Bahar: Bir itiraf, bin dert!

Geçen hafta dünür buluşması sona erince Bahar (Demet Evgar), bir emanetini almak için Efsun’un (Nihal Yalçın) evine gizlice geri girmişti. Bahar’ın silüetini görünce korkan Efsun ise merdivenlerden düşüp hastanelik olmuştu. Yeni bölümde Dedektif Edip (Hakan Meriçliler) soruşturmaya devam etti. Edip bu işin İtalyan mafyasına uzandığından şüphelenirken asıl suçlu Bahar’ı hiç sorgulamadan yollayacak kadar yetkin bir dedektif tabii. Agatha Christie romanlarının Poirot’su gibi herkesi bir araya toplayan Edip başkalarını suçlamaya kalkınca Bahar suçunu elbette itiraf etti; hazır ağzını açmışken Efsun’a da içindekileri kustu.

Dünür dünürün külüne muhtaçtır

Bahar’ın itirafı sadece Efsun’la Bahar’ın değil, evlilik arifesinde olan çocuklarının, ayrıca çocuklarla annelerin de arasını açtı. Aziz Uras (Demirhan Demircioğlu) durumu yumuşatsın diye babası Timur’a (Mehmet Yılmaz Ak) başvurunca ortalığın daha da karışacağından emin olduk. Akabinde, Efsun’la şer birliği yapmaya dünden razı olan Timur’u başka türlü bir birliğin içinde bulduk: Olanlardan ötürü oldukça üzgün ve sarhoş olan Efsun, arabuluculuk yapmaya gelen Timur’u öpüverdi. Rüyalarımızın saçmalık seviyesi de buralarda bir yerde.

Evren’in mahvolan sağ eli ve kalbi

Hastanenin cevheri Evren (Buğra Gülsoy) geçirdiği operasyondan sonra elinin titrediğini fark etmişti. Bu bölümde girmeye mecbur kaldığı bir ameliyat sırasında eli yine titremeye başlayan Evren, görevini Bahar’a devretti. Ancak Evren’in durumu hastanede yayıldı ve heyet, tanık olduklarını anlatması için Bahar’ı sıkıştırdı. O sırada başka bir meslektaşına muayene olan Evren bir daha cerrahlık yapamayacağına mı yoksa Bahar’ın heyette verdiği ifadeye mi yansa bilemedi ve bölüm, çiftimiz için için hayal kırıklığıyla sonlandı. Yani Bahar’ın bölümün başındaki ve sonundaki iki itirafı da olayları alevlendirdi.

Dizi yansıması

🔴 Evren ve Bahar yüz sene sonra sevgili olabilmiş, bir yüz sene de bunu insanlara açıklamayı beklemişti. Artık her şeyi göz önünde yaşayan çiftimiz tam kafa dinleyecekken şimdi de bunlarla sınandığına göre bir yüz sene de halvetleri sürer dostlar. Bu titrek el olayı Şerbo’daki Ömer’in baloncuğuna dönmez inşallah. Neyse ki Bahar’ın kankası Çağla (Elit Andaç Çam) hız kesmeden Eros’luğuna devam ediyor.

🔴 “Cüneyd nerede?” repliğini aratmayacak “Çağla nerede?” serzenişimize kayıtsız kalmayan senaristler birkaç bölümdür Çağla sahnelerini artırmıştı. Bu bölümde Çağla’yı ilk kez ana karakteri teselli etmecibaşı olarak değil, birey olarak izledik. Tabii ona aşkı arayan ve yalnızlıktan mutsuz sıradan bir karakterin hikâyesi yerine orijinal bir hikâye yazmalarını bekliyorduk ama buna da şükür. Elinizi korkak alıştırmayın!

🔴 İzleyicinin buna takmasının nedeni, dizinin karakterleri derinlikli yazmadaki başarısı. Ta ilk bölümlerdeki melek-şeytan karikatürizeliği bile zamanla azaldı, iyi-kötü ayrımı bulanıklaştı. Efsun’un bile yumuşak yüzünü gördük. Dahası, merdiven vakası sayesinde salt iyi olarak resmedilen tek karakter Bahar’ın da kusurlu yönüne tanık olduk.

🔴 İki annenin de hayattan yorulup isyan ettiği sahneler pek dokunaklıydı. Bahar’ın hatalı tarafı ve Efsun’un kırılgan tarafı bize ikisinin de doğru bildiğini yaptığını, yine de çocuklarına yaranamadığını gösterdi. Ebeveynlik genel olarak bu ikilem değil midir zaten?

🔴 Diğer dokunaklı sahne Bahar’ın, kızı Umay’ın (Alisa Sezen Sever) büyüdüğü gerçeğiyle yüzleştiği sahneydi. Umay’ın zevklerinin değişmesi ve sevgilisi olma ihtimali derken, belli etmese de Bahar’ın beyninde alarmlar çaldı. Geçen hafta diziyi gençleri genç gibi yazmalarından ötürü kutlamıştık. Gençlerin genç-yetişkinliğe geçişlerini de aynı başarıyla yazacaklar, belli.

🔴 Fakat en dokunaklı sahne, Bahar’ın Evren’le randevusu için gösterişli kıyafet giymekten çekinmesiyle geldi. Çağla “Sana içindeki kadını unutturdular” diyerek durumu özetlese de Bahar derine indi ve aldatılan insanların kendine güvenlerini kaybettiğine, kendilerini yetersiz ve çirkin hissettiğine değindi. Baharlar değil, Timurlar utansın!

🔴 İzleyicinin Çağla gibi hastane sahnelerini de daha çok görmek istemesi birkaç bölümdür meyvelerini veriyor. Bu bölümünki ayrı bir lezizdi, çünkü tüm ekip aynı aile için ameliyathanelerde toplaştı. Bu sahneler hem karakterlerin başka yüzlerini hem de karakterler arasındaki mesleki dinamikleri görmemizi sağlıyor.

Gözden kaçmayan detaylar

🔴 ‘Bahar’ın geleneksel paralel sahne detaylarına hoş geldiniz. Bu bölüm hastalar ve doktorlar arasında bir paralellik kuruldu. Timur, hem eşini hem sevgilisini hamile bırakan hastayla temsil edildi, adamın karısını Bahar, sevgilisini de Rengin doğuma aldı. Yani üçü de kendi paralellerine doktorluk yaptı. Bu da bir nevi, doktorların kişisel meselelerini tetikleyen durumlarla da karşılaştığını, ama mesleki soğukkanlılıklarını koruduklarını vurgulamış oldu.

🔴 İlk bölümdeki tuzluk sahnesinden ne kadar paralellik yazılabiliyorsa suyunu sıkıp o kadar yazıyorlar. Bahar’ın uyanışının ilk kıpırtısı, yemeğin tuzunu unutunca tüm ailenin onu aşağılamasıyla başlamıştı hatırlarsanız. Bu bölümde Bahar yine çorbanın tuzunu unuttu, ama Evren gayet sembolik (ve sempatik) şekilde gidip tuz getirdi. Sorunlu bir ilişkiden çıkan insanların sağlıklı ilişkilere geçince yaşadığı şok detayını es geçmemişler.

🔴 Son olarak, önce Timur ve Bahar’ın ilişki paraleli olarak yazılan Aziz Uras ve Seren (Nil Sude Albayrak), sonraki bölümlerde kürtaj meselesini gündeme taşıdı. Çiftimiz bu bölümde de evliliklerde sadece çiftlerin değil ailelerin de evlendiği mesajını taşıdı. Yani bu çift en başından beri sırf sahne doldursun diye var olan sıradan bir çift değildi.

Künye
Yayın mecrası: Show TV
Yapım: MF Yapım
Yapımcı: Asena Bülbüloğlu
Yönetmen: Neslihan Yeşilyurt
Senaryo: Ayça Üzüm, Nergiz Herdem İnce
Müzik: Aytekin Ataş
Oyuncular: Demet Evgar, Buğra Gülsoy, Mehmet Yılmaz Ak, Ecem Özkaya, Elit Andaç Çam, Nizam Namidar, Demirhan Demircioğlu, Nil Sude Albayrak, Alisa Sezen Sever, Hasan Şahintürk, Sena Mia Kalıp, Ege Erkal, Devrim Kabacaoğlu, Şira Sahilli, Doğan Can Sarıkaya, Mert Öner, Sevinç Erol, Nihal Yalçın, Füsun Demirel, Hatice Aslan. (Konuk) Hakan Meriçliler, Berkan Bulut, Şeyda Merve Kölük.

Bahar: Dayanışma çok güzel, gelsene!