Türkiye’den kaçırılan eserler ait oldukları yere dönmeye devam ediyor. Yıl bitmeden bir sevindirici haber daha geldi. New York’taki Türk Evi’nde düzenlenen törende ABD’den 14 tarihi eser Türkiye’ye iade edildi. Eserler 50 yıl önce Anadolu’dan kaçırılmıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığı ile Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturma Birimi (HSI) arasındaki iş birliği sonucunda yürütülen çalışmaların ardından eserler Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın katılımıyla teslim alınarak Türkiye’ye getirildi.
Antik Çağ’dan Osmanlı dönemine uzanan tarihi eserler
Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığının yurt dışında ve ülkemiz genelinde yaptığı incelemeler, takip ve araştırmalar sonucu sağlanan bilgi, belge ve deliller aracılığıyla ülkemize kavuşan eserler arasında, yaklaşık 50 yıldır iadesi için çalışmalar süren Boubon antik kenti kökenli iki bronz heykel başı ve anıtsal boyutlarda bir bronz kadın heykelinin yanı sıra, çeşitli dönemlere ait seramik eserler, madeni paralar, bir mücevher parçası ve Osmanlı dönemine ait iki hançer de bulunuyor.
Milâttan önce 1. ile milâttan sonra 1. yüzyıllar arasına tarihlenen ve genç bir erkeği tasvir eden bronz heykel başı da Türkiye’ye iade edildi. Bu heykelin iadesi, yürütülen soruşturma kapsamında ortaya konan deliller çerçevesinde eserin bulunduğu Jean Paul Getty Müzesi’nce kabul edildi.
Santa Barbara Sanat Müzesi’nden iadesi sağlanan sakallı erkek başı ise milâttan sonra 3. yüzyıla tarihlendiriliyor. İnsan boyutunda bir heykele ait olduğu düşünülen ve Roma İmparatoru Gallienus dönemi modasını yansıtan saç ve sakal tipine sahip başın iade sürecinde görgü tanığı ifadeleri ve soruşturmalar sonucu elde edilen yeni bilgiler büyük rol oynadı.
Farklı dönemlerden eserler elkemize döndü
İade edilen eserler arasında, Miami Üniversitesi’ne bağlı Lowe Sanat Müzesi’nden getirilen çeşitli dönemlere ait pişmiş toprak eserler de bulunuyor. Bunlar arasında, milâttan sonra 1. binyıla tarihlenen çift kulplu ve boyalı bir kap, antik döneme ait bir testi, Bizans dönemine ait bir kase ve bir kandil yer alıyor.
Ayrıca, milâttan sonra 1055-1056 yıllarına tarihlenen Histamenon olarak nitelendirilen, milâttan sonra 540 yılına tarihlenen ve Follis olarak nitelendirilen ve milâttan sonra 775-780 yıllarına tarihlenen Solidus olarak nitelendirilen üç adet Bizans Dönemi sikkesi, milâttan sonra 40 yılına tarihlenen Denarius olarak nitelendirilen gümüş Roma sikkesi de iade edilen eserler arasında.
Etnografik eserler ön planda
Ülkemize iadesi sağlanan eserler arasında etnografik nitelikte olanlar da var. 10. ve 11. yüzyıllara tarihlenen, Anadolu’daki Türkmen işçiliğinin parlak bir örneği olan, mine ve değerli taşlarla süslenmiş bir mücevher parçasının Adana kökenli bir kemer olduğu tespit edildi. Osmanlı metal işçiliğinin zerafetini gösteren, 19. yüzyıla ait gümüş kın ve kabzası olan, telkâri işlemeli iki hançer ise dönemin metal işçiliğinin ulaştığı noktayı gözler önüne seriyor.
Türkiye’nin eser iadeleri için mücadelesi devam ediyor
Burdur İli, Boubon Antik Kenti kökenli, 1960’lı yıllarda kaçak kazılarla elde edilen ve yurtdışına yasadışı yollarla çıkarılan eserler ilk olarak Prof. Dr. Jale İnan ve gazeteci-yazar Özgen Acar tarafından gündeme getirilmişti. Manhattan Bölge Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığınca derinleştirilen araştırmalar sonucunda bugüne kadar Lucius Verus, Septimus Severus, bir imparator heykeli ile üç bronz heykelin yanı sıra Genç ve Olgun Caracalla başları ile bronz bir kadın büstü başta olmak üzere birçok bronz eserin iadesi sağlanmıştı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, tarihî eser kaçakçılığına karşı kararlılıkla sürdürdüğü mücadele sonucunda iadesi sağlanan bu eserler, Türkiye’nin kültürel mirasına yeniden kazandırılıyor. Bakanlık, uluslararası iş birliği ve yerel çalışmalarla, kültür varlıklarının ülkemize dönüşünü sağlamak adına çalışmalarını sürdürüyor.