10Haber'in basın sponsoru olduğu 35. Ankara Film Festivali'nde bugün gösterilecek Nur Sürer'in başrolde olduğu 'Mukaderat', 'Ölü Mevsim' ve 'Hakkı' ile Ulusal Yarışma tamamlanıyor. Günün sürprizi ise Bülent Vardar'ın 'Köklere Yolculuk' belgeseli.

Sultan kocasının öldüğü ikinci gün evlenmek istediğini çocuklarına açıkladığında herkes şaşırır. Olacak iş mi? Ama bu isteğinin kendince makul bir tarafı vardır: Yalnız kalma korkusu… Kimse anlamaz Sultan’ı ama o kararında ısrarcıdır. Böyle başlıyor Nadim Güç’ün yönettiği ‘Mukadderat’. Sonrası bir kadının ‘el alem ne der’ kisvesine gizlenen zapturapçı bakış karşısında kendini var etme mücadelesi. Kadına hak görülmeyen ne varsa yapıyor Sultan. Ki bu mücadele biraz da bulaşıcı. Diğer kadınlara da sirayet ediyor.

Nur Sürer’in başrolde oynadığı, Aslıhan Gürbüz, Osman Sonant, Şirin Sultan Saldamlı, Şerif Erol, Osman Alkaş’ın şahane performanslarıyla bir oyuncu şovuna dönüşen film dünya prömiyerini yaptığı Antalya Altın Portakal Film Festivali ve sonrasında yarıştığı Boğaziçi Film Festivali’nde En İyi Film ödülü alarak bu yılı en merak edilen filmlerinden biri oldu. Bugün ilk defa Ankaralı seyircilerin karşısına çıkacak. Saat 19.00’daki gösterim yine Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda olacak.

‘Ölüm Mevsim’: Eve sığmayan sorular

Aslında bugün gösterilecek üç filmle festivaldeki Ulusal Yarışma gösterimleri tamamlanıyor. Açılışı ‘Mukadderat’ ile yaptık. Diğer bir filme geçelim: ‘Ölü Mevsim’. Doğuş Algün’ün yönettiği film, zorlu bir hayat süren bir çiftin hikayesini anlatıyor gibi dursa da aslında aile içi cinsel istismarı konu alan bir yapım. Dahası da var göçmen sorunu, kardeşler çekişmesi. Yani senaryosunun kapsadığı tema çok. Funda Eryiğit, Ece Yaşar, Erdem Şenocak, Serkan Ercan ve Haydar Şahin’in başarılı performanslarıyla öne çıkan yapım saat 16.00’da seyirciyle buluşacak.

‘Hakkı’: Arkeoloji kendini sinemada da gösteriyor

Hikmet Kerem Azcan’ın yönettiği ‘Hakkı’ son yıllarda arkeolojiye olan toplumsal ilginin bir karşılığı adeta. Çünkü bu filmin merkezinde tarihi eserler, antik kentler var. Bülent Emin Yarar’ın baştan sona performansıyla sürüklediği film, bahçesinde bulduğu Altın Başlı Artemis heykeliyle hayatı değişen Hakkı’nın hikayesini anlatıyor.

Filmin başında Bergama Sunağı’nın nasıl yurtdışına kaçırıldığını anlatan Hakkı, aslında gezi rehberi olarak tarih konusunda bilinçli. Ama bahçesinde heykel çıkınca bunu müzeye götürmek yerine tarihi eser kaçakçılarına satıyor. İşte hayatı da bu tercihle değişiyor. Sonra daha başka eserler bulma açgözlülüğü onun tüm yaşamını ele geçiriyor. İlginç bir tesadüf Bülent Emin Yarar, Reha Erdem’in ‘Neandria’ filminde muhtardı ama definecilerle iş de tutuyordu. ‘Hakkı’ da artık işi büyütüyor. Sıradan insanın çıkış arayışı, takıntılarının ve açgözlülüğünün onu yiyip bitirmesi üzerine naif bir film ‘Hakkı’. Saat 14.00’te seyirciyle buluşacak.

‘Köklere Yolculuk’ zamanı

Festivalin sürprizlerinden biri Prof. Dr. Bülent Vardar’ın çektiği ‘Köklere Yolculuk’ belgeseli. İlk gösterimini Ankara’da yapacak film Vardar’ın kendi köklerini arama hikayesi. Vardar belgeselle ilgili “Bu proje, Kuzey Yunanistan olarak bilinen Selanik, Yenice-i Vardar’da (Giannitsa) doğan ve büyüyen dedem İbrahim Vardar ve babaannem Binnaz Vardar’ın, 1912 Balkan Savaşı sonrasında doğdukları ve yaşadıkları topraklardan ayrılmak zorunda kalmaları ve bu sürecin, yaşayan kişiler üzerinde yarattığı etkileri, travmaları anlamak için gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Kuzey Yunanistan’ı fetheden ve süreç içinde mübadeleyle yaşadıkları topraklardan ayrılmak zorunda kalan Gazi Evrenos’un ailesinin yaşadığı olaylar ve travmalar da yansıtılmıştır” diyor. Belgeselin gösterimi 16.30’da.

Toksik: Locarno’nun en iyisi

Yabancı filmlere gelirsek. Günün öne çıkan yapımı Locarno Film Festivali’nde Altın Leopar kazanan Saule Bliuvaite imzalı ‘Toksik’. Litvanyalı bu etkileyici dram, küçük bir kasabada yaşayan iki genç kızın model olma hayalleri peşinde koşarken karşılaştıkları sert gerçeklikleri ele alıyor. Hayaller kısa sürede bir kabusa dönüşüyor ve kızlar, başarıya ulaşmak için tehlikeli ve sömürüldükleri durumlarla yüzleşmek zorunda kalıyor. Genç kadın bedenleri üzerindeki baskıları ve toplumun toksikliğini insani bir yaklaşımla gözler önüne seren film, amatör oyuncuların doğal performanslarıyla hem sert ve eleştirel hem de genç ve şefkatli bir anlatım sunuyor. Film saat 21.30’da.

Ankara Film Festivali günlüğü: ‘Hemme’ ve ‘Gecenin Kıyısı’nın yol arkadaşlığı

Ankara Film Festivali günlüğü: Yarışma başlıyor kadınlar ağırlığını koyuyor

Ankara Film Festivali günlüğü: Ne çektin be gençlik!

Ankara Film Festivali günlüğü: Yarışma heyecanı başlıyor

Ankara Film Festivali günlüğü: İnci Demirkol’a saygı MUBI Fest’e ve Açık Radyo’ya selam!

Ankara Film Festivali günlüğü: 35. yıla hüzünlü başlangıç