İzmir'de 'prematüre bebek' olarak dünyaya gelen ve doktorların "Yaşamaz, yaşasa da ufak tefek sorunlu bir bebek olur" dediği Fayize Maden Bedel büyüdü, doktor oldu ve şimdi başka çocukların hayatını kurtarıyor.

Erzurum Şehir Hastanesi’nde çocuk genetik hastalıkları uzmanı olarak görev yapan evli ve bir çocuk annesi Fayize Maden Bedel’in hikayesi “Mucize en sevdiği çocuğudur inancın” denecek cinstendi.

Fayize Maden Bedel, İzmir Ege Üniversitesi’nde ‘prematüre’ bebek olarak dünyaya geldi.

Konyalı Emine- Hilmi Maden çiftinin ilk çocuğuydu, annesinin 24. hafta gebeliğinden itibaren erken ‘membran rüptürü’ tanısıyla yatırılarak izlendi. Doğum sonrası yenidoğan yoğun bakımda beslenememe şikayetiyle tedaviye alındı.

Aynı zamanda sarılık da olan bebeğe iki kez kan değişimi işlemi yapıldı. Fayize bu sırada iki kilodan bir kilo 600 grama kadar düştü. Onun için artık herkes “Bu çocuk çok küçük yaşamaz, yaşasa da ufak tefek sorunlu bir bebek olur” diyordu.

Taburcu olduktan sonra bir çocuk doktorunun düzenli takibi önerildiği için İzmir’de başka bir uzmana götürüldü:

“Annemi ve bütün ailemi sakinleştiren hocam olmuş ve benim için aileme, ‘Bu çocuk yaşayacak, çok da dirayetli bir çocuk olacak’ demiş. Gözlerimde kaymayı çok erken zamanda tespit etmiş, göz kapama ve gözlük tedavisine çok erken yaşta başlanmış. Ameliyat olmadan göz kaymam düzeldi.”

‘Ülke genelinde 55 çocuk genetik uzmanından biriyim’

“Tıp fakültesi, çocukluk hayalim ve rahmetli dedeme verdiğim bir sözdü” diyen Fayize Maden Bedel şöyle devam etti:

“Hayalimi 2005 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girerek gerçekleştirdim. Çocuk doktoru olmak ise ikinci basamaktı benim için. 2012 yılında Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Pediatri ihtisasıma başladım. Bu hastanede benim hayatıma dokunan Aysel Öztürk hocam klinik şefiydi.

Benim de birçok hayata dokunabilmem için yoluma ışık tuttu. Tüm ihtisasım ve uzmanlık hayatım boyunca birçok pediatrist arkadaşım gibi ben de yenidoğan yoğun bakımda çalıştım. Her doğan küçücük bebeğin, büyüyerek, iyileşerek taburcu olduğunu görmek, geçirdikleri zorlu süreçten çıkabildikleri mucizesini görmek bizim en güzel motivasyon kaynağımız oldu.

Kendi çocuğumun da prematüre doğması ve zorlu bir süreç geçirmem sebebiyle yan dal ihtisasım için de tanı koyması çok güç olan, nadir hastalıklar ve özellikli çocuklardan yana kullandım seçimimi. Çocuk genetik yan dal ihtisasıma 2020 yılında başladım. Şu an ülkemizde yaklaşık 55 kişi olan çocuk genetik uzmanlarıyız, biri de benim ve bölge halkına hizmet vermeye çalışıyorum.”

Hemşire Selen Bilgin’in ölümü: Dosyadan ‘Yenidoğan çetesi’ konuşmaları çıktı