İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 20 binden fazla insan hayatını kaybetti. Bu süreçte Batı ülkelerinin önde gelen sanat kurumları Filistin’e yönelik tarafgir tutumları nedeniyle eleştirildi. Özellikle Almanya iptal ettiği sergiler, törenler ve kurumsal açıklamalar nedeniyle sıklıkla eleştirildi. Sanatçılar ve kültür sanat kurumları ise eylem ve açıklamalarıyla ülkelerinin bu yaklaşımına karşı olduklarını dile getirdi.
Son olarak Yahudi asıllı Amerikalı gazeteci yazar Masha Gessen İsrail yönetimini Nazi Almanyası’na benzetmiş ve ödülünden olmuştu. Dedesi Naziler tarafından katledilen gazetecinin New Yorker dergisine yazdığı ‘Holokostun Gölgesinde / In the Shadow of the Holocaust‘ adlı yazı nedeniyle daha önce verileceği açıklanan ödül geri çekilmişti.
‘Demokratik bir ülkede kabul edilemez tutumlar’
Bunlar karşısında sessiz kalmayanlardan biri Almanya Sanat Akademisi oldu. Akademi ülkedeki siyasi iklimin “demokratik bir ülke için kabul edilemez sivil özgürlük ihlallerine” yol açtığını söyledi ve “sanatçıların siyasi ifadeleri temelinde çizilen acele kırmızı çizgiler” için uyarı yaptı.
Sanat Akademisi Başkanı Jeanine Meerapfel “Sanatsal özgürlük ve sözde iptal kültürü hakkındaki mevcut tartışmalar tehlikelidir. Kamusal söylem konuların ve eğilimli iddiaların kabul edilemez bir karışımıyla giderek daha fazla karakterize edilmektedir. Bu kafa karışıklığı demokratik bir ulus için kabul edilemez olan sivil özgürlük ihlallerine yol açmıştır” diyerek ülkedeki durumu eleştirdi.
Savaşın ilk günlerinden beri İsrail’e yönelik hangi eleştirilere “izin verildiği” ve hangi kurumların antisemit ve dolayısıyla kabul edilemez olduğu tartışması Alman sanat dünyasının gündeminde.
