Çağdaş Hukukçular Derneği’nin (ÇHD) tutuklu Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’ya, yurtdışında gösterime giren ‘Mahalle’ isimli filmin senaryo ekibinde yer aldığı için ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla açılan davada karar çıktı. Mahkeme, Kozağaçlı’nın beraatine karar verdi. Kozağaçlı, ÇHD üyesi avukatların yargılandığı dosya kapsamında tutuklu kalmaya devam edecek. Zaten bu davada tutuksuz yargılanıyordu.
Savcılığın iddianamesinde, filmde geçen bir görselle örgüte ‘subliminal mesaj’ verdiği iddia ediliyordu. Filmin bir kesitinde görülen dijital saatte görülen “SU 10 19:!6 22” ibarelerinin subliminal mesaj olduğu, savcılık tarafından şu ifadelerle ileri sürüldü:
“22 ibaresinin 2022 yılı, ‘SU’ ibaresinin Sunday (Pazar), 10 ibaresinin gün olarak değerlendirildiği, 2022 yılının ayları incelendiğinde yalnızca nisan ve temmuz aylarında 10. günlerin pazar gününe denk geldiği, 10 Nisan 2022 tarihinin Polis Haftası’na, 10 Temmuz 2022 tarihinin Gezi olayları sırasında hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz isimli şahsın ölüm yıldönümüne denk geldiğinin tespit edildiği, dijital saat görselinde eylem talimatının verilmiş olabileceği, filmin Mayıs 2022 tarihinde gösterime gireceğinden bahisle, verilmek istenen mesaj ile 10 Nisan Pazar gününe denk gelen Polis Haftası’nda saat 19.16’da gerçekleştirilebileceği, olası eylem sonrası filmde yer verilen görselle eyleme yönelik subliminal mesaj verilmiş olabileceği…”
Belgesel yönetmeni Sibel Tekin’in de iddianamesini hazırlayan savcı, Türkiye’de yayınlanmayan, ancak filme ait olduğu iddia edilen 114 dakikalık ham görüntülerin nasıl elde edildiğini belirtmeden Kozağaçlı’nın cezalandırılmasını istemişti.
Mahkeme iki kez iade etmişti
Mahalle isimli film nedeniyle Kozağaçlı’ya açılan davanın iddianamesi, mahkeme tarafından iki kez iade edilmişti. Mahkemenin ikinci iade gerekçesinde, “Filmin, iddianamede belirtilen ülkelerde gösterime girdiğine yönelik herhangi bir delil de sunulmadığı hususunun da belirtildiği ve bu iade nedenine ilişkin olarak Cumhuriyet Başsavcılığı’nca herhangi bir itirazda bulunulmadığı halde belirtilen eksikliğe yönelik olarak araştırma ve tespit yapılmaksızın yeniden iade düzenlenmiştir” denilmişti.
Savcılık ‘örgüt ideolojisi’ dedi, mahkemeye göre ‘delil yok’
Üçüncü kez hazırlanan ve kabul edilen iddianamede, Türkiye’de gösterime girmeyen filmdeki 1 saat 58 dakika 57 saniyelik görüntülerin incelendiği belirtildi. İddianamede, filmin Youtube’da yayınlanan 2 dakika 17 saniyelik fragmanında ise, ‘kentsel dönüşüm kampanyası ile DHKP-C örgütünün görüş ve ideolojisinin filme yansıtılmaya çalışıldığı’ ileri sürüldü.
Dün görülen davada mahkeme, Kozağaçlı’nın beraatine karar verdi. Mahkemenin beraat kararının gerekçesi, ‘delil yetersizliği’ oldu.
Avukat Yılmaz: Filmin nasıl elde edildiği dosyaya sunulamadı
Duvar’dan Can Bursalı’ya konuşan Kozağaçlı’nın avukatı ÇHD Ankara Şube Başkanı Ceren Yılmaz, “Her ne kadar delil yetersizliği gerekçesiyle beraat kararı verilmiş olsa da Selçuk Kozağaçlı, duruşma sırasında filmin içeriğinin suç olamayacağını ifade etti, biz de aynı kanaatteyiz. Türkiye’de uyuşturucunun yaygınlığı, kolluğun işlediği suçların yaygınlığı değerlendirildiğinde gerçekliği açık olan bir durumun filme konu edilmesini ‘örgüt propagandası’ sayıp dava açmak kabul edilemezdir. Film Türkiye’de vizyona girmemiş ve internette yayınlanmamış olmasına rağmen dosyaya filmi sunduğunu iddia eden kolluk duruşmalar sırasında filmi nasıl elde ettiğine dair bir evrakı dosyaya gönderemedi” dedi.
Dört senaristli film
Senaryosunu Veysel Sahin, Vedat Özdemir, Selçuk Kozağaçlı ve İnan Altın’ın yazdığı filmin yönetmenliğini de İnan Altın üstlendi. Filmde Melek Tanker, İzzet Başlak, Serdar Orçin, Selma Altın, Gizem Soysaldı, Nejmi Aykar, Miray Akay ve Defne Halman rol aldı.
Filmin tanıtımında “Bir yanı İstanbul Boğazı’na diğer yanı ise gökdelenlerin ışıltısına bakan, çiçekler ve ağaçlıklar içindeki bir gecekondu mahallesi, dev inşaat şirketlerinin tehdidiyle karşı karşıyadır. Paha biçilmez değeri olan mahallede yaşayan gençler, tehlikelere karşı mücadele etmek için mahalleliyi harekete geçirmeye çalışır. Bu kaos ortamında Rüstem ile Aslı, hayatlarının en özel gününe hazırlanmaktadır. Bu süreçte olup bitenler Aslı ve Rüstem’in düşündüklerinden farklı olur” ifadeleri kullanıldı.