Dünyanın bilinen son Mithras Tapınağı’na ev sahipliği yapan Zerzevan Kalesi, gizemli havasıyla dikkat çekiyor. Roma döneminde önemli bir garnizon merkezi konumundaki Zerzevan Kalesi’nin 3 bin yıllık tarihi arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarılıyor.
Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde 124 metre yükseklikteki kayalık bir tepede bulunan ve askeri yerleşimde dünyada bulunan son Mithras tapınağının ortaya çıkarıldığı Zerzevan Kalesi, bilimsel kazılarla tarihe ışık tutuyor. 2020 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne dahil edilen tarihi kale kentin önemli turizm değerlerinden. Yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgi gösterdiği tarihi kalede, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Valilik, Diyarbakır Müzesi, Çınar Kaymakamlığı ve Dicle Üniversitesinin katkılarıyla 2014 yılında başlatılan kazı çalışmaları sürüyor.
Binlerce kişinin sığınabileceği sarnıç mevcut
Kazılarda bugüne kadar 60 dönüm alan üzerinde 12-15 metre yüksekliğinde ve 1200 metre uzunluğunda sur kalıntısı, 21 metre yüksekliğinde gözetleme ve savunma kulesi, kilise, yönetim binası, konutlar, tahıl ve silah depoları, kaya mezarları, su kanalları ile 54 su sarnıcı, yer altı kilisesi, 400 kişinin sığacağı yer altı sığınağı, konutlar ve gizli geçitler, milattan sonra 4. yüzyılda Hristiyanlığın benimsenmesiyle önemini kaybeden, dönemin Mithras dinine ait yer altı tapınağı ve Mithras Tapınağı’na gizli dini tören ve ayinler için gelen davetlilerin konakladığı alan ile birçok eser gün ışığına çıkarıldı.
Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aytaç Coşkun yaptığı açıklamada kalede 2014’te kazı çalışmalarına başlandığını belirterek, çalışmaların aralıksız devam ettiğini söyledi. Zerzevan Kalesi’nde 10 yıldır yapılan kazılarda birçok yapının ortaya çıkarıldığını ifade eden Coşkun, en önemli yapılardan birinin Mithras Tapınağı olduğunu aktardı.
‘Kalede yer altında büyük bir şehir var’
Prof. Dr. Aytaç Coşkun, kalede gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen birçok alanın mevcut olduğunu dile getirerek, “Şu an yer üstü şehrini görüyoruz. Bu şehrin daha büyüğü ise yerin altında. Kalede yer altında büyük bir şehir var. Yer altı görüntülemeyle bunları tespit ettik. Yakın zamanda yer altındaki çalışmalara da başlayacağız” dedi.
Kazılarda binlerce eserin ortaya çıkarıldığını belirten Prof. Dr. Aytaç Coşkun, bazı eserlerin dünyada eşi benzeri bulunmadığını kaydetti. Coşkun, “Gerek burada yaşayan sivillerin sosyal hayatına gerekse askerlerin günlük yaşamı ve askeri teçhizatlarına kadar 10 binlerce eser var. Ameliyat aletleri, aydınlatma araçları, depolama-pişirme kapları, elbiseye takılan iğne ve askeri ekipmanlara kadar çok sayıda eser bulundu. Burası sosyal yaşantı alanı ve askeri bir şehir. Burada flütler de bulduk. Dolayısıyla burada müzik ve sanatın da olduğunu, buranın sadece askeri bir yerleşim olmadığını göstermesi açısından buluntular önemliydi” dedi.