“Rasim’le uzlaşıp anlaşarak evliliğimizi bitirme kararı aldık. O benim her zaman yüreğine ve aklına güvendiğim dostum ve fikirdaşım olacak. İlişkimiz hep baki kalacak. Çocuklarımız için medyadaki meslektaşlarımdan sürece saygılı olmalarını rica ediyorum.”
Gazeteci Nagehan Alçı Temmuz 2023’te 10 yıllık eşi, ikiz kız çocuklarının babası ve meslektaşı Rasim Ozan Kütahyalı’yla boşanma kararı aldıklarını bu sözlerle duyurdu.
Çift üç ay sonra boşandı.
AK Parti’ye yakın olduklarını hiçbir zaman saklamamaları, Ergenekon davası başta olmak üzere Türkiye’nin yakın tarihine geçen pek çok gündem başlığında yaptıkları spekülatif yorumlar nedeniyle özellikle muhalif kanadın tepkisini çeken çift birbirlerini destekliyor, hatta Kütahyalı, canlı yayındaki eşine kişisel X (eski adıyla Twitter) hesabında yayınladığı mesajlarla ‘akıl dahi veriyordu.’
Ancak bunun krizli bir evlilik olduğu hiçbir zaman açıkça konuşulmadı. İlk sinyal, boşanmalarından sonra Nagehan Alçı’dan geldi. Gazeteci katıldığı bir programda “Doğru bir evlilik miydi?” sorusunu şöyle yanıtlıyordu:
“Bu çok zor bir soru. Şikayet etmek istemiyorum, bana çok şey kattı ama beni yordu da. Birbirimize daha benzeyen insanlar olsaydık hayat daha kolay olurdu.”
Tabiri caizse bombanın pimi geçen haziran ayında çekildi. Alçı ilk kez hem fiziki hem de psikolojik olarak evlilikleri boyunca Kütahyalı’dan şiddet gördüğünü duyurdu:
“Nihayet geçen yıl cesaretimi toplayıp sırf bu şiddet ve işkenceden kurtulmak için dava açtım fakat yine tehdit edilerek bana dayatılan boşanma şartlarını kabul ettim. Ancak boşanmakla da şiddetten kurtulamadım sevgili hemcinslerim… Her gün hakarete ve iftiraya uğramaktan, tehdit edilmekten kurtulamadım.
Ama artık susmayacağım. Gerekli hukuki süreçleri başlatıyorum. Hukuka ve adalete güvenim tam. Şayet benimle empati kuran kadınlar varsa, onlara diyorum ki sizi çok iyi anlıyorum ama lütfen susmayın.
‘Boşansanız da şiddet devam ediyor’
Sustukça şiddet devam ediyor. Boşansanız da ediyor. Sizi kendi malı, yönetebileceği bir kukla gibi gören, aşağılayarak özgüveninizi ayaklar altına alan, size el kaldıran, yıllarca biriktirdiğiniz emeklerinizi sömüren, çalışmalarınız karşılığı kazandığınız tüm kazancınızı elinizden alan erkeklere karşı sesinizi yükseltin.”
Bu sözleri çok konuşulan Alçı yaşadıklarının detaylarını da geçenlerde gazeteci Nevşin Mengü’nün programında anlattı.
Anlattığına göre Kütahyalı sadece Alçı’ya şiddet uygulamamış, kadının hayatına biri girince başka numaralardan medya yöneticilerine, gazetecilere, hatta siyasetçilere iftira içerikli pek çok mesaj göndermiş. Nagehan Alçı aleyhindeki bu mesajları Kütahyalı’nın kendisine polis süsü vererek üçüncü kişilere gönderdiğini şu sözlerle dile getiriyor:
- “(…) Şu an görüştüğüm biri var. Yabancı bir diplomat. Rasim bunu öğrendikten sonra daha da çirkinleşti. Güya liberalim diyen bir adam kendine birkaç telefon alıp oraya buraya telefon etmiş. Yunan ajanı olduğum, ilişkim olan kişinin Türk düşmanı olduğu gibi iftiralar atmış.”
- “(…) Bir keresinde benden bir şey istedi ve yaptıramadı. Çok kızmıştı. Hiç unutmuyorum ve ortamdan kaçmıştım. Geri geldiğimde çocukları televizyon karşısına oturtturmuş ve benim yıllar önceki bir videomu açmış. Rasim’le evlenmeden önce gazetecilik yaptığım için arada televizyon programlarına katılıyordum.
- (…) Benim böyle kötü göründüğüm bir yayını bulmuş. Şu halimden 3-4 kilo fazlayım ve çok da özenli giyinmediğim için yorgun ve paspal göründüğüm bir yayın. Onu çocuklara açmış ve beni parmağıyla göstererek ‘Çocuklar işte anneniz bu kadar çirkin ve şişmandı. Onu ben yarattım’ dedi.”
Kütahyalı’nın bir ‘hukuk tanımaz’ olduğunu belirten Alçı avukatının kendisine devamlı olarak “Ben hayatta böyle bir şey görmedim” dediğini anlattı:
“Çünkü hukuk tanımayan biri sistemde her türlü hareket edebiliyor, bunu anlayamıyoruz biz. Her şeyi aldı. Lira nafaka ödemiyor. ‘Ya nafaka ödememek diye bir şey olamaz, nafakayı alırsın’ diyor herkes. Öyle olmuyor işte, alamıyorsun. Hacze koyuyorsun… Kaç kişi hacze koymuş meğer. Rahat, haczi falan da takmıyor, herkese borçlu, herkesle davalık, herkes mağdur. ‘Alabilen alsın’ diyor, hiç de rahatsız olmuyor.”
Gözlerin çevrildiği Kütahyalı ise bir süre sessiz kalmayı tercih etti. Ardından Gerçek Gündem’den Seyhan Avşar’a verdiği demeçte iddiaları ne yalanladı ne de doğruladı. Yalnızca ‘Alçı’nın çocuklarının annesi olduğunu ve hakkında kötü konuşmayacağını’ söylemekle yetindi:
“Kafamı kesseler Nagehan aleyhinde konuşmam. Prensip kararım bu. İki çocuğumuz var, şu an benim yanımdalar. Birlikte çok güzel vakit geçiriyoruz. Ben bu mesuliyetsizliği onlara karşı yapamam. Onlar artık 11 yaşında oldu, her şeyi okuyabiliyorlar, izleyebiliyorlar.”
Bu açıklamanın ardından ise dikkati çeken bir gelişme yaşandı ve Kütahyalı tarafından sahte isimlerle yazıldığı Nagehan Alçı tarafından iddia edilen mesajlar B Yüzü adlı sosyal medya hesabında yayınlandı.
‘Christodoulis ajan gibi Nagehan Alçı’yı kullanıyor’
Nagehan Alçı’nın Rasim Ozan Kütahyalı’nın kendisini polis olarak tanıtarak attığını öne sürdüğü mesajlarda yer alan ifadeler şunlar:
“Sayın Mustafa Ertekin Başkanım, şu an sizi izliyorum KRT kanalında ve hayran oldum dik duruşunuza.
Ben Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğunda görevli bir polis memuruyum. Koruma Şubede görevliyim.
Bu mesajı sizi Nagehan Alçı denen Yunan yandaşı sözde gazeteciyle aynı programda görünce yazmak istedim. Nihal Bengisu da vatan haini, Nagehan Alçı da vatan haini.
Size Türk Devleti’nin bir polis memuru olarak bir Türk milliyetçisi olarak bazı arka plan bilgilerini iletmek istiyorum Mustafa Bey.
‘Evli gibi yaşıyorlar’
Nagehan Alçı uzun süredir bizim görevimiz gereği iyi bildiğimiz Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu’nda görevli konsolos ve istihbaratçı Stavros Christodoulis ile birlikte yaşamaktadır. Evli gibi yaşıyorlar.
Yunan diplomatı Christodoulis normal biri değildir, koyu Yunan milliyetçisi düşünceleri polis teşkilatımızca bilinen bir istihbaratçıdır Mustafa Başkanım.
‘Angaje olmuş durumda’
Türk düşmanı bir diplomattır Stavros Christodoulis. Biz Beyoğlu koruma şube polisleri Christodoulis’in Yunan ajanı olduğunu biliyoruz, rapor da ettik.
Nagehan Alçı da bu Yunan ajanına uzun zamandır angaje olmuş durumda. Tamamen Christodoulis’in kontrolünde.
Yunan menfaatleri tarafından Nagehan Alçı yönlendiriliyor.
Devletimizin bize verdiği görev gereği Christodoulis’i 24 saat takip etmekteyiz. Ya Nagehan Alçı, Christodoulis’in evinde kalıyor. Tam manasıyla rezalet.
Yunan ajanı ile Nagehan Alçı arasında evlilik boyutunda çok ciddi bir ilişki var. Nagehan Alçı’yı koruma görevi verdiğimiz polis memuru Yasin kardeşimiz de tüm bunları biliyor ve düzenli olarak rapor ediyor.
Nagehan Alçı da eğer sorarsanız Yunan ajanı Stavros ile yaşadığı ciddi ilişkiyi inkar etmeyecektir. Edemez.
Eğer inkar ederse ilişkinin gerçeğini Nagehan Alçı’nın resmî koruması olarak gözüken, esasen görevi Nagehan Alçı’yı 24 saat takip etmek olan polis memuru Yasin kardeşimize sorabilirsiniz.
‘Aleni bir Türk düşmanı’
Stavros Christodoulis’in hem Türk milletine hem de Türk devletine ettiği küfürleri biz tek tek rapor ettik, üstlerimize bildirdik. Aleni bir Türk düşmanı şahıstan bahsediyoruz.
Yunanlıların istediği gibi Kürtçü propaganda yapıyor.
Nagehan Alçı’nın kendini bir Yunan milliyetçisi karanlık bir şahsa kullandırtıp Türk düşmanı propagandalara alet olması gerçeği ortadadır.
Nagehan Alçı’nın kamuoyunda çok tartışılan Türk düşmanı, Devlet düşmanı birçok çıkışının arkasında da Stavros Christodoulis’in olduğu çok açık.
Christodoulis Türkiye’de adeta ajan gibi Nagehan Alçı’yı kullanıyor.
Bu hakikatleri size yazmak istedim Mustafa Başkanım. Ben polis memuru Umur Zayioğlu Numaranızı bir müdürümden aldım Mustafa Başkanım, size güvenmemi ve size yazmamı müdürüm uygun gördü. Nagehan Alçı’ya emir veren Yunan ajanı Stavros. Başkanım ben 18 yaşından beri MHP’liyim.”