Prof. Dr. Zafer Toprak’ın yaşamını yitirdiğini kamuoyu ile paylaşan tarihçi Prof. Dr. Mehmet. Alkan, Toprak’ın vefatının ardından onu anlattı. “Zafer Hoca’nın benim akademik hayatımda hocalığı, dostluğu ve yol göstericiliğiyle her zaman özel bir yeri oldu” diye başlayan yazısında Alkan, Toprak’la hem dostluğunu yazdı hem de Toprak’ın bilim insanı ve entelektüel olarak portresini çizdi.
1908 vurgusu
K24kitap’ta yayımlanan ‘Bir “demokrat Kemalist” Zafer Toprak’ın ardından…” başlıklı yazıda Alkan Zafer Toprak’ı için “Cumhuriyet tarihini 19 Mayıs 1919 veya 23 Nisan 1920 ile değil, 23 Temmuz 1908 ile başlatırdı. Türkiye tarihinin kırılma noktası olarak 1908’i ele alarak, İttihat ve Terakki Cemiyeti ile Cumhuriyet Halk Partisi sürekliliğini vurgulayarak, 1908’de açılan dönemin 1950’ye kadar devam ettiğini vurguladı. Osmanlı-Cumhuriyet sürekliliğini ve kesintilerini özenle belirtirdi. Son dönemde bir entelektüel olarak Atatürk’ü “Kurucu Felsefenin Evrimi” başlığıyla incelerken Cumhuriyet’in de kadın özgürlüğü, laiklik, uluslaşma, devrimcilik… gibi kurucu değerleri üzerine çalışıyordu” diyor.
İlk kez duydunu söylemiş
Yazının sonunda Alkan, Zafer Toprak ile ilgili kullandığı tanımlamayı onun da çok sevdiğini anlatıyor: “Kendisi Atatürkçü olup da Atatürk dönemine eleştirel bakabilen nadir akademisyenlerin başında Zafer Toprak geliyor. Kendisi için hazırladığımız armağana yazdığım önsözde “Cumhuriyet’e ve Atatürk’e olan saygı ve bağlılığıyla kendisine Demokrat Kemalist demek yanlış olmaz sanırım” diye yazmıştım. Okuduğunda böylesi bir ifadeyi ilk kez duyduğunu ve bu tanımlamadan çok mutlu olduğunu söylemişti. Son dönem Osmanlı ve Cumhuriyet’in kuruluş dönemine farklı bakıyor ve ele alıyorduk. Ancak farklı baktığımız konuları tartışmaktan da her zaman büyük bir zevk aldık.”