Polis, CHP Milletvekili Ediz Ün'e ait aracı yolda çevirdi ve içinde çok sayıda kaçak elektronik sigara buldu. Ün, aracını yardımcısının kullandığını belirterek şikayetçi olacağını söyledi.

Edirne’de polis, TEM Otoyolu gişelerinde bir cipi durdurdu. Şoför koltuğunda Fatih Anıl ve yanında Çağatay Rahman Çetin bulunuyordu. Anıl’ın rızasıyla araçta arama yapıldı ve gümrük kaçağı 530 boş elektronik sigara kutusu, 2 bin 242 elektronik sigara kiti, 2 bin 790 elektronik sigara başlığı, 1275 elektronik sigara ateşleyicisi, 130 likit haznesi ve 18 sigara likidi bulundu. Gözaltına alınan iki isim, ‘gümrük kaçakçılığı’ suçundan işlem yapılarak serbest bırakıldı.

Yapılan incelemede cipin CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün’e ait olduğu belirlendi. Ediz Ün iki gün önce aracını İstanbul’daki serviste bakım yapılması için ‘yardımcısı’ Fatih Anıl’a teslim ettiğini ve olayla ilgisinin olmadığını söyledi. Anıl’ın kendisine danışmanlık için başvurduğunu belirten Ün, resmi görevini ise söylemedi. Ün ayrıca kaçakçılık yapan iki kişiden de şikayetçi olduğunu söyledi.

Ün, araçta yakalanan iki ismin buluşarak gümrük kaçağı eşyaları yükleyip İstanbul’a doğru yola çıktıklarını kolluk kuvvetlerinin kendisini bilgilendirmesiyle öğrendiğini, aracın aranmasına kendisinin izin verdiğini ileri sürdü.

Ün’ün açıklamasının tamamı şöyle:

”Edirne Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında gerek ülkemizin gerekse de Edirne’nin sorunları ile ilgilenmekte, çözümleri için mesai harcamaktayım. Ülkemiz ve şehrimiz için; halkımızın sorunları, işçinin, emekçinin, üreticinin ve çiftçinin sorunlarını gündeme getirmek, kurucu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri ve hedefleri doğrultusunda ülkemizin tamamında ve şehrimiz Edirne’de çalışmalarımı sürdürmekteyim. Bu çalışmalarımı sürdürmek için birden fazla araç kullanmakta ve bu araçlar ile sık sık seyahat etmekteyim. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çalışmalarına ara vermesi sebebiyle Edirne bölgesinde çalışmalarıma devam etmekte ve adıma kayıtlı bulunan 34 EKE 86 plakalı aracı bu dönemde yoğun olarak kullanmaktayım. Her Milletvekili gibi benim de bu çalışmalarda yanımda olan resmi ve gayriresmi yardımcılarım, danışmanlarım, asistanlarım, şoförlerim bulunmaktadır. Büyük oranda adıma kayıtlı arabaları bu kişiler kullanmakta, tamir, bakım, temizlik gibi işleri ile uğraşmakta, günlük işlerimi takip etmekte, seyahatlerimi programlayıp gerektiğinde ulaşımımı sağlamaktadır.

Adıma kayıtlı olan 34 EKE 86 plaka sayılı araç da bu araçlardan biri olup bu aracı zaman zaman Fatih Anıl isimli kişi kullanmaktadır. Meclis’in çalışmalarına ara vermesi sebebiyle Edirne ilinde köy ve ilçe ziyaretlerini de bu araçla yaptığım için aracın kilometre bakımı gelmiş ve bu sebeple İstanbul’da servis bakımı yapılması gereği doğmuştur. Aracın servis bakımının İstanbul’da bulunan yetkili serviste yapılması için daha önce de bu tarz işlerimde yardımcı olan ve aracımı kullanan Fatih Anıl isimli kişiye güvenerek 20.09.2024 tarihinde aracımı teslim ettim.

Fatih Anıl milletvekilliği dönemimde bana resmi danışmanlık görevi için başvuran ve bu sebeple de kendisinden adli sicil kaydı istediğim birisidir. Bazı yayın organlarında bahsedilenin aksine bu kişinin adli sicil kaydında suç kaydı bulunmamaktadır. Bu konu bizzat tarafımdan kontrol edilmiştir. Gerektiğinde bu sicil kaydı da paylaşılacaktır. Bazı haber sitelerinde suç makinesi diye yalan haberler yapılmıştır. Böyle bir şey söz konusu değildir. Şoförlerimden birinin bir cahilliği sonucu böyle bir olay yaşanmıştır. En büyük üzüntüm CHP’nin adının böyle bir olayda kullanılıyor olmasıdır. Güvenerek ve iyi niyetli bir şekilde teslim ettiğim aracımı alan Fatih Anıl, Çağatay Rahman Çetin isimli kişi ile buluşarak araca gümrük kaçağı olduğu iddia edilen ve soruşturmaya konu edilen elektronik sigara kiti ve benzeri malzemeleri yükleyerek İstanbul iline sevk etmek istemişlerdir. Bu olay tamamen bilgim dışında gerçekleşmiş olup konuyu kolluk birimlerinin bana ulaşmaları sonucunda öğrenmiş bulunmaktayım. Bu şahıslar durdurulduğunda aracın TBMM’ye kayıtlı olması sebebiyle benim rızam olmadan aranması imkansızdır. Aracın aranması ve suça konu bir eşya varsa gereğinin yapılmasını bizzat talep etmiş ve bu konuda gerekli muvafakat tarafımdan verilmiştir. Kolluk görevlileri de bu sebeple tarafıma teşekkür etmiş ve desteklerim adli sürecin kısalmasına ve suç eşyası ile şüphelilerin tespitine katkı sağlamıştır. Bu konuda adli süreç devam ettiği için daha fazla bilgi vermem doğru olmayacaktır. Edirne Emniyet Müdürlüğü ve yargı organları gerekli soruşturma ve kovuşturmayı yapmaktadır.

‘Şikayetçi oldum’

Bahsedilen şahıslar, Edirne Milletvekili olmam, aracın plakasının bana tahsisli olması, trafikte geçiş üstünlüğü olması gibi tarafıma tanınan bu ayrıcalıkları bilgim ve iradem dışında suç işlemek amacı ile kullanmak istemişlerdir. Araçta arama yapılmasına muvafakat etmiş, araç içerisinde suça konu eşya olup olmadığının tespit edilmesini ve aracın milletvekili sıfatı ile şahsıma kayıtlı olması sebebiyle herhangi bir iltimas gösterilmemesini talep ederek şüpheliler hakkında gerekli tüm adli işlemlerin yapılmasını ve hiçbir ayrıcalığa tabi tutulmamalarını bizzat rica ettim ve sürecin takipçisi oldum. Yine olayın ertesi günü 21.09.2024 tarihinde bu şahıslardan şikayetçi olduğuma dair dilekçeyi de avukatım ile birlikte bizzat adliyeye giderek nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunmuş bulunmaktayım. Yaşanan bu hadise ile ilgili bilgim olmadığı gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği gibi şerefli bir görevin şahsıma sağladığı imkanları hukuka aykırı ve konusu suç teşkil eden bir eylemde kullanan şüphelilerden şikayetçi oldum. En ağır cezayı almaları için de sürecin takipçisi olacağım.

‘Havuz medyası Soylu hakkındaki gerçekleri yazsın’

Uzaktan ve yakından bilgim ve alakam olmayan bu konu ile ilgili olarak üzerime düşen tüm görevi hassasiyet ile yerine getirdiğim halde bazı haber sitelerinde ve yayın organlarında milletvekili sıfatının saygınlığına, mensubu olduğum Gazi Meclis’in manevi saygınlığına zarar veren; üyesi olmaktan büyük onur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüzel kişiliğine haksız bir şekilde yöneltilen ve eleştiri boyutunu aşan paylaşımları kınamaktayım. Her insan gibi güvenmek ve iyi niyetli davranmak dışında bir kusurum olmadığı halde insanlara güvenmenin olumsuz sonuçlarını yaşamaktayım. Adıma kayıtlı birçok aracı günün farklı saatlerinde ya da haftanın farklı günlerinde benim dışımda birçok kişi kullanmaktadır. Bu kişilerin amaçlarını bilemediğim gibi yaptıkları tüm eylemleri de takip etmem imkansızdır. Bu tarz bir eyleme cesaret edecek ve böyle bir suça iştirak edecek kişilere güvenmiş olmam sebebiyle üzüntülerimi sizlerle paylaşmak isterim. Artık yargıya intikal etmiş bir olay sebebiyle gündemin daha fazla meşgul edilmemesi; ülkemizin ve şehrimizin gerçek sorunlarının gündemde olması gerektiği kanaatindeyim. Havuz medyası yalan haber üreteceğine Süleyman Soylu hakkındaki gerçekleri yazsın. Hukuki olarak bu olayda adım geçmese de ben hakkımda soruşturma açılması için yeterli imzayı kendi ellerimle toplarım bunun da bilinmesini isterim. Hakkımda yapılan yanlış haberler sebebiyle bu açıklamayı yapar kamuoyuna saygılarımı sunarım.”