İstanbul bayram tatili nedeniyle yılın en sakin dönemlerinden birini yaşayacak. Bayram boyunca şehirde kalacak olanların aklında ise bir soru var: Ne yapsak? Etrafımızdaki insanlar tatil beldeleri veya memleketlerinden bayram boyunca eğlenceli sosyal medya paylaşımları yaparken İstanbul’u koruyan bizlere altta kalmak yakışmaz. Bu sakinlikte şehirde yapılabilecek çok şey var. Mesela bayramın ilk günü dışında müzeler sizleri bekliyor. O halde hazırsanız İstanbul Modern’den başlayıp Feshane’ye uzanan bir rotada müze gezimize başlayalım. Ayağınıza rahat bir ayakkabı giymeyi unutmayın.
Boğazda bir başyapıt: İstanbul Modern
İstanbul Modern yeni binasına taşınmış olması nedeniyle rotamızın ilk durağı olmayı hak ediyor. Keza kapanışı da yeni bir sanat durağı olan Feshane ile yapacağız. Renzo Piano’nun İstanbul’a attığı ilk imza olan İstanbul Modern, heyecanlı geçen bir bekleyişin ardından nihayet kapılarını ziyaretçilerine açtı. Bedri Rahmi Eyüboğlu, Fahrelnissa Zeid, Cihat Burak, Neş’e Erdok, Balkan Naci, İslimyeli, Bedir Baykam, Komet ve Canan Tolon gibi sanatçıların eserlerinden oluşan daimi sergisinin yanı sıra açılış şerefine Nuri Bilge Ceylan’ın yurtdışında çektiği fotoğraflardan oluşan ‘Başka Bir Yerde’ sergisi de ziyaret edilebilir. Ümit Mesci’nin küratörlüğünü üstlendiği bir diğer sergide ise müzenin mimarı Renzo Piano’nun bir nevi retrospektifi müzenin giriş katında misafirlerini bekliyor. Şanslıysak ve bir kruvaziyer gemisi müzenin önünü kapatmadıysa Boğaz’ı seyredebiliriz.
Biraz soluklandıktan sonra Boğazkesen yokuşunu çıkıp Galatasaray Meydanı’na ulaşıyoruz. Yapı Kredi Kültür Sanat’ta açılan ‘Cumhuriyetin İlk Yılı’ yalnız ve güzel ülkemizin 100. yaşını kutladığımız bu yılda açılan özel sergilerden biri. Cumhuriyetin ilk yılında yaşananlara odaklanan sergide Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına dair daha önce pek rastlamadığımız video görüntülerin yanı sıra dikkat çekici arşiv belgeleri de Yapı Kredi Kültür Sanat’taki sergide ziyaretçilerini bekliyor. Sergi çıkışında zorlu bir tercih sizi yapmanız gerek. Sağa dönüp Taksim’e doğru yürürseniz Atlas Pasajı’ndaki Sinema Müzesi’nde ünlü fotoğrafçı Steve McCurry’nin çektiği ikonik fotoğraflardan oluşan bir sergi çıkacak karşınıza.
İstiklal Caddesi’nde zor seçim
Yolunuza aksi istikamette devam edip İstiklal Caddesi’nin sol hizasında kalan Meşher’de sizi özel bir sanatçının sergisi karşılayacak. İngiliz çağdaş sanatçı John Craxton’ın ‘Işığın Peşinde’ sergisi hakkında detaylı bilgiye haberimizden de ulaşabilirsiniz. Birkaç adım attıktan sonra bu sefer karşınıza Casa Botter çıkacak. Kapılarını yakın zamanda açan Casa Botter, çağdaş sanatçıların eserlerinin süreli sergilerine ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Biraz yorulduk mu? Casa Botter’in hemen yanındaki Türk-Alman Kitabevi kahveleri ve iddialı tatlılarıyla iyi bir mola durağı olabilir. Şanslıysanız güzel müziğe denk gelme ihtimaliniz de var.
Burada iyice dinlendikten sonra Kasımpaşa’ya doğru yürüyüp iskeleden deniz motoruyla Eyüp kıyılarına geçmeye ne dersiniz? Yeni adıyla Artİstanbul Feshane, günümüzün önemli sanatçılarının seçme eserlerinin yer aldığı seçkisiyle geçen hafta kapılarını açmıştı. Saat itibarıyla artık yavaş yavaş güneşin batmaya başladığı anlara geldik.
Dünyada en güzel günbatımına sahip kent olan İstanbul’da bu büyüleyici an sürerken Eyüp’ten vapurla Kadıköy’e, oradan da Müze Gazhane’ye gitmeye ne dersiniz? Tarihi Yarımada’nın en güzel yapılarına vuran akşam güneşi eşliğinde yapacağınız bu yolculuğa ve sonrasında da Müze Gazhane’deki Zeki Demirkubuz’un fotoğraflarından oluşan ‘Hayat’ adlı sergisine bu çaba değer. Zira kapanışta Kadıköy’de Çiya’da kendinizi ödüllendirebileceğiniz bir lezzet şöleni sizi bekliyor olabilir.