Bazılarına göre seçim propagandası, bazılarına göre ise büyük bir milli gurur vesilesi. İstanbul’da Sirkeci’de Sarayburnu rıhtımında halkın ziyaretine açık olan ve 23 Nisan Pazar gününe kadar da açık olmaya devam edecek TGC Anadolu adlı savaş gemisine çok büyük bir ilgi var. İlgi o kadar büyük ki, gemiyi gezmek için insanlar saatlerce kuyrukta bekliyor, çoğu zaman kuyruğun ucu görülmüyor.
TGC Anadolu dev bir gemi. Aslında tasarımı İspanya’dan alındı ve ‘Uçak gemisi’ olarak inşasına 2015 yılında başlandı. O sırada Türkiye henüz ABD ile ortak F-35 savaş uçağı programının bir parçasıydı ve bu gemi için dikey kalkış yapabilen F-35’ler de alınacaktı. Ama Rusya’dan S-400 hava savunma sistemlerinin satın alınması sonrası Türkiye F-35 programından dışlanınca bu geminin fonksiyonu da değişmek zorunda kaldı. Şimdi Baykar üretimi Bayraktar İHA ve SİHA’ların yeni nesil araçları bu gemiye entegre edilecek, bunun için hava araçlarının kanatlarının katlanabilir olması gerekecek. Bu araçlar gemiden hücum amaçlı inip kalkacak. Aynı şekilde Baykar’ın Akıncı adlı jet motorlu hava aracı da bu gemiye entegre edilecek ve böylece gemi işlev kanacak.
Ama bu yeni askeri planlar geminin inşa sürecinde değiştiği için gemi önceden tamamlanmış oldu ve kısa süre önce donanmaya teslim edildi. Bu teslimden hemen sonra da İstanbul Sarayburnu’na getirilen gemi bir ‘ulusal gurur vesilesi’ olarak halka açıldı. İstanbuluların ve hatta şehir dışından gemiyi gezmeye gelenlerin oluşturduğu uzun kuyruklar, halkın gemiden ne kadar etkilendiğini ve gurur duyduğunu ortaya koyuyor zaten.
Sirkeci’deki ulaşım hatlarından geminin olduğu yere doğru yürüdüğümüzde birçok insanın TCG Anadolu’ya doğru gittiğini anlıyoruz. Geminin görüldüğü otopark ve aralıklarda birçok insan fotoğraf çekiliyor.
100-150 metre sonra, Sarayburnu Parkı’nda gemiyi gezmek için bekleyenlerin oluşturduğu sırayı görüyoruz.
Saat 16.00. Geminin ziyaret kapanmasına iki saat var. Yağmura rağmen kalabalık dağılmıyor, aksine kuyruktaki birçok insanın heyecanı yüzlerinden okunuyor. TCG’yle selfie çekilen de var sadece geminin resmini çeken de.
Yarım saatlik bekleyişin ardından ziyaret koordinasyonunu sağlayan polis memuru, ziyaret saatinin bittiğini, daha fazla ziyaretçi almayacaklarını duyuruyor.
Vatandaşlar tepki gösterince memur, “Komutanlara sorayım” diyerek uzaklaşıyor, çok gecikmeden geri geliyor. Cevabın olumsuz olduğunu kuyruktaki vatandaşlara duyuruyor.
“Ben Ankara’dan geldim gemiyi görmek için. Bizim değil mi bu? İstediğimiz zaman gezebiliriz, niye kapatıyorsunuz?” diyen tepki gösteren birinin sesi kuyruktan duyuluyor.
Vatandaşların çoğu belki izin günlerinde belki de iş çıkışı buraya geldi. Bir polis memuru, sıranın öğlen saatlerinde Yenikapı’ya kadar uzadığını söylüyor. Yani çoğu vatandaş, saatlerdir kuyrukta.
“Ben Ankara’dan geldim” diyen 66 yaşındaki Nurettin Odancı, gemiye giremediği için üzgün. Bugün Ankara’ya geri döneceğini anlatırken gemiyi gördüğünde gözlerinin dolduğunu söylüyor.
Gemiyi yapan Türk mühendislerinin ülkemize yeteceğini söyleyen Odancı, TCG Anadolu’yu ‘milli servet’ olarak değerlendiriyor.
Gemiye ziyaretçi alınmayacağının duyurulmasına rağmen vatandaşlar sıradan ayrılmıyor. Bir süre sonra kalabalık bir grupla beraber yürümeye başlayınca 11 yaşındaki Eyüp’ün annesinin omzunda uyuduğunu görüyoruz.
Eyüp, anne babası ve kardeşiyle birlikte sabah 11’de sıraya girip beklemeye başladığını söylerken heyecanı gözlerinden anlaşılıyor. Savunma sanayisine meraklı olduğu, üstündeki Teknofest polarından belli oluyor.
Gemiyi çok beğendiğini söyleyen Eyüp, güvertedeki helikopter, SİHA ve İHA’larla da çekildiği fotoğrafları gösteriyor.
Sıraya girip gemiye giremeyen vatandaşlar, bu sefer çitlerin üstünden en azından fotoğraf çekmek sıra bekliyor.
Ertesi gün, bu sefer daha erken bir saatte Sarayburnu’na vardığımız da yine benzer bir manzara ile karşılaşıyoruz. Yüzlerce metre uzayan kuyrukta binlerce insan, TCG Anadolu’yu görmeyi bekliyor.
İlk sıradan geçtikten sonra geminin giriş kapısına doğru yönlendiriliyoruz. İkinci sırada, içeriye girenler gruplandırılıyor. Ardından güvenlik araması sırası bekliyoruz. Kabinden çıkınca dizilen sandalyeleri gören bir vatandaş, “Dört saatin sonunda bunu görmek iyi geldi” diyor. Bir askerin yönlendirmesiyle sıralı sandalyelere oturup, bekliyoruz. Ardından isimlerimizi vererek geminin hemen yanında yeni bir sıraya giriyoruz. Buradaki bekleyişin ardından 30-40 kişilik bir grupla TGC Anadolu’ya giriş yapabiliyoruz. Beklenen altı sıranın ardından bazı vatandaşlar, gemiye ‘Besmele’yle giriyor.
Geminin girişinde, tanklar, askeri taşıma araçları ve bazı deniz araçlarını görüyoruz. Hepsinin başında o araçta görevli askerler, araçların özelliklerini anlatıyor.
Ardından geminin en görkemli yeri olan güverteye çıkmak için merdivenlere yöneliyoruz. Dik merdivenlerin her katında 7’den 70’e vatandaşları Bahariyeliler “Hoşgeldiniz” diyerek karşılıyor.
Her kattaki Bahariyelilerin “Hoşgeldiniz” inceliğine, 60’lı yaşlardaki bir kadın “Hoşbulduk, hayırlı olsun” diye yanıt veriyor.
Önümüzdeki 50-60 yaşlarındaki kişi, merdivenlerin dik olmasını beğenmediğini belirterek “Merdivenleri yapamamışlar” diyor. Gruptan biri onu hızlıca “Asansör de var” diye yanıtlıyor.
Çıkılan 10 katın ardından helikopterlerin, İHA ve SİHA’ların olduğu güverteye “Maşallah” denilerek giriliyor.
Birçok insanın hayranlıkla karşıladığı gemide elbette siyaset de konuşuluyor. Bir vatandaş, başka bir arkadaşını görüntülü arayarak “Bak bunu Kılıçdaroğlu yaptı değil mi?” diyerek gülüyor.
Gemi, Türk donanmasında bir ilk olduğu için kritik önemde. Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, konuya dair yaptığı açıklamada geminin Türk milletinin vergileriyle yapıldığını vurgulayarak “Ne iktidar partisinin propagandist övgüleri ne de muhalefetin akla ziyan eleştirileri bu gemiyi tanımlayabilir. Bu gemi son 451 yıldır okyanusa çıkmak isteyen, karaya itilmeye meydan okuyan bir ulusun manifestosudur” diyor.
Şimdi iddiaya göre TGC Anadolu’nun İstanbul’da gördüğü ilgi üzerine gemi Karadeniz’den başlayarak bir çeşit ‘turne’ye çıkacak, başka pek çok limanda geminin gezilmesi hedefleniyor.