BÖYLE VAHŞİYE CAN KURBAN!
VAHŞİ ROBOT / The Wild Robot
2008 yapımı ‘Vol-i / Wall-E’ animasyonunu hatırlarsınız. Dünya çöplüğünde bir başına kalan robotun maceraları anlatılıyordu. Robottu ama hepimizden daha insandı ve pek sevimliydi. Artık yeni bir kardeşi var onun: Roz.
Chris Sanders’in yönettiği animasyonda robotumuz Ünite 7134, nakliye sırasında bir adaya düşüyor. Doğadaki hayvan dostlarımız sağolsun onu kurcalarken aktifleştiriyorlar. İnsanlara hizmet için üretilen robotumuz görev talimatı almak zoruda. Yazılımı öyle, o da talimat almak için vahşi ormanda hayvanlarla ilişki kurmak istiyor. Ama hayvan aleminde o canavar olarak kodlanıyor. Fakat bir kaz yavrusu onu anne olarak belleyince bir tilki “Artık onun annesisin” diyor ve Ünite 7134 için görev başlıyor. Lakin kendi yazılımını yenileme özelliğine sahip olan robotumuz kaza annelik yaparken ve hayvan dostlarımızla iletişim kurmayı öğrendikçe doğaya uyum sağlıyor. İnsanileşiyor.
Yılın öne çıkan animasyon filmlerinden biri olarak merakla beklenen ‘Vahşi Robot’ muhtemel Oscar yarışında karşımıza çıkacak türden bir film. Ama potansiyeli daha fazla. ‘Vol-i’ gibi kendi efsanesi yaratacak gibi görünüyor. Robotlar ve yapay zekaya karşı oluşan kaygıların yersiz olduğunu anlatması hele hele bunu vahşi olarak nitelendilen ve günümüzün mağdurları hayvanlar üzerinden arlatması önemli. Ara tatilin sinemadaki en iyi seçeneklerinden biri ve hatırlatmak isterim sadece çocuklara değil yetişkinlerin içindeki çocuğa da seslenen bir yapım.
YILLAR GEÇTİ BE NIKO
NIKO: KUZEY IŞIKLARININ ÖTESİNDE / Niko: Beyond the Northern Lights
Dokuz filmlik vizyon haftasının dört animasyonunda biri de bu film. Aslında Ren geyiği Niko’yu çok eskilerden tanıyoruz. 2008’de ve 2012’de iki macerasını izlemiştik. Aradan geçen 12 yıl boyunca sessiz kaldı ve yıllar sonra ansızın karşımıza çıktı. Niko’nun hikayesi zamanlama olarak ara tatile pek uygun değil. Çünkü konusu itibariyle bir yılbaşı filmi.
Niko’nun en büyük hayali Noel Baba’nın kızak takımına katılmak. Lakin biraz şaşkoloz ve bu şaşkolozluğu kızağın çalınmasına neden oluyor. Sonrası kızağı geri almak için verilen mücadele ve bu mücadele sırasında arkadaşlığın önemini anlaması.
Kari Juusonen, Jørgen Lerdam’ın yönettiği animasyonu eğer sinemada izlerseniz sonrası Niko’nun ilk iki macerasını da artık evde çocuklarla izleme şansınız da var. Ara tatilde çocuklarla kaliteli zaman geçirmek için fena bir seçenek değil. Ne dersiniz?
KAHRAMANLAR DA BABA OLUR
YUVADAN UZAKTA / Out of the Nest
Bir kahramandan nasıl ebeveyn olur? ‘Yuvadan Uzakta’ işte bu soruya macera dolu bir cevap arıyor. Keçi Arthur’a yaşadığının ülkenin geleceği için çok önemli bir görev veriliyor. Çalınan yedi kraliyet yumurtasını bulmak ve güvenle geri getirmek. Arthur için yumurtaları bulmak sorun değil. Lakin yumurtalar çatlayıp içinden yavrular çıkınca işler değişiyor. Bizimki mecburen babalık rolünü üstlenmek zorunda kalıyor. Fakat hep kahraman olarak kendini gören Arthur’un bu bilmediği bir macerada öğrenecek çok şeyi vardır.
Arturo A. Hernandez’in yönettiği animasyon ebeveynliğin de bir kahramanlık olduğunu kabul etmesi açısından biz yetişkinlerden tam puan alıyor. Lakin kahramanlık mitine getirdiği yorum da oldukça eğlenceli. Haftanın öne çıkan animasyonlarından biri. Hatırlatırım ara tatil uzun!
KORSAN MI KALDI?
HENRY KORSANLARA KARŞI: Henry the Blacktail: The Secrets of the Forefathers
Animasyon film açısından haftanın zayıf halkası. Ama buna rağmen bir seçenek. Kayıp hazineyi bulmakla görevlendirilen bir korsan, aradığı ödülün geçmişinin sırlarını açığa çıkarabileceğini ve geleceğinin anahtarını elinde tutabileceğini öğrenir. Sonra da macera başlar.
ARKADAŞ OLALIM MI?
BABA BENİ GÜLDÜRSENE
Emrah Aguş’un yönettiği Ahmet Kürşat Öçalan, Aylin Akpınar, Ali Semi Sefil’in rol aldığı film bir animasyon olmasa da bir ara tatil seçeneği. Çünkü çocukları odağına alan bir yapım. Biraz kuşak çatışmasından dem vuran ‘Bana Beni Güldürsene’ kağıt üzerinde hikayesiyle dikkat çekiyor.
Sıkıcı hayatını sakarlıklarıyla zorlaştıran Murat ve onun zeki kızı Ayşenaz’in birbiriyle uyum problemlerini gidermesi üzerine bir hikaye anlatıyor. Baba-kız farklı karakterleri nedeniyle birlikte kaliteli zaman geçirmekte zorlanıyor. Okulda sosyal sorunlar yaşayan ve ‘yaramaz’ olarak görülüp ötekileştirilen Ayşenaz, zaten yaşıtlarıyla anlaşmakta zorlanırken babasıyla da iyi vakit geçiremediği için problemler yaşıyor. Murat da kızının kendisini sıkıcı bulduğunu öğrenmesine rağmen bir şeyler yapmaya karar veriyor.
‘Baba Beni Güldürsene’ biraz 10 yaş üstü çocuklar için daha iyi. Ne de olsa bu yaş grubundaki çocuklar ebeveynlerini ‘sıkıcı’ buluyor. Ama bir pedagogun bana verdiği tavsiyeye uygun bir film: Çocuklarınızla arkadaş olun!
LABİRENT EV
SAPKIN / Heretic
Haftanın yetişkinler için iddialı filmi olan ‘Sapkın’, yabancı bir adamın evinde kedi-fare oyununun içine çekilen iki dindar genç kadının hikayesini anlatıyor. Colorado’nun küçük bir kasabasındaki Mormon kilisesinden iki genç misyoner, sakinlerin dinini değiştirme umuduyla kapı kapı dolaşır. Başarısız geçen bir günün ardından Rahibe Paxton ve Rahibe Barnes, Bay Reed’in evine vardıklarında onun cazibesinden hemen etkilenirler. Ancak çılgın hobi filozofunun onlar için hazırladığı kötü planları vardır.
Scott Beck, Bryan Woods’un yönettiği film romantik rollerle tanınan Hugh Grant’i bir gerilim filminde izleme şansı veriyor. Ki gayet başarılı bir performans da sergiliyor Grant. Gerilim filmlerini sevenleri gayet tatmin edecek bir yapım var karşımızda.
ÇILGIN DERSANE 5: UPDATED
Ne yalan söyleyeyim pek ısınamadığım bir seri ‘Çılgın Dersahe’. Vasat bulduğum bir gençlik komedisi. Son filmde İstanbul’daki Özlem Dershanesi öğrencileri, önemli bir amaç ediniyorlar. Deprem bölgesindeki akranlarına bir derslik yapmaya karar verirler. Lakin paraları yok. Para ödüllü bir yarışma katılmaya karar verip bu sorunu çözmeye çalışırken yine önceki filmlerdeki gibi haylazlıklarına devam ediyorlar. Fragmanı bıraktım bakıp siz karar verin.
SİNEMADA ‘KUĞU GÖLÜ’ ZAMANI
KUĞU GÖLÜ
‘Kuğu Gölü’ balesini sinemada hem de IMAX kalitesinde izlemek isterseniz buyrun sinema için çekilmiş bu versiyonu tavsiye ederim. Isabelle Julien yönettiği film önemli bir bale grubunun sahnelenmesinin filme çekilmiş hali mi anlayamadım. Araştırdım bir bilgi de bulamadım. Galiba bu proje için balerin ve baletler bir araya getirildi. Fragmanı iyi duruyor ama sinemada bale izlemek şahsen bana çekici gelmiyor!
HABER AŞKINA
İFRİTİN DÜĞÜNÜ
Kambersiz düğün olmaz Türk işi korku gerilim film olmadan da vizyon haftası kapanmaz. Zülfü Hamit Altın filminde bizim mesleğe el atmış. Bir meslektaşımız gizemli bir şekilde insanların kaybolmasını araştırmak için bir köye gidiyor. Sonra da başına olmadık işler geliyor. Vakti zamanında ‘Ada-Zombilerin Düğünü’ filminde zombi tepiklemiş biri olarak gazetecileri bu işe bulaştırmanın pek akıllıca olduğunu düşünmem. Ama zaten bu tür filmlerde mesleklerin çok da önemi yok. Bu türü seven bir kitle var onlar için çekiliyor.