Her yıl yüzlerce kadının öldürüldüğü veyahut şiddet sarmalında bir ‘yaşayan ölü’ haline getirildiği Türkiye’de alınan önlemler yetersiz kalmaya devam ediyor. Son haber İstanbul’un Esenyurt ilçesinden geldi.
Ayşe K. bir süredir eşi Hakan K.’den ayrılmaya çalışıyor, bir yıldır da sığınma evinde yaşıyordu.
Hakan da haliyle kadına ulaşamıyordu. Geçen temmuz ayında Ayşe’nin annesiyle babasının yaşadığı eve geldi. Önce küfürler savurdu, sonra da evi taş yağmuruna tuttu.
Bu sırada evde olan baba Zeki Yılmaz yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Gece saat 23.00 civarında yatsı namazını kıldıktan sonra yatağa uzandım. Kendim de rahatsızım, aniden buraya gelince zile bastı, çocuklara küfür etti. Ondan sonra saldırdı, camları taşlamaya başladı.
Benim kızım burada değil, sığınma evinde bir senedir. Geçen seneden beri oradadır. Bu adam hala benim kapımda ne arıyor. Geçen sene de evimi kurşunladı, kurşunların yeri belli. Boşanmak üzereler. Benim istediğim buna bir çare bulsunlar. Bilmiyorum bu nasıl iş, bir şey anlamıyorum. Ya gel beni buradan çıkar sürgün et, o gelsin kalsın. Zaten ailesi onu istiyor, ben onu öldüreyim evim ona kalsın istiyor.”
Olayın ardından polis merkezine giderek Hakan’ı şikayet etti.