Türkiye’de siyaset hafta başında MHP lideri Devlet Bahçeli’nin terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrıyla bir anda çözümü konuşmaya başladı. Bahçeli, Öcalan’a hitaben “Gelsin DEM Parti grubundan terör örgütünü lağvettiğini açıklasın” dedi. Partilerden aynı gün art arda açıklamalar geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Cumhur İttifakı’nın açtığı tarihi fırsat penceresi” sözleriyle Bahçeli’ye destek verdi. DEM Parti ve CHP de şartlı da olsa tartışmaya ılımlı yaklaştı.
Bu hava üç gün önce Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’nin (TUSAŞ) Ankara Kahramankazan’daki tesislerine saat 15:26’da düzenlenen saldırıyla sarsıldı. İki PKK’lı teröristin yaptığı saldırıda beş TUSAŞ personeli şehit oldu, 22’si de yaralandı.
Saldırı sonrası böylesine önemli bir kurumda güvenlik açığı olup olmadığı da tartışılmıştı.
Gazeteci İsmail Saymaz, tesisin özel güvenliğinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın kayınçosu olan Mustafa Çiftçi’ye teslim edildiğini iddia etmişti.
İddiaya göre Çiftçi, TUSAŞ’ta Kurumsal Güvenlik Müdürü olarak çalışıyordu. Saymaz, Çiftçi’nin güvenlik koordinasyonundan sorumlu olduğunu sosyal medya hesabında sıklıkla Doğan’ın etkinliklerini paylaştığını söyledi.
İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden (DMM) ise yalanlama geldi. Açıklamada Çiftçi’nin TUSAŞ Güvenlik Birimi’nde sözleşmeli olarak çalışan bir personel olduğunu ve bunun dışında hiçbir düzeyde ilişkisi bulunmadığı belirtildi. DMM’nin açıklamasının tamamı şöyle: “Bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medya hesaplarında paylaşılan, “TUSAŞ’ın güvenliği Hasan Doğan’ın kayınbiraderine teslim edilmiş” iddiası doğru değildir. Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın akrabası olarak bahsi geçen Mustafa Çiftçi’nin, ilgili özel güvenlik firmasına sahip olduğu veya yönetici olarak çalıştığı iddiası gerçek dışıdır. Mustafa Çiftçi, TUSAŞ Güvenlik Biriminde sözleşmeli olarak çalışan bir personeldir. Kişinin bu görevi dışında herhangi bir şirketle hiçbir düzeyde ilişkisi bulunmamaktadır. Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar etmeyiniz.”
Saymaz: Hangi sözleşmeni personel hukuku bu şekilde savunulmuştur?
Ancak Saymaz iddiasında ısrarcı. Ayrıca Saymaz Çiftçi’yi aradığını ancak kendisine geri dönmediğini belirtti.
Saymaz DMM’nin açıklamasıyla ilgili şunları söyledi: ”Ne hikmetse ben haberi paylaştıktan sonra İletişim Başkanlığı açıklama yaptı. Açıklamada İletişim Başkanlığı Çiftçi’nin TUSAŞ güvenlik biriminde sözleşmeli personel olduğunu beyan etti. Merak ediyorum kaç sözleşmeli personel hukuku bu şekilde savunulmuştur? Bu bile herhangi bir personel olmadığını ortaya koyuyor. Çiftçi’nin kendisi de kendini kurumsal güvenlik müdür olarak tanıtıyor. Bu nedeniyle TUSAŞ’ın kendi güvenliğinin açıklanması gerekir.”
‘TUSAŞ uyarılmış’
Ayrıca Saymaz, TUSAŞ’ın emniyet ve istihbarat tarafından güvenlik önlemlerini artırması yönünde uyarıldığını da söyledi: ”Bana ulaşan bilgiye göre hem Emniyet hem de istihbarat ekim başında TUSAŞ’ı güvenlik önlemlerini artırması yönünde uyarmış. Bazı kaynaklar bunun 2 Ekim olabileceğini söylediler. Hem SSB hem de TUSAŞ’a bu uyarı yapılmış. Bu uyarıya karşılık bütçeyi gerekçe göstermişler ve belli ki yapmamışlar. Az önce ifade etmiştim. Ana kapıdan önce 650 metre önce başka bir bariyer var. Jandarma kontrolünde. Dört tane jandarma oluyormuş. Bazen açık oluyormuş bazen de arama yapılmıyormuş. Bu bariyer personel tarafından kullanıldığı için aşinalık yaratmış. Önlemlerinizi artırın diye uyarılan en azından bu bariyer noktasında dört olan jandarma sayısını 14’e çıkarması gerekirdi. İstihbaratın uyarısı gerektiği gibi değerlendirilmemiş.”
