Antakya Medeniyetler Korosu 27. Aydın Doğan Ödülü’nün sahibi oldu. 6 Şubat’ta meydana gelen depremde yedi üyesini kaybeden koro felaketin ardından yeniden konserler vermeye başladı. 2008 yılında kurulan koronun şefi Yılmaz Özfırat ve teknik koordinatörü Bedirhan Gök koroyu yeniden bir araya getirerek Türkiye’nin medeniyetler zenginliğini yeniden dünyaya anlatmayı ve depremde hayatını kaybeden yedi sanatçının anısını müzikle yaşatmayı hedefliyor. Yurt içi ve yurtdışında bugüne kadar 2000’ e yakın konser verdi. 2012 yılında Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen koro tarihinde iki kez Barış ve Kardeşlik ödülünün yanı sıra daha birçok farklı ödüle layık görülmüştü.
Nobel adayı Antakya Medeniyetler Korosu İstanbul’da
İstanbul’da düzenlenen ödül töreninde Antakya Medeniyetler Korosu adına ödülü şef Yılmaz Özfırat, İstanbul Valisi Davut Gül ve Aydın Doğan Vakfı Onursal Başkan Vekili Sema Doğan’dan aldı. Dün akşam düzenlenen törene İstanbul Valisi Davut Gül ile eşi Gülden Gül, Berna Yılmaz, Altan Öymen, Cavit Kavak, Namık Kemal Zeybek, Ekmeleddin İhsanoğlu, Füsun İhsanoğlu, Cem Boyner, Ümit Boyner, Hüsnü Özyeğin ve çok sayıda davetli katıldı.
Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ törende konuşma yaptı.
Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ törende yaptığı konuşmada Aydın Doğan Ödülleri’nin Türkiye’de bilim, fen, kültür ve sanat alanlarında iz bırakmış kişi ve kurumlara takdir ve minnet ifadesi olarak verildiğine vurgu yaparak “Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkenin insani ve toplumsal gelişiminde, kalkınmasında, bilim ve fen kadar kültür ve sanatın da büyük role sahip olduğuna işaret eden kurucu felsefesi bu ödüle de rehberlik ediyor. Cumhuriyetimizin kıvançla kutladığımız 100. yılında bunu daha iyi anlıyor, daha aydınlık bir gelecek, daha mutlu bir toplum için eğitim, sanat, kültür ve bilim odağında yaptığımız faaliyetlerle toplumumuza fayda sağlamaya devam ediyoruz” dedi.
Aydın Doğan Vakfı’nın bu ödülü sunmaktaki en temel amaçlarından birinin Türkiye’nin geleceğini inşa edebilecek gençlere örnek olmak olduğunu vurgulayan Yalçındağ sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yıl da yine böyle bir kuruma, Antakya Medeniyetler Korosu’na Aydın Doğan Ödülünü takdim edecek olmanın heyecan ve mutluluğunu yaşıyoruz. Antakya Medeniyetler Korosu dinleyicileriyle ortak duygularda buluşmayı, dünyanın neresinde olursa olsun acıları, mutlulukları, sevinçleri, kederleri ortak kılmayı büyük hünerle başaran bir girişim. Bu koro kökü bizim topraklarımızda olan değerleri, birbirinden güzel ezgileri tüm yalınlığıyla sunuyor. Okudukları farklı kültürlere ait ilahiler, halk şarkıları ve türkülerle Türkiye medeniyetini yansıtan bir ayna görevi görüyor. Üç semavi dinin kültürüne ait hisleri duygusal hayatın güçlü bir aracı olan müzikle ifade ediyor. Cumhuriyetimizin 100. yılında, asırlık değerleri ve medeniyeti temsil eden bu yüce koroya 27. Aydın Doğan Ödülünü takdim etmekten mutluluk duyuyoruz. Hayatın müziğini bize yaşatan şef ve tüm koro üyelerini can-ı yürekten kutluyor ve medeniyetlerimizin sesini dünyaya duyurmaya devam etmelerini diliyorum.”
