Eminönü'nde tanımadığı işçi Ahmet Uzun'u denize atan Serdal Akar'a verilen ceza belli oldu. Akar'ın akıl hastası olduğuna dair savunmalarına itibar edilmezken cezada takdir indirimi de uygulanmadı.

İstanbul Eminönü’nde iki buçuk yıl önce Serdal Akar, sahilde oturan ve hiç tanımadığı inşaat işçisi Ahmet Uzun’u denize atmıştı. Sirkeci – Kadıköy iskelesinin yakınındayken Ahmet Uzun düştüğü denizde ölmüştü ve Serdal Akar da gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Serdal Akar, Ahmet Uzun’un bir tartışma olmaksızın kendisine yumruk attığını savunmuş ve bu nedenle de Uzun’u denize attığını söylemişti. İddianamede; Serdal Akar’ın olay yerinden kaçtığı ve bir saat sonra kıyafetlerini değiştirip olay yerine tekrar geldiği, bu sırada da gözaltına alındığı yazıldı. Öte yandan sanığın olayın başlangıcından itibaren akıl hastası olduğuna dair oluşturduğu savunma kurgusuna savcılıkça itibar edilmediği aktarıldı. Sanık Serdal Akar’ın “Olası kastla adam öldürme” suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis istemiyle cezalandırılması talep edildi.

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 7’nci duruşma görüldü ve Serdal Akar’ın ceza sorumluluğunun tam olduğu belirtildi. Rapora karşı söz verilen sanık Akar, “Ölenin yüzme bilmediğini bilmiyordum. Yüzme bilmediğini bilsem atlayıp kurtarmaya çalışırdım. Çok pişmanım” dedi. Sanık avukatı Merve Yaman, müvekkili hakkında indirim uygulanmasını talep etti.

‘Pişmanım demesinin anlamı yok’

Şikayetçi Yakup Uzun ise sanığın ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti. Şikayetçi avukatı Mehmet Sami Uzun ise “Sanık oradaki bir çocuğu denize atmak istediğini, annesi bağırınca atamadığını, bunun üzerine kendisine yönelik hiçbir eylemi olmayan maktule yönelmiştir. Önce darp etmeye kalkmış sonra da ayağından tutarak denize atmıştır. Adli tıp raporuna göre, ‘Onu öldür’ şeklinde sesler geldiği için eylemi gerçekleştirdiğini söylüyor. Sanığın tüm sonuçlarıyla birlikte ölümün gerçekleşmesini istediği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle olayda olası kast unsurları oluşmamıştır. Pişmanım demesinin hiçbir anlamı yoktur. Olay toplumda infial yaratmış, haberlere konu olmuştur. İstanbul’da yaşayan herkes bu korkunç olaydan dolayı endişe içinde yaşamıştır. Sanığın nitelikli kasten öldürmeden en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.

Beraatini istedi

Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, Adli Tıp Kurumu raporuna göre maktulün ölümünün suda boğulma sonucu meydana geldiğinin belirtildiği, buna göre sanığın eylemiyle maktulün eylemi arasında illiyet bağının bulunduğunu kaydetti. Savcı, sanığın ölümün neticesini öngörmesine rağmen maktule önce vurup sonra ayağından tutarak denize atarak olası kastla ölüme sebep olduğunu ifade etti. Sanığın “Maktulün küfür ettiği” yolundaki savunmasının duruşmada dinlenen tanıklar tarafından doğrulanmadığını vurgulayan savcı, sanık Akar’ın “Olası kasıtla öldürme” suçundan cezalandırılmasını ve haksız tahrik indiriminin uygulanmamasını talep etti. Mütalaaya karşı son sözü sorulan sanık Serdal Akar, “Beraatimi istiyorum. Çok pişmanım” dedi.

25 yıl hapis cezası

Mahkeme heyeti, sanığa yüklenen kasten öldürme suçunun sabit olduğunu, ancak suçun olası kasıtla işlendiği gerekçesiyle indirim yaparak sanığın 25 yıl hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına da hükmetti. Sanığın geçmişi, yargılamadaki tutum ve davranışları dikkate alınarak hakkında takdiri indirim uygulanmamasına ve tutukluluk halinin de devamına karar verildi.

Mafyaların hesaplaşma merkezi haline gelen İstanbul’da bir cinayet daha: Beylikdüzü’nde kanlı infaz