Geçen yıl 6 Şubat’ta yaşanan depremlerde 50 bini aşkın insanın hayatını kaybetmesinin ardından dayanıksız yapıların yenilenmesi için yasal koşullar kolaylaştırıldı. Olası İstanbul depremine karşı binaların yenilenmesi çalışmaları da devam ediyor. Bu çalışmalar sırasında yaşanan trajikomik olaylara ise her gün yenisi ekleniyor. Geçenlerde bir binanın kendi kendine yıkılmasının ardından dün de Üsküdar’da kentsel dönüşüm yıkımında yandaki sağlam binada oturanlar evsiz kaldı.
Dün saat 13.00 sıralarında Ahmediye Mahallesi’nde meydana gelen olayda sokakta bulunan dört katlı bir bina kentsel dönüşüm için iş makinesiyle yıkılmaya başlandı. Yıkım sırasında bitişiğinde bulunan dört katlı diğer binanın kolonu hasar gördü. Binanın üçüncü ve dördüncü katında bulunan yatak odalarının duvarları yıkıldı. Bina sakinleri duvarın yıkılması üzerine korku içinde sokağa kaçtı.
Çevredekilerin haber vermesi üzerine olay yerine Üsküdar Belediyesi zabıta ekipleri geldi. Yapılan incelemelerde binanın bir kolonunun kesildiği ve duvarlarının yıkıldığı tespit edildi. Bunun üzerine bina ve girişinde bulunan bir işletme mühürlendi. Öte yandan kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında yıkımı yapılan bina ve çevresinde güvenlik önlemi alınmadığı görüldü.
İş yeri mühürlenen Mehmet Nuri Kaya “Benim burada dükkanım var. Sabah söyledik yıkım ekibine ‘Bak böyle bir yıkım yapıyorsunuz, hani etrafında hiçbir önlem almadınız’ diye. Kesinlikle hiç kimseyi dinletemedim. Ben her yeri aradım. Binadaki adamların dairesini yıktılar. Kendi dairelerini yıkacaklarına, yan binadakilerin dairelerini yıktılar. Benim dükkanım mühürlendi şu anda. Çok mağduruz. Kapalı dükkanım bayram üstü. Arıyoruz karşımızda bir yetkili yok. Hiçbir önlem almadılar. Halen yıkım var” dedi.
Bina sakinlerinden Murat Bulut ise “Kepçe yandaki binayı yıkarken kepçe operatörü bizim binanın kolonunu kopardı. Kolonu kopartınca duvarlar, ikinci katın odaları da gitti. Bina mühürlendi içeri giremiyoruz. Şikayetçi olup karakolda ifade verdim. Karakoldan ise mahkemeye başvuru yapmamız gerektiğini söylediler. Zabıtalar gelip resim çekip mühürleyip gitti. ‘Ben bir hafta bu elbiselerle mi gezeceğim’ dedim. ‘Yarın gelir koparırım’ dedim. ‘Bizi ararsın, gelip açarız’ dediler. Ben her gün belediyeye gelemem” dedi.
