Ara Güler henüz 24 yaşıdayken Kumkapı’da bugün artık var olmayan Küçük Deniz Sokağı ve balıkçı barınağına gider ve balıkçılarla bir foto-röportaj yapar. Tarih 1952’dir. Kumkapı Ermeni Balıkçılarıyla Birlikte başlığıyla Ermenice çıkan Jamanak gazetesinde yayımlanır bu foto-röportaj. Ustanın ilk gazetecilik başarılarından biridir. Bu foto-röportajla dikkatleri çeker.
İstanbul’un son Ermeni balıkçı reisleri Dacat Reis, Husig Reis, Kevork Reis; büyük balık teknelerine yardımcı olan goygoycular; ağ onaran merametçi kadınlar; balıkçı semti Acemdağ… Hepsi bu foto-röportajda kendine yer bulur.
Ara Güler’den çoktan gitmiş bir dünyaya tanıklık
Yıllar sonra Ara Güler bu foto-röportajıyla ilgili “Yıl 1952, Kumkapı hâlâ ufak bir balıkçı köyüdür, İstanbul ise sularla çevrili bir kıyı şehri. Birkaç yıl sonra Sahil Yolu yapılınca bu şirin balıkçı limanı büsbütün başka bir biçim alacak. Ama o zaman bunun böyle olacağını kimse bilmiyor, tahmin edemiyordu; ne balıkçılar, ne balıkçı reisleri, ne Kumkapı halkı, ne de ben… İşte bu siyah-beyaz fotoğraflar çoktan yitmiş olan bir dünyanın belki de tek tanıklarıdır” diyecektir.
İşte bu foto-röportajın sergisi bugün Ara Güler Müzesi’nde açılıyor. Sergide Güler’in gözünden balıkçı reislerinin, tayfalarının, merametçilerinin gündelik hayatlarına dair fotoğrafları yer alıyor. Sergideki birkaç fotoğraf size tanıdık gelebilir. Çünkü Ara Güler’in İstanbul’u deyince akla gelen ikonikleşmiş fotoğraflardan birkaç tanesi bu foto-röportaja ait.
Fakat bu fotoğrafların dışında Ara Güler arşivinde bulunan Kumkapı’ya ilişkin daha önce sergilenmemiş fotoğraflar, efemera ve Ara Güler’in editoryal ve yaratıcı sürecini, seçimlerini gösteren kontakt baskılar da sergide yer alacak.