Dünyanın dört bir yanında kültür sanat etkinliklerinin bilet fiyatları tartışılıyor. 15 yıl sonra bir araya gelerek sahnelere döneceklerini duyuran Oasis’in İngiltere’deki konser biletleri karaborsaya düşüyor, ülkenin başbakanı düzenleme için devreye gireceklerini açıklıyor; Coldplay’in Hindistan’daki konseri için sekiz bin euroya satılan biletleri saniyeler içinde tükenince öfke büyüyor… Türkiye ve dünyadan bu tarz örnekleri çoğaltmak mümkün.
Birçok kişi biletlerin yüksek fiyatlarına isyan ediyor. Bu isimlerden biri de ‘Cats’, ‘Cinderalla’ ve ‘Operadaki Hayalet’ gibi müzikallerin yaratıcısı ve milyarder müzisyenler kulübünün üyesi Andrew Lloyd Webber. O bir sahne sanatları devi. Şu sıralar ‘Operadaki Hayalet’in yeni bir Broadway prodüksiyonu üstüne çalışıyor.
Gençler Taylor Swift’e para vermekten şikayetçi değil
Ancak o da bilet fiyatlarından şikayetçi. Fakat Webber’in şikayeti biraz farklı. Sanatçı popüler isimlerin konserlerine verilen yüzlerce euroyu “mayıs tarlası” olarak tanımladı. İnsanların bu kadar parayı ödeme konusunda şikayet etmediklerini, ancak aynı refleksi müzikaller için göstermediklerini ve şikayet ettiklerini düşünüyor Webber: “Tiyatro fiyatlarının yüksek olduğunu söyleyenlere cevabımız çok fazla emek harcadığımızı anlatmak oluyor. Ayrıca yeni neslin paralarını Taylor Swift’e harcadığını görüyorsunuz. Bu durumdan hiç de şikayetçi değiller.”
Webber ayrıca belirli koşullara ve zaman dilimlerine bağlı olarak sürekli olarak değişen fiyatlandırma sisteminden (dinamik fiyatlandırma) de rahatsız. Bu stratejinin tiyatroyu erişilemez hale getirdiğini düşünüyor: “Tiyatronun erişilemez hale getirilmesinden hoşlanmıyorum. Nefret ediyorum. Dinamik fiyatlandırma aslında haraççılık. Ve tamamen yanlış.”