İstanbul’da bebekleri kazanç sağlamak için anlaşmalı hastanelere sevk ederek kasten ölmelerine neden olan yenidoğan çetesi hakkında hazırlanan iddianame mahkeme tarafından kabul edildi.

Türkiye’yi sarsan ve birden bire ana gündem maddesi haline gelen yeni doğan çetesine 10Haber ilk günden beri ‘Türkiye’nin gelmiş geçmiş en vicdansız çetesi’ adını koymuştu.

Savcıların yazdığı iddianameye göre çetenin kurucusu ve lideri Dr. Fırat Sarı. Bu kişi, kendi kurduğu şirket adına 11 ayrı özel hastanenin yenidoğan yoğum bakım bölümlerini kiralamış ve bizzat çalıştırmaya başlamış.

İddianamede ölen 10 bebeğin “maktul”, beş kişinin “müşteki”, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğünün “suçtan zarar gören”, 19 hastane ve sağlık şirketi “malen sorumlu”, 47 kişi de “şüpheli” olarak yer aldı.

Doktor şüpheli Fırat Sarı’nın lideri olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini doktor şüpheli İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtilen iddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yaparak SGK’den üst sınırdan ödeme almak olduğu aktarıldı.

İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve 11 kez uygulanmak üzere “resmi belgede sahtecilik” suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi.

Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülen iddianamede, ayrıca, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine “dolandırıcılık” suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep edildi.

Bu iddianame 17 Ekim’de Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Mahkeme dün iddianameyi kabul etti.

Yenidoğan çetesinin tape kayıtları kan dondurdu: Çocuğu bugün yaşat da parayı kurtarayım