Henüz 14 yaşında yazar olacağını biliyordu. Ergenlikten itibaren geçirdiği migren atakları onu yazmaya teşvik etti. Yazmasının temel nedeni cevabını bulamasa da sorular sormak. 2024 Nobel edebiyat ödülünün sahibi Han Kang'ı takdimimizdir.

Han, ödülü kazanan ilk Güney Koreli yazar ve 18. kadın. Ve şanslıyız... April Yayıncılık, Göksel Türközü çevirisiyle yazarın dört romanını yayımladı.

“Temel sorulara yanıt arıyordum. Ve sonra bir okuyucu olarak, her yazarın yanıt aradığını ve hiçbir sonuca varamadığını, ancak yine de yazdığını fark ettim. Bu yüzden neden ben de aynısını yapmıyorum diye düşündüm.”

Bu sözler 2024 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Güney Koreli Han Kang’a ait. 53 yaşındaki Kang ödüle “tarihsel travmalarla yüzleşen ve insan hayatının kırılganlığını ortaya koyan yoğun şiirsel düzyazısı” tanımlamasıyla layık görüldü. Han ödülü kazanan ilk Güney Koreli yazar ve 18. kadın. Yazar ödüle ilk tepkisini Twitter/X hesabından “Teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler” yazarak verdi.

Nobel komitesinin ödülleri nasıl değerlendirdiğine dair açıklanmış kurallar yok. Ancak her sene favori isimler öne çıkıyor, bahisler başlatılıyor. Kang bu senenin favori yazarları arasında yoktu, bahislerde de ismi geçmiyordu. Yazar “ataerkillik, şiddet, keder ve insanlık” temalarını çeşitli şekillerde irdelediği romanlarıyla biliniyor. Kang’ın Türkçeye çevrilmiş dört romanı var. ‘Vejetaryen’, ‘Çocuk Geliyor’, ‘Veda Etmiyorum’ ve ‘Beyaz Kitap’ isimli kitapları April Yayıncılık tarafından yayımlandı. Kitapları Türkçeye kazandıran da Kore Dili ve Edebiyatı hocası olan Göksel Türközü.

10Haber’e konuşan Türközü Kore edebiyatından bir ismin ödülü almasından dolayı mutlu. Han Kang’ın ve Kore edebiyatının bu ödülü hak ettiğini düşünüyor:

“Habere çok sevindim. Kore edebiyatı uzun zamandır bir Nobel ödülüne kavuşmak istiyordu. Hem Kang hem de Kore edebiyatı bu ödülü hak etti. Kang’ın sosyal yaralara parmak basan romanları Nobel komitesini etkilemiştir diye düşünüyorum. Kore’yi ve kültürünü tanıtan bir yazar. Ülkesinin tarihi yaralarına da parmak basıyor. Ayrıca kalemi çok güçlü. Bu sayede tüm dünya okurlarına hitap ediyor. Bu ödül hem yazarın, hem de Kore edebiyatının dünyaya tanıtılmasına vesile olacaktır.”

14 yaşında yazar olacağını biliyordu

Han 1970 yılında Güney Kore’nin güneybatısında bir şehir olan Gwangju’da doğdu. 10 yaşındayken ailesi Seul’ün Suyu-dong semtine taşındı. Ve 14 yaşından beri yazar olacağını bilerek kariyerini emin adımlarla inşa etmiş bir yazar var karşımızda. Kang’ın babası da yazardı. Kitaplarla dolu bir evde büyüdü.

Başkentteki Yonsei Üniversitesi’nde Kore edebiyatı okudu. 1993’te Kore Edebiyat ve Toplum dergisinde yayınlanan beş şiirden oluşan bir diziyle edebi çıkışını yaptı. Ertesi yıl ‘Red Anchor’ adlı öyküsüyle Seul Shinmun bahar edebiyat yarışmasını kazandı. İlk kısa öykü koleksiyonu ‘Love of Yeosu’ 1995 yılında yayımlandı. 1998’de üç ay süreyle Arts Council Korea tarafından desteklenen Iowa Üniversitesi Uluslararası Yazarlık Programı’na katıldı.

‘Vejetaryen’ yazarın İngilizceye çevrilen ilk romanı. “Cinselliği, şiddeti, ilişkilerimizi ve saplantılarımızı sorgulayacağımız rahatsız edici bir yolculuğa davet ediyor” şeklinde tanımlanan bu roman onu dünyaca okunan bir yazara dönüştürdü. Kang 2015’te Deborah Smith tarafından İngilizceye çevrilen 2007 tarihli romanı ‘Vejetaryen’le 2016’da Uluslararası Booker ödülünü kazandı. Yazar bu ilgiye ve ödüle şaşırmıştı. Verdiği bir röportajda ‘Vejetaryen’in bu kadar çok okuyucu bulacağını hiç tahmin etmemiştim’ sözleri bunun en büyük kanıtı.

‘Sağlıklı olsaydım yazar olamazdım’

Kang hakkında pek de bilinmeyen bir bilgi verelim. Kendisi migren hastası. Genç yaşlarından itibaren migren atakları geçiriyor, ancak bunun yazmasını olumlu etkilediğine inanıyor: “Migrenlerim bana her zaman insan olduğumu hatırlatıyor. Çünkü migrenim geldiğinde işimi, okumamı, rutinimi bırakmam gerekiyor, bu yüzden beni her zaman alçakgönüllü kılıyor, ölümlü ve savunmasız olduğumu fark etmemi sağlıyor. Belki de %100 sağlıklı ve enerjik olsaydım yazar olamazdım.”

İsveç Akademisi daimi sekreteri Mats Malm kazananı açıkladıktan sonra yazara haberi bizzat kendisinin verdiğini söyledi. Han Kang ile telefonla konuşan Malm “Sıradan bir gün geçiriyor gibiydi – oğluyla akşam yemeğini yeni bitirmişti. Aslında buna pek hazırlıklı değildi, ancak aralık ayı için hazırlıkları tartışmaya başladık” diyerek haberi nasıl verdiğini açıkladı.

2024 Nobel Edebiyat Ödülü vakti geldi: Favoriler kim, hangileri Türkçeye çevrildi?