi, öbür gün saat 12’ye çeyrek kala beni aradılar. Diyor ‘çocuğun gelmemiş’. Benim haberim nasıl olsun çocuğumun gelip gelmediğinden. Kenarda tel örgü yoktu, kamera yoktu, ışık yoktu. Çocuk demiş ki ‘Gideceğim biraz çakıl taşı toplayacağım’. Benim tahminim serseriler orada görmüş, çocuğuma zarar vermişler” dedi.

Baba Nizamettin Kabaiş 28 Eylül’den bugüne adeta yaşlandı.

‘Mutlaka başına bir şey getirmişler’

“Çocuğumun başına mutlaka bir şey geldi” diyen acılı baba “İdam etsinler onları. Zararsız küçücük Rojin’den ne istediler. Rojin’in kime ne zararı vardı ki? Niye böyle yaptılar. 24 kilometre uzağa gece o çocuk tek başına gitmez. Ben orayı görmedim. Yurdun yanındaki göl derin değil. Eğer gitselerdi orada boğulma tehlikesi yoktu. 50 kilometre dalgıçlar ileri gidiyor, daha bir karıştı. Çocuğumun başına birileri bir şey getirmiş mutlaka. Tek başına oraya gitmez. Oradan suya girse de oraya kadar gitmez. Bir vahşet vardır. Birileri mutlaka yapmış. Ben devletten bunu istiyorum. Bu vahşeti yapanları en yakın zamanda ortaya çıkarsınlar. Cezaları da idam olsun. Bir daha da Rojinler gitmesin. Acılara son verelim. Çocuklardan, kadınlardan ne istiyorlar” dedi.

Van Baro Başkanı Sinan Özaraz, Van Cumhuriyet Savcılığı tarafından Rojin Kabaiş’e ait dosyaya gizlilik kararı verildiğini, ön otopsi raporunun da gizlilik kararı gerekçesiyle aileye ve kendilerine verilmediğini söyledi. Rojin’in vücudundan alınan 100’e yakın numunenin incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiğini söyleyen Özaraz, “Otopsi sırasında Baro olarak uzman talebinde bulunduk. Ancak bu talebimizi savcılık reddetti. Daha sonra aileyle şifa ile görüşerek vekaleti aldık ve bu durumu ilgili savcıya da bildirdik. İstanbul’a gönderilen numunelerin sonuçlarını bekliyoruz” dedi.

Maalesef kötü haber: Rojin’in cesedi 18 gün sonra Van Gölü kıyısında bulundu