Sonbaharın birçok alameti var tabii ama biri de unutulmaz anne kız dizisi 'Gilmore Girls.' Yedi sezonluk bu maraton bir dizi olsa da başrolünde kitaplar var. Bilmeyenleri 'Gilmore Girls' ile tanıştırdık, kahramanların kitap raflarına sızdık.

Sonbahar yaprakları düştü, kazaklar çıktı, buzlu kahvelerden sıcak kupalara geçildi. Ve kalabalık bir grup için ‘Gilmore Girls’ dizisi izlemek vakti geldi. Çünkü sonbahar demek, Gilmore Girls sezonu demek… Şu an Netflix yayın kataloğunda yer alan dizinin izlenme oranları bile sonbahar aylarında artıyor. Dizinin ruhu sonbaharda yaşıyor desek yanlış olmaz.

Bir anne kız hikâyesi Gilmore Girls. Yedi sezon 153 bölümlük bir maraton. Stars Hallow isimli hayali bir kasabada geçiyor. Otuzlu yaşlarında bekar bir anne (Lorelai) ile kızının (Rory) hayatlarını anlatıyor. Bu kasabada her biri kendi işinde gücünde olan ancak partilemeyi her şeyden çok seven insanlar yaşıyor. Yaşadıkları kasabada mevsim genelde sonbahar, başrolde kahve, kitap ve popüler kültür göndermeleri var.  Rory ve annesi taban tabana zıt iki karakter. Lorelai tüm çılgınlıklar, partilerin ortasında; kahvesiz yapamıyor, kızıyla film gecelerine bayılıyor ve asla susmuyor. Rory ise kimi zaman annesinin annesi… Daha sessiz, çalışkan, tek hayali Harvard’a girmek olan bir kitap kurdu… Öyle ki ilk aşkını bile kitap okurken buluyor. (Spoiler yok, kormadan okumaya devam edebilirsiniz).

Amy Sherman-Palladino imzalı ‘Gilmore Girls’ kasabanın vazgeçilmez karakterleri anne Lorelai ile entelektüel kızı Rory’nin yaşamlarını anlatıyor.

Sonbahar geçiş mevsimidir derler ama aslında başlangıçlar mevsimidir de. Okullar açılır, şehre dönüş hayata çeki düzen getirme isteğini getirir, yeni kararlar alınır… Ve başta da söylediğim gibi ‘Gilmore Girls’ hayranları için en sevdiğimiz dizinin sıcak kollarına kendimizi bırakmanın vaktidir. Bilirsiniz bazen bir dizi yalnızca bir dizi olmaktan çok daha fazlası oluyor. Yarattığı dünyayla sizi pek çok kez düştüğünüz yerden kaldırıyor. Bugüne dek Gilmore kızlarıyla tanışmadıysanız hazır sonbahar da gelmişken bu fırsatı kaçırmayın deriz. Eğer diziyi daha önce izlediyseniz zaten çoktan birkaç bölüm açıp izlemişsinizdir bile… 

Rory Gilmore yedi sezon boyunca Alexis Bedel tarafından canlandırıldı.

Bu yazı ‘Gilmore Girls’ güzellemesi başlasa da Raf Gezgini konuyu elbette kitaplara getirecek. Ergenliğinden yetişkinliğine tanık olduğumuz Rory karakteri dizi boyunca çok yollar kat etti, kimi zaman eleştirildi ancak daima iyi bir okur olarak anıldı. Televizyon tarihinin en çok okuyan karakteri bile olabilir Rory Gilmore. Zamanının çoğunu okumakla geçiren Rory lise mezuniyeti bölümünde bu durumu şöyle anlatmıştı: “İki dünyada yaşıyorum; biri kitapların…”

Dizi boyunca tam 408 kitap ismi gördük ya da duyduk Rory’den. Adına açılmış kitap kulüplerinin sayısı da bir hayli fazla. ‘Gilmore Girls’   geniş bir yelpazede  kitaplara ve yazarlara atıfta bulundu. Dizide o kadar çok kitap referansı vardı ki bir Rory Gilmore okuma listesi oluşturuldu.

Bu hafta sararan yapraklardan ve Gilmore Girls’ten ilham alarak dizideki kitapları hatırlıyoruz. Agatha Christie’den Margaret Atwood’a uzanan kitaplarla Rory’le tanışabilirsiniz. Üstelik kitap okumaya ara verdiğinizde sizi bekleyen yedi koca sezonluk Gilmore Girls de var. Zaten sonbahar dediğimiz mevsim de tam olarak böyle bir şey değil midir?

Madam Bovary, Gustave Flaubert

Seride gördüğümüz ilk kitap Gustave Flaubert’in ‘Madame Bovary’si oldu. Birinci sezon, birinci bölüm; Rory yine elinde kitabıyla görülür. Ve kitap kulübünün ilk adımını bir başyapıtla açar. Okuru, 19. yüzyılda Fransa’ya götüren bu klasik genç ve güzel Madam Bovary’nin aşkının ve tutkularının peşinde koşmasını anlatır, kadına bakış açısını sorgulatır. Spoiler vermek gibi olmasın ancak Rory karakterinin geçirdiği yolculuğu düşündükçe bu kadar kitap okumasına rağmen bunları yaptıysa hiç okumadığı bir dünyayı düşünmek istemem diyor insan… Rory’den ilhamla 19. yüzyıl Fransası’nın ahlak anlayışına ve burjuva değerlerine karşı güçlü bir eleştiri sunan bu romanı tekrar elinize alın deriz.

Cinsiyet Belası, Judith Butler

Feminist kuramda ve toplumsal cinsiyet araştırmalarında çığır açan, queer kuramın öncü metinlerinden Judith Butler imzalı ‘Cinsiyet Belası’ da Rory Gilmore’un kütüphanesindeydi elbette. Tartışmalarla dolu bu zihin açıcı kitap Metis Yayınları tarafından Türkçeye çevirmişti.

1984, George Orwell

George Orwell’in Haziran 1949’da, ölümünden yedi ay önce yayınlanan son roman ‘1984’, “Büyük birader bizi izliyor” ile popüler kültürün en meşhur referanslarından biri Rory de bu klasiği okumayı ertelemeyecek kadar sıkı bir kitap kurdu olduğu için kitabın listede olmasına şaşmamalı. Dördüncü sezonun yedinci bölümünde okuyor, biraz geç bile kalmış diyebiliriz ama olsun…

Sırça Fanus, Sylvia Plath

20. yüzyıl Amerikan edebiyatının melankolik prensesi olarak anılıyor Sylvia Plath. Rory Gilmore’un bir Plath hayranı olması elbette şaşırtıcı değil. Zira Plath  ateşli bir cinsiyet eşitliği ve kadın hakları savunucusuydu, hayatı boyunca manik depresif bozuklukla mücadele etti. Henüz sekiz yaşındayken hayatını kaybeden babasından ölesiyle nefret ediyordu. İlk şiirini de babasının ölümünden sonra yazdı. Genç yaşlarda İngiliz şair ve yazar Ted Hugges ile evlendi. Defalarca kez aldatıldı, manipüle edildi. Artık bir başka nefret ettiği erkek daha vardı. Ve onunla yaşamayı mezara benzetiyordu.

Plath kısa ömrüne şiirler, denemeler, çocuk kitapları ve tek romanı olan ‘Sırça Fanus’u sığdırdı. Bu romanı Sylvia Plath’in hayatının romanıydı. Her anlamıyla… Zira üniversite öğrencisi genç bir kızın zihinsel rahatsızlığını, intihar girişimini ve yeniden yaşama dönme uğraşını anlattığı roman kendi hayatının özetidir aslında. Plath 11 Şubat 1963 günü hayatına son verdi. İki kızına kahvaltı hazırladı, daha sonra onları odalarına götürdü. Kendisi ise gazını açtığı fırına kafasını sokarak intihar etti. Sylvia Plath’ın en önemli kitabı ‘Sırça Fanus’ yazarın tam anlamıyla vedası. İlk önce 1963’te Victoria Lucas ismiyle yayımlandıktan sonra Sylvia Plath’in kendi adıyla da yayımlandı.

Virginia Wolf, Kendine Ait Bir Oda

Rory, birinci sezonun başlarında okulu Chilton’a giden otobüsü beklerken Woolf’un genişletilmiş feminist makalesini okuyor. Ve ilk aşkı Dean, onuna otobüste “İyi kitap mı?” diye soruyor. Rory “Henüz bilmiyorum” diyor ama sonrasında kitaba bayılacağına eminiz.

Zira Wolf’un bu kitabı bir nevi feminist manifesto. 1929’da yayımlanan ‘Kendine Ait Bir Oda’, Virginia Woolf’un 1928’de verdiği Kadınlar ve Kurmaca başlıklı iki konferansın metinlerinden oluşur. Kadınların eğitimde, sosyal hayatta ve iş hayatında karşılaştıkları dezavantajları ve önyargıları anlatan Woolf, kendinden önceki devirlerde yaşamış Jane Austen, Aphra Behn, Dorothy Osborne gibi kadın yazarları saygıyla andıktan sonra bir kadının başarılı bir yazar olması için ihtiyaç duyduğu bağımsızlığı “kendine ait bir oda” metaforuyla açıklıyor.

Franny ve Zooey, Salinger

Salinger denilince akla gelen ilk kitap ‘Çavdar Tarlasında Çocuklar’ olsa da ‘Franny ve Zoey’ de bir başka Salinger klasiği. Rory elbette ‘Çavdar Tarlasında Çocuklar’ı da okuyor ancak bu kitabı da görünce Salinger kitaplığını tamamlamaya hevesli olduğunu anlıyoruz. Salinger bu kitapta, eserlerinde sıklıkla yer bulan Glass ailesinin en genç üyeleri Franny ve Zoey’nin sesi oluyor. Okuyan herkesin hayatında izler bırakan bu klasik, altı çizili birçok cümle armağan ediyor.

Emma, Jane Austen

Birinci sezonda genç aşıklar  Rory ve Dean kitap değişimi yapıyorlar, Dean’ın payına ‘Emma’ düşüyor. Ve en sonunda kitabı sevdiğini de itiraf ediyor. Tıpkı yazarı gibi… Jane Austen 1815’te 39 yaşındayken tamamladığı Emma’nın en sevdiği romanı olduğunu söyler. Bir kasabadaki üç genç kızın gerçek aşkı arayışını anlatan roman, aynı zamanda İngiliz kültürünün derinlemesine bir okuması. 

Ernest Hemingway Kilimanjaro’nun Karları

Rory, dizinin dördüncü sezonunda sıkı bir Hemingway okuru olmaya başlıyor. Elinde gördüğümüz ilk kitabı da ‘Kilimanjaro’nun Karları.’ Hemingway’in çok beğenilen ve en popüler yapıtlarından seçilmiş on kısa öyküden oluşan bu kitap, Hemingway’in “Bütün gerçekleri burada anlattım” diyerek pek övündüğü, kitaba ismini veren kısa öyküyle meşhur. Bu arada Rory’nin diğer Hemingway’in ‘Güneş de Doğar’ kitabını da okudu.

Harry Potter ve Felsefe Taşı

Kurgusal karakterler, diğerlerini sever! ‘Harry Potter’da olsaydı serinin kendisi gibi  kitapkurdu ve çalışkan karakteri Hermione Granger ile yakın arkadaş olacağına neredeyse emin olduğumuz Rory Gilmore, J.K Rowling’in efsane serisini de okudu elbette. Son günlerde ‘Harry Potter’ın yeni dizisi için hazırlıklar da tüm hızıyla devam ederken belki bi nostalji turuna çıkmak istersiniz.

Soğukkanlılıkla, Truman Capote

20. yüzyıl Amerikan edebiyatının en önemli eserlerinden ‘Soğukkanlılıkla’da Truman Capote, Kansas’ta cezaevinden yeni çıkan iki kişinin orta sınıf bir Amerikan ailesinin tüm fertlerini öldürmesiyle başlayan sürecin izini sürüyor. Kahramanımız Rory bu kitapla, hayatının pek de yolunda gitmediği, büyümenin sancılarını doruklarda hissettiği yedinci sezonda okuyor.

Rory’nin kütüphanesinin tamamı burada.

Brat edebiyatını takdimimizdir: Her yerde neden neon yeşili görüyoruz ve bunun kitaplarla ne ilgisi var?