Yozgat Boğazlıyan T Tipi Kapalı Cezaevi’nde asılı halde ölü bulunan mahkum Okan Özgül’ün ailesinin yaptığı suç duyurusunun ardından kovuşturmaya yer yok kararı verildi. Avukatlar Boğazlıyan Cezaevi’nde birçok mahkumun sorun yaşadığını söyledi.
Uyuşturucu bulundurmaktan 20 ay hükmü bulunan Okan Özgül tutuklandıktan sonra İzmir Menemen Helvacı Cezaevi’ne sevk edildi. Özgül burada üç ay kaldıktan sonra “yer yetersizliği” nedeniyle Yozgat Boğazlıyan T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Ancak Menemen’deki cezaevinde yerde yatırıldığı için Boğazlıyan’a gönderilen Özgül burada da yerde yatmak zorunda kaldı.
Menemen Cezaevi’nde kaldığı süre boyunca hiçbir psikolojik sorununa rastlanmayan mahkum Okan Özgül’ün Boğazlıyan’a gönderildiğinde 17 aylık cezası kalmıştı. 30 yaşında ve bir çocuk babası Okan Özgül 22 kişilik koğuşa sevk edildi. Özgül’ün koğuşunda müebbet hapis cezası alan hükümlüler de vardı.
Mahkum Özgül Boğazlıyan Cezaevi’ne sevk edildikten sonra İzmir’de yaşayan ailesiyle yaptığı telefon görüşmelerinde psikolojisi ve genel durumuna dair bir sorundan bahsetmedi. Okan Özgül Boğazlıyan Cezaevi’ndeki ikinci ayından itibaren sorunlar yaşamaya başladı.
Cezaevinde psiko-sosyal servisi ile görüşen Özgül için “intihar riski olmadığı” tespiti yapıldı. Okan Özgül bu süreçte babasıyla telefon görüşmelerinde “Baba kafamın içinde sürekli sesler var sürekli konuşuyorlar” dedi. Baba Abdullah Özgül oğlunun konu ile ilgili Boğazlıyan Ceza İnfaz Kurumu’na tedavi görmek için dilekçe de verdiğini anlattı.
Aile ziyarete giderken ölüm haberini aldı
Okan Özgül ailesiyle telefon görüşmelerinde korkularını anlatmaya ve ölümden bahsetmeye, cezaevinde yemek yememeye başladı. Ancak cezaevi mahkum Özgül’ün durumuna müdahale etmedi. Aile son telefon görüşmesinde “Konuşamıyor musun bir sorun mu var, konuşamıyorsan evet-hayır ile cevap vermek suretiyle konuşalım” sorusuna “Evet” yanıtı alması üzerine Boğazlıyan’a gitmek üzere 2 Mart’ta bilet aldı. Okan Özgül ailesinin bilet aldığı gün hayatını kaybetti. Okan Özgül’ün kardeşi Gamze Doğru cezaevi yönetimi tarafından telefonla arandı, kendisine “5:30’da kardeşiniz kendisini asarak yaşamına son verdi” dendi. Aile Boğazlıyan’a giderek Okan Özgül’ün cenazesini teslim aldı.
Okan Özgül’ün ölümü üzerine ailesi savcılığa suç duyurusu yaptı. Suç duyurusunda Özgül’ün ölümünde Boğazlıyan Cezaevi İnfaz Kurumu’nun ihmali olduğuna dikkat çekti. Cezaevine mahkum sevki sırasında tedbir için ayakkabı bağcıkları dahi sökülürken Özgül’ün asılı bulunduğu kurumda demir tırabzanlar yapılmasına neden izin verildiği soruldu.
Savcılık 22 kişilik koğuştan sadece üç mahkumun ifadesini aldı
Boğazlıyan Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili Okan Özgül’ün 22 kişilik koğuşunda bulunan sadece üç mahkumun ifadesini aldı. Mahkumlar Okan Özgül’ün nevresimle demir tırabzanlara asılı bulunduğunu, son zamanlarda iyi olmadığını, psikolojisinin bozulduğunu hissettiklerini söyledi. Özgül’ü asılı bulduklarını söyleyen mahkumlar “Nevresimden kurtarıp aşağı indirdik, nefes almadığını gördük, infaz koruma memurlarına haber verdik” diye ifade verdi.
İfadesi alınan infaz koruma memurları Okan Özgül’ün ölümden bahsettiğini, psikolojisinin bozuk olduğu duyumları aldıklarını, olay günü şahsı asılı halde görmediklerini söyledi.
Savcılık ifadelerin ardından Adli Tıp Kurumu’ndan gelen “asılmak suretiyle yaşamını yitirdiği” raporuyla kovuşturmaya yer yok kararı verdi.
‘Okan problemsiz olduğu için sevk edildi’
Okan Özgül’ün ailesinin avukatı Sertuğ Köybaşı 10 Haber’e yaptığı açıklamada Boğazlıyan Cezaevi’ndeki sorunlara dikkat çekti. Köybaşı cezaevinde Okan Özgül gibi sorun yaşayan başka mahkumlar olduğunu söyledi.
Avukat Köybaşı “Dün Menemen T Tipi Cezaevi Müdürü ile görüştüğümüzde Okan’ın önce psikolog tarafından intihara meyilli raporu tutulduğu, akabinde raporun intihara meyilli olmadığı şeklinde daha sonra psikolog tarafından değiştirildiğini söyledi. Cezaevlerinde intihara meyilli, problemli kişilerin sevk edilmesi uygun değildir. Yani Okan problemsiz olduğu için sevk edildi” dedi.
Avukat Köybaşı “Boğazlıyan Ceza İnfaz Kurumu Müdürü’nün görüşülmek istendiğinde açıklama yapmaması, görüşmek dahi istememesi, bu olaya ‘ilahi adalet’ diyerek basit şekilde cevap vermesi ve bu durumu normalmiş gibi anlatması hayret verici. Kendi çabalarımız ve zorlamalarımız ile dosyanın savcısı ile görüşmeyi sağladık. Dosyanın savcısı ‘Aile ile görüştük, sizle aynı konuyu neden görüşelim’ şeklinde istemez tavırda olsa da, zorla da olsa görüştük. Nihayetinde görüşme çok sağlıklı değildi, ters tavırlar ile ne kadar sonuç alabilirsek dosyadan o kadar sonuç alabildik. Kurumların bu şekildeki tepki ve davranışları şüpheyi kuvvetlendiriyor” dedi.
‘Ne olduysa Yozgat’ta başladı’
Okan Özgül’ün ablası Gamze Doğru kardeşinin buradaki cezaevinde kalırken iyi olduğunu, bir sıkıntısı olmadığını dile getirmişti. Evrensel’den Emine Uyar’a konuşan Gamze Doğru “Ne olduysa Yozgat’ta başladı. Beni aradı, ‘Orası iyi mi?’ dedim, ‘Değil abla’ dedi. Martın 4’ünde görüşü vardı. Anneme babama bilet almıştık, açık görüşe gideceklerdi. Ayın 2’sinde saat 11.01’de gardiyan beni aradı. Kardeşimin kendisini astığını söyledi, nevresimle asmış, 22 kişilik koğuşta, sabaha karşı. Bunu söylediler” demişti.
Yozgat’taki cezaevine gittiklerinde uyuşturucu, gasp ve cinayet suçundan yatanların hepsinin aynı koğuşta tutulduğunu öğrendiklerini belirten Doğru “Kardeşimin cezası azdı. Orada cinayetten müebbet alanlarla birlikte kalıyormuş. Bir haftadan fazladır yemek yemediğini öğrendik. Koğuştaki arkadaşlarının, başgardiyanın kendisi ile ilgilendiği söylendi. Madem ilgileniyorlardı niye bize haber verilmediler, ‘Kardeşinizin durumu kötü, gelin’ niye demediler? Savcılıktan koğuş arkadaşı ile açık görüş talep ettim, kapalı görüşe izin verdiler. Koğuş arkadaşı ‘Herkesten uzakta idi, yemek yemiyordu’ dedi. Kardeşimi dışladılar, bir şey yaptılar diye düşünüyorum. Dersimli, Alevi olduğumuz için de dışlamış olabilirler” diye konuşmuştu.