İstanbul'un Fatih ilçesinde tartıştığı Poyraz Gelenler isimli genci silahla vurarak öldürdüğü iddiasıyla yargılanan polis memuru Kadir Arıkan’ın 'haksız tahrik altında kasten adam öldürme' suçlamasıyla yargılandığı davada karar çıktı.

İstanbul Fatih’te 6 Aralık 2022’de tartıştığı Poyraz Gelenler’i silahla yaralayarak ölümüne neden olan polis memuru Kadir Arıkan’ın yargılandığı davanın ilk duruşması dün İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanık Kadir Arıkan, Poyraz Gelenler’in ağabeyi müşteki Seyfullah Gelenler ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada savunma yapan Arıkan, yolda yürürken karşılaştığı gençlerin yanındaki köpekler nedeniyle paniğe kapıldığını söyledi. Arıkan, “Bu kişilerden birine omzum çarptı, sonra tartışmaya başladık. Poyraz da tartışma sırasında bana yumruk attı. Ben de kendimi köpeklerden korumak için ateş ettim. Şahsın yaralı olduğunu görünce ambulansı aradım. O gün sivil kıyafetliydim, ilk saldırı ölen şahıstan geldi. Ben kendimi korudum” dedi.

Duruşmada söz alan Poyraz Gelener’in ağabeyi müşteki Seyfullah Gelenler, “Bahsettiği köpeklerden biri eğitimli, diğeri de yavruydu. Bu kişi kardeşimi bilerek ve isteyerek öldürdü. Burada kasten öldürme vardır. Devletin memuru vatandaşını öldürmez. Adaletin tecelli etmesini istiyorum. Bu kişiden şikayetçiyim. Adaletli bir karar çıkmasını bekliyorum” diye konuştu.

‘Sanık polis bana ‘seni öldüreceğim’ dedi’

Olay günü tartışmada yer alan ve yaralanan tanık Basir Ahmad da duruşmada dinlendi. Ahmad, o gün köpekleri dolaştırdıklarını, sanığın kendisinin omzuna çarptığını ve tartışmanın da bu nedenle başladığını söyledi. Çıkan tartışmada sanığın elinde silahı gördükten sonra kaçmaya çalıştığını söyleyen Ahmad, “Kaçarken Poyraz’ın yaralanıp düştüğünü gördüm. Geri döndüm ve onu kucağıma aldım. O sırada da sanık geldi, ilk başta Poyraz’a tükürdü ve bana da ‘Seni de öldüreceğim’ dedi. Ben de ‘Öldüreceksen öldür’ dedim. Sanık uzaklaştı ve ben de ambulansın gelmesini bekledim. Sanık en az 7-8 kez ateş etti. Karakola ifadeye götürüldüğümüzde sanığın yakınları tarafından ifadem için tehdit edildim, dayak yedim. İfademde Poyraz’ın köpekleri sanığın üstüne saldığını söylememi istediler. Perişan hale getirdiler bizi” dedi.

Tanıktan sonra söz almak isteyen Seyfullah Gelener, “Tanıklara ifadeleri için baskı uyguladılar. Karakoldan Basir’i almaya gittiğimde perişan haldeydi” ifadesini kullandı.

Metruk binada 22 yaşındaki genç öldürüldü: Şüpheliler suç makinesiymiş

Olaya tanıklık eden Cumali Kandemir de tanık olarak dinlendi ve ifadesinde “Sanık bize bir şarjörü boşalttı. Köpeklere sıkmadı, direkt bize sıktı. Sanki teröristmişiz gibi bize sıktı, havaya falan ateş etmedi. Bizi ters kelepçeyle karakola götürdüler. Baskı yaptılar, ifademizi değiştirmemiz için bizi dövdüler” dedi.

Adli Tıp kurumundan gelen raporun da duruşmada okundu. Mahkeme heyeti, maktulün vücuduna isabet eden iki merminin de tek başına ölümcül olduğunu ve maktulün iç kanama nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirtti.

Poyraz Gelener’in ailesinin avukatı Şeref Akçay, tanıkların tehdit ve şiddete maruz bırakıldıklarını, bu nedenle de karakolda ve savcılıkta alınan ifadelerin değişiklik gösterebileceğini söyledi. Akçay, “Sanık da olayı doğru anlatmamaktadır. Buradaki olay kasten öldürmedir ve cezasında bir indirim yapılmamalıdır” dedi. Akçay, sanığın “kasten adam öldürme” suçundan indirimsiz bir şekilde ceza almasını talep etti.

Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, maktule isabet eden iki merminin de ölümcül olduğu, sanığın hedef gözeterek ateş ettiği, 7 adet boş kovan bulunduğunu belirti. Savcı, ancak sanığın olay anında haksız tahrik koşullarına göre hareket ettiğini belirterek “haksız tahrik altında kasten adam öldürme” suçundan cezalandırılmasını talep etti.

Son sözü sorulan sanık Kadir Arıkan, “Eklemek istediğim bir şey yok” dedi.

Sanık avukatı Süleyman Kaya, mütalaada aleyhe olan hususları kabul etmediklerini belirtti. Kaya, “Müvekkilimin kastı adam öldürme değildi. Biz de bir köpekle karşılaşınca yolumuzu değiştiriyoruz, müvekkilim de o anda korku ve panik içindeydi. Meşru savunma koşullarının oluştuğu bir olaydaydı, bu nedenle haksız tahrik indirimlerinin uygulanmasını talep ediyoruz” dedi.

Mahkeme heyeti, sanık hakkında haksız tahrik ve iyi hal indirimi uygulayarak “haksız tahrik altında kasten adam öldürme” suçundan 10 yıl 10 ay hapis cezası verdi.

Maseratili polisin eşi konuştu: İntihara sürükleyenler hesabını verecek