Şu sıralar 'John Wick 4' ile sinema salonlarını kasıp kavuran Keanu Reeves’ten ilginç bir itiraf geldi. Katıldığı podcast yayınında konuşan Reeves, kariyerinin başında ismini değiştirmesi yönünde baskı gördüğünü açıkladı.

Sinema kariyeri boyunca, Neo ve John Wick gibi iki sinemasal kişilik yaratan Keanu Reeves’ı, Casey Reeves adıyla tanıyabilir ve öyle anabilirdik. Niye mi? Çünkü yıllar önce menajerleri, oyuncunun ismini değiştirmek istemiş ve Casey adını ona uygun görmüşler. Fakat kendisi bu girişimi çok içine sindiremediği için gerçek ismiyle sinemada var olmak istemiş.

Şu sıralan ‘John Wick 4’ filmi nedeniyle pek çok söyleşi veren Reeves, katıldığı bir podcast yayınında, oyunculuk kariyerinin başlangıcında menajerleri tarafından isminin ‘çok etnik’ bulunduğunu ve adını değiştirmek istediklerini söyledi. 1980’li yılların ortasında Kanada’dan Los Angeles’a gelen Reeves  “20 yaşımdayken ilk arabamı aldım ve Hollywood’a gittim. Buraya geldiğimde adımı değiştirmek istediler. ‘Keanu, bu çok etnik’ dediler” diyerek bu süreci anlattı.

Bu durumun kendisini çok rahatsız ettiğini belirten Keanu Reeves, buna rağmen bir süreliğine de olsa Casey Reeves adını kullandığını söyledi. Katıldığı bir seçmede kendisine “Casey” diye seslenenlere dönüp bakmadığını, yeni ismini hiç benimseyemediğini ve kısa süre içinde tekrar gerçek adını kullanmaya devam ettiğini anlattı. Reeves’in yine o dönemde Chuck Spadina ve Templeton Page-Taylor gibi isimleri kullanmayı düşündüğünü biliyoruz. Neyse ki sonrasında kendi isminde ısrarcı olmuş.

Dağlardan esen rüzgâr

Çin ve Hawaii asıllı bir baba ile İngiliz annenin oğlu olarak 1964 yılında Beyrut’ta dünyaya gelen Reeves’in çocukluğu da Kanada’da geçti. İsmi Hawaii dilinde “dağdan esen rüzgâr” anlamına gelen Keanu Reeves, artık ismiyle son derece barışık.

12 Eylül’ün ‘kaybettiği’ ‘Kara Kafa’ filmi bulundu, ilk gösterimi İstanbul Film Festivali’nde