Belçikalı Kim ve Warre çifti tatil için geldikleri Antalya’dan evlerindeki akvaryumlarına koymak için üç taş aldılar yanlarına. Ülkelerine dönerken havaalanındaki güvenlik kontrolünde o üç taş başlarına bela oldu. Çünkü o üç taş tarihi eser çıktı. Havaalanında gözaltına alınan çift çıkarıldıkları mahkemede yurtdışına çıkma yasağı getirildi ve her hafta karakola giderek imza verme koşuluyla serbest bırakıldı.
‘Her yerden alıyorduk’
İfadelerindeyse her gittikleri tatilde, anı için evdeki akvaryuma koymak amacıyla taş topladıklarını söyleyip Manavgat’tan da taş aldıklarını anlattılar: “Biri el büyüklüğünde ve kum rengindeydi. Üzerine birisi bir çiçek deseni oymuştu. Diğer ikisi üçgen şeklindeydi, kumsalda düzinelercesini bulabileceğiniz türden. Kesinlikle bir tapınağın sütunu falan değildi.“
Uzmanlar: ‘Bu taşlar tarihi değere sahip’
Fakat Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bu taşların sıradan olmadığını tespit etti. Uzmanlar taşlardan birinin “üzerinde iki stilize rozet bulunan mimari bir dekorasyon parçası” diğer ikisinin de bir mermer yer döşemesinin parçaları olduğunu belirledi. Yani çiftin topladığı taşlar tarihi değere sahipti. Bunun üzerine tarihi eser kaçakçılığı suçlamasıyla karşı karşıya kaldılar ve haklarında 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 18 bin liraya kadar para cezası istemiyle dava açıldı.
Daha önce de benzer bir durum nedeniyle Türkiye’de yargılanan Belçikalı turistler , ertelenmiş hapis ya da para cezasına çarptırılmıştı.
Yurtdışına çıkış yasağı nedeniyle Antalya’da bir daire kiralayan Belçikalı çift, ülkelerindeki komşuları bir yandım kampanyası başlattı. Komşuları, 15 Ekim’e kadar devam edecek kampanya çerçevesinde toplanacak paranın, Kim ve Warre çiftinin Antalya’daki barınma ve avukat masrafını karşılamak için kullanılacağını söyledi.
Belçika Dışişleri Bakanlığı: ‘Taş toplamayın’
Belçika Dışişleri Bakanlığı da, Türkiye’ye tatile giden vatandaşları için yayınladığı seyahat tavsiyesinde, kültürel ya da tarihi değeri olmasa bile antika, mineral veya taş gibi buluntu nesneleri almamaları uyarısında bulundu. Bakanlığın tavsiyesinde, arkeolojik bir alandan ne kadar küçük olursa olsun bir nesne almanın Türk Ceza Kanunu’na göre suç sayıldığı vurgulanarak, bunun tarihi eser kaçakçılığı ile eş tutulduğu belirtildi.
Arkeologlar: Bu yaklaşım katı ama gerekli
BBC Türkçe‘nin haberinde Brüksel Özgür Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve Burdur Sagalassos’taki kazılarının koordinatörü Prof. Dr. Ralf Vandam da, Türkiye’nin tarihi eserler konusunda hassas olduğuna dikkati çekiyor: “Türkiye’de arkeolojik değeri olan bir şey bulma ihtimaliniz çok yüksek. Orada bulduğunuz her şey prensipte Türk hükümetinin malıdır. Bizim ülkemizde de durum farklı değil.
Bu katı mevzuat sadece Türkiye’de geçerli değil, Akdeniz ülkelerinin geri kalanı için de geçerli. Bu bölgedeki ülkeler çok zengin bir arkeolojik mirasa sahip. Bu nedenle miraslarını korumaya yönelik katı düzenlemeler var. Bu da gerçekten gerekli.”
Arkeoloji profesörü Jeroen Poblome de, turistleri uyararak, “Bir başka ülkeye ait olan şeylerden uzak durun. Mutlaka bir şeyler almak istiyorsanız, başta müzeler olmak üzere her yerde pek çok mağaza var” diyor.