Hep unutuyoruz aslında hukuk ne için var?
Geçen aylarda avukat bir arkadaşımın da olduğu bir masada, suç, adalet ve hukuk kavramları üzerine konuşuyorduk. Suç ve cezanın birbirini karşılamadığından, hukukun yeterli olmadığına dair görüşler de vardı masada.
Aslında aksak bir hukuk sistemi dahi hukuksuzluktan daha iyiydi.
Peki en temelde hukuk ne için var? İnsanın onurlu yaşaması için.
Bakın, “insanın” diyorum. “Suçsuzun” ya da “iyinin” demiyorum. Bir insan suç işlemiş olabilir, suça sürüklemiş veya sürüklenmiş olabilir. Ama bu onun onurlu yaşama hakkını elinden almamızı gerektirmez. Tam da işte bu noktada hukuk, suçlunun da suçsuzun da onurlu yaşamasını sağlayan bir mekanizma olarak karşımıza çıkıyor.
Hukuk, suçlu da olsa o kişiyi yaka paça çöp torbasında alıkonmasının önüne geçer. Çünkü bir gün çöp torbasında götürülen kişi, bu uygulamayı alkışlayanlar, göz yumanlar da olabilir.
Bunları neden mi anlatıyorum?
Çünkü hukuk bir gün hepimize lazım olacak.
Çünkü hukuk, saraylarda oturanları da onu çiğneyip geçenlerin de sığınacağı liman olabilir bir gün.
İnsanın onurlu yaşamasından bahsettik.
İnsan onurunu ayaklar altına alan nezarethanelerin halinden de bahsedelim.
Gözaltına alındıktan sonra Vatan Emniyeti’nin, organize ve narkotik ekiplerinin operasyonlarında yakalananların da kaldığı nezarethanede yaklaşık 30 saat geçirdim.
Biliyorsunuz burada bulunanlar, henüz yargılanıp ceza alan kişiler değildir. Çoğunlukla bir an önce adliyeye sevk edilip savcıya ifade vermek isterler. Çünkü belirsizlik kimileri için bir süre sonra çekilmez bir hal alır. Narkotik ve organizenin de kullandığı nezarethaneye indirilirdikten sonra yaklaşık sekiz adım genişlikteki, iki kişinin yatırılması için yapılan demir parmaklı odada çağ dışı bir ortam mevcuttu. Belki de yüzlerce kişinin kullandığı yerlerde, pisliğin içinde olan battaniyeler, ayakkabınız ile belki basmak istemeyeceğiniz, yine belki yüzlerce kişinin kullandığı plastik iki yatak mevcuttu. “Nezaret bu, ne bekliyorsun?” diyenler olacaktır elbette…
26 Aralık 2023 tarihinde tutuklanmadan önce yine aynı Vatan Emniyet’in Terörle Mücadele (TEM) nezaretinde de bir gün geçirmiştim. Battaniyeler nezarete girmeden önce veriliyordu ve insan onurunu koruyan demir parmaklıklı hücreler mevcuttu.
Ancak günler önce kaldığım nezarethane adeta TEM’e rahmet okutur durumdaydı. Tuvalet kullanımı ise belki de kimilerinin günlerce ihtiyacını gideremeyecek şekildeydi.
Sabaha karşı 4’e doğru yanıma, operasyonla yakalanan, 20’li yaşlarının başında bir genci getirdiler. İlerleyen saatlerde neden yakalandığını sordum. Cevabı ise “İnsan kaçakçılığı” oldu.
Ben nezarethaneden ayrıldıktan sonra insan kaçakçısı hâlâ hücrede kalıyordu. Peki insan kaçırıyor diye, biri insan onuruna aykırı muamele görmeyi hak ediyor mu?
Hukuk bir gün size de lazım olmaz mı?
Furkan Karabay
Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu B-38