Isparta'daki Kadir Bey Camisi önündeki kaldırımda belediye personeli kılığındaki dört kişi iş makinesiyle kazı yaptı. Elektrik hattı ve doğal gaz borusuna zarar verince gözaltına alındılar, kazı yapılan yerden de sahiden tarihi eser çıktı.

Isparta Belediyesi personeline ait turuncu yelekli dört kişi iş makinesiyle kaldırımı kazmaya başladı. Çevredekilere de kendilerini belediye personeli olarak tanıttılar. Bir süre sonra yeraltındaki elektrik hattı ve doğal gaz borusuna zarar verilirken çevredekiler kazıdan şüphelenip ihbarda bulundu. Olay yerine çok sayıda polis, zabıta, doğal gaz ve elektrik dağıtım şirketi personeli sevk edildi. Ekiplerin araştırmasında şüphelilerin belediye personeli gibi giyinip kaçak kazı yaptığı tespit edildi.

Şüphelilerden üçü olay yerinde yakalanırken diğeri kaçmaya çalıştı. Kaçan şüpheliyi İl Emniyet Müdür Vekili Volkan Güneş yakaladı. Güneş’in olay yerine aracıyla giderken şüpheliyi fark edip araçtan inerek durdurduğu anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntüde aracından inen Güneş’in kaldırımda yürüyen şüpheliyi durdurması ve kolundan tutarak olay yerine gelen polis ekibine teslim etmesi yer alıyor. Olay yerinde yapılan aramada çuval içinde kazma ve kürek bulundu.

Gözaltına alınan şüpheliler ifadeleri alınmak üzere emniyet müdürlüğüne götürüldü. Şüphelilerin ifadesi doğrultusunda bir şüpheli daha gözaltına alındı.

Kaçak kazı yapılan Kadir Bey Camisi önündeki kaldırımı polis güvenlik şeridiyle çevreleyip gece nöbet tuttu. Sabah saatlerinde ekiplerin incelemesinde kazılan çukurda üstünde figür ve kabartmalar bulunan kayaya rastlandı. Kaçak kazı yapılan kaldırıma İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne ait uzman personel ekip yönlendirildi. Ekiplerin incelemesinden sonra kazılan yer Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararıyla kapatıldı. Kayanın korunması amacıyla çukura kepçeyle toprak döküldü. İncelemeler sonrası çukurun yeniden açılıp açılmayacağına karar verileceği belirtildi.

Kaçak kazıyı fark edip bildiren Metin Yiğit pastanede çay içerken kepçeyi gördüğünü ve yedi kişinin inceleme yaptığını anlattı. Yiğit “Camideki yetkiliyle sorduk. ‘Biz belediyeden geliyoruz, burada su kaçağı var’ dediler. Biz de ‘Nerede su kaçağı? Bize gösterin’ dedik. Onlar ‘İşte buradaymış, şöyle böyle’ dediler. Biz tekrar pastaneye oturduk. Ne yapacaklar diye takip ettik. Kepçeyle kazmaya başladılar. Caddenin iki tarafında da ikişer kişi sürekli telefonla konuştu. Zabıtayı aradık, geldiler. Zabıta ‘Siz ne yapıyorsunuz’ diye sordu. Onlar da ‘Su kaçağına geldik’ dedi. Zabıta ‘Kimden izin aldınız’ diyerek kimliklerini sordu. Polis karakola götürdü. Biz kepçenin belediyeye ait olmamasından şüphelendik. Kaldırımı aceleyle kazmaya başlamalarından şüphelendik” dedi.

Şüpheliler emniyet müdürlüğündeki ifadelerinin ardından ‘Tarihi eser kaçakçılığı’ ve ‘Kamu malına zarar verme’ suçlamasıyla adliyeye sevk edildi. İl Emniyet Müdürlüğü’nde polis aracına götürülen beş şüpheliye gazeteciler ‘Bu işin arkasında kimler var’, ‘Bu işi yapma cesaretini nereden buldunuz’, ‘Orada gömü olduğunu nereden biliyordunuz’ sorularını yöneltti. Şüpheliler soruları cevaplamadı. Minibüse bindirilen İ.A., H.T., Y.G., H.D.C. ve Ş.C. adliyeye götürüldü.

20 yılda her gün neredeyse iki tarihi eser Türkiye’ye iade edildi