AK Partili Şemdinli Belediye Başkan Yardımcısı’nın kardeşinin alkollüyken trafik kazasına karıştığı, işlem yapan polisler hakkında ise savcı tarafından gözaltı kararı verildiği ileri sürülüyor.
Söz konusu iddia tartışmalara neden olurken Hakimler ve Savcılar Derneği’nden (HAKSAV) açıklama geldi. Dernek ilçe emniyet müdürünün adliye bastığını iddia etti, yaşanan olaya ilişkin kamuoyunda manipülasyon yaratılmak istendiğini dile getirdi.
‘Savcılar herhangi bir kişi veya kurumu kayırmadı’
Açıklamada şöyle dendi:
“Şemdinli’de 9 Mayıs 2024 tarihinde Şemdinli Belediye Başkan Yardımcısı’nın kardeşinin de aralarında bulunduğu kişiler tek taraflı trafik kazasına karışmış, olayla ilgili Cumhuriyet Savcımız K.Ö. tarafından adli soruşturma başlatılmıştır. Olayda Emniyet görevlilerince soruşturma savcısı K.Ö.’ye eksik bilgi verilmiştir. Bunun üzerine Belediye Başkan yardımcısının kardeşinin de aralarında bulunduğu kişiler alkol muayenesine bizzat Savcımız K.Ö. tarafından gönderilmiş, yolcu olduğunu beyan eden ve alkollü olduğu tespit edilen Şemdinli Belediye Başkan Yardımcısının kardeşi Ş.Ş.’nin trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu bakımından, sürücü olduğunu iddia eden ve alkolsüz olan S.G.’nin suç üstlenme suçu bakımından şüpheli olarak ifadelerinin alınmasını da bizzat Savcımız K.Ö. istemiştir.
Olaya müdahale eden ambulans görevlilerinin ifadesinin alınarak sürücünün tam ve kesin tespiti için kamera araştırması yapılması talimatını da yine Savcımız K.Ö. vermiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere savcılarımız tarafından herhangi bir kişi veya kurum kayrılmamış, tam aksine olayın faillerinin bulunması için her türlü araştırma ve inceleme titizlikle yürütülmüştür.
‘Emniyet müdürü adliyeyi bastı’
Olayda kasten veya sehven soruşturma savcısı K.Ö.’ye eksik bilgi verilmesi, şüpheli durumların oluşması üzerine kazanın detaylı bir şekilde ortaya çıkartılması amacıyla soruşturma jandarmaya devredilmiştir. Nitekim Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 165. maddesi açıktır. İlgili maddeye göre ‘Gerektiğinde veya cumhuriyet savcısının talebi halinde, diğer kolluk birimleri de adlî kolluk görevini yerine getirmekle yükümlüdür.
Bu durumda, kolluk görevlileri hakkında, adlî görevleri dolayısıyla bu kanun hükümleri uygulanır’ düzenlemesi mevcuttur. Bu olayların yaşanması üzerine ilçe emniyet müdürü soruşturmayı kendisinden alan savcımız K.Ö.’ye halkın ve esnafın duyabileceği bir şekilde küfretmiştir.
Küfür olayı birden çok kişi tarafından yeminli tanık anlatımlarıyla doğrulanmıştır. Bunun üzerine küfrettiği ileri sürülen ilçe emniyet müdürü hakkında cumhuriyet savcımız A.K. tarafından soruşturma başlatılmıştır. Hakkında hakaretten soruşturma başlatılmasını hazmedemeyen İlçe Emniyet Müdürü M.H.G. emrindeki yaklaşık olarak 15 kişilik polis ekibiyle adliyeyi basmış, adliyedeki hâkim ve savcı korumalarının adliye dışına çıkması, diğer personel ve rütbelilerin ise adliyede kalması talimatını vermiş, Cumhuriyet Savcımız A.K.’nin üzerine yürüyerek parmak sallamış, görevini yapmasını engellemeye çalışmıştır.
‘Manipülasyon’ iddiası
İlçe Emniyet Müdürü H.G.’nin, neden hâkim ve savcı meslektaşlarımızın koruma polislerinin dışarı çıkması yönünde talimat verdiğinin, emrindeki 15 rütbeli polis memuruyla ne yapmayı amaçladığının detaylıca araştırılması gerekmektedir. Çünkü bilindiği üzere Şemdinli, güvenlik önlemlerinin en üst düzeyde olması gereken bir bölgededir ve meslektaşlarımız korumasız ve savunmasız bırakılmıştır. Daha da vahimi hâkim ve savcılarımızı koruması gereken polisler, hâkim ve savcılarımızın koruma polislerini dışarıya çıkarttırarak, hâkim ve savcılarımızın üzerine yürümüştür.
Görüldüğü üzere ilçe emniyet müdürünün ifadeye çağrılması kaza olayına ilişkin olmayıp, cumhuriyet savcımız K.Ö.’ye küfredilmesi olayına ilişkindir. Basında çıkan ve cumhuriyet savcılarımızın siyasi parti yetkililerini korumaya ve kollamaya yönelik ilçe emniyet müdürünü ifadeye çağırdığı hususları doğru değil, manipülasyondur.
İçişleri Bakanlığı’na çağrı
İlçe emniyet müdürü H.G. hakkında adliye baskını nedeniyle cumhuriyet savcımız Y.N. tarafından yeni bir soruşturma başlatılmış, sorumlu H.G. hakkında gözaltı kararı verilmiş olmasına rağmen H.G.’ye ulaşılamamış, H.G. birileri tarafından korunmuş ve kollanmıştır. Gelinen aşamada adliye basmak ve hâkim veya savcıya parmak sallamak kimsenin haddi değildir. Hâkimler ve Savcılar Derneği olarak sorumlulardan hukuk önünde hesap soracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Ayrıca sorumluların bir an önce açığa alınması için İçişleri Bakanlığı’nı göreve davet ediyoruz.
Adliye baskını faillerinin ve en alt rütbeli personelden en üst rütbeli personele kadar kim olursa olsun failleri koruyan ve kollayan kişilerin, yakalanarak adalete teslim edilmesi, sorumluların en ağır cezayla cezalandırılması için konunun takipçisi olduğumuzu, Kamuoyunun bilgisine arz ederiz.”