Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi deyince belki ne olduğunu çıkaramayabilirsiniz ama kısa adı CİMER desek taşlar yerine oturabilir. Son yıllarda hakkını arayanların sıklıkla kullandığı bir merkez burası. Lakin CİMER’e gelen şikayetlerin ardı arkası kesilmiyor ve bazen amacına uygun kullanılmadığı da haberlere konu oluyor.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Handan İnci Elçi’nin Cumhuriyet’e verdiği şöyleşiden öğrendiğimize göre açılan sergiyi beğenmeyenler de CİMER’i kullanıp şikayette bulunuyormuş artık.
Linç her yerde
Söyleşiyi yapan Mehmet S. Aman Prof. İnci Elçi’ye “Soyut sensin, figüratif babandır” manşetiyle 1990’lardaki sanat tartışmalarını hatırlatıp bugünlere nasıl baktığını soruyor. Prof. İnci Elçi de “Ah ne güzel günlermiş… Keşke öyle tartışmalarımız olsa şimdi! Sadece güzel sanatları değil edebiyatı da içine alarak söyleyeyim, eleştiri konusunda cesaretimizi kaybetmiş durumdayız. Kötüye kötü diyemiyoruz. İyiye iyi derken başka bir taraftan ‘Sen neden bunu söyledin?’ tepkisiyle karşılaşıyoruz. Çünkü ortalıkta tuhaf bir kutuplaşma ve edebiyat-sanat dışı dayanışma var. O cesareti gösteren insanları özlüyorum. Sosyal medya linç kampanyaları eleştirmenleri yıldırıyor. Metne ve esere odaklanarak, edebiyatın ve sanatın değerlerini her şeyin üstünde tutarak konuşabilelim, tartışabilelim isterdim” diye cevap veriyor.
‘Heykelleri müzenin önünden kaldırın’
İşte bu sorunun devamında İnci Elçi “Seçkin Pirim okulumuzdan mezun, kendini ispatlamış, ülke dışında da bilinen bir sanatçı. Burada sergisini yaptık. Bazı heykellerini de dışarıda, müzenin önünde sergiledik. Derhal sosyal medya üzerinden, kurum içinden insanlar eleştirmeye başladı, hatta ilginçtir ‘Müzenin önünden kaldırın onları’ diye CİMER şikayeti bile yapıldı” diyerek sanat eleştirisinde CİMER döneminin başladığını da duyurmuş oldu.
Peki bir sergiyi CİMER’e şikayet etmek sonuç veriyor mu? Anladığımız, vermiyor. Prof. Handan İnci Elçi “Ben şunu beklerim: Sen bunu bir metine döksen, o metine argümanlarını koysan, sanat tarihinin içine yerleştirsen, düşünceni somut örneklerle verebilsen şapka çıkarırım. Katılmasam bile ‘Bravo, nitelikli bir eleştiri’ derim. Ama twitter üzerinden ‘Yakıştı mı İRHM’ye’ cümlesiyle eleştiri olmaz. Bir dakika, ‘Neden yakışmadı?’, ‘Yakışması için ne gerekiyor?’ Bunların yanıtını verebilir misin? Bu eleştirinin bir temeli olmalı. Teorik bir altyapı oluşturmalısın, argümanlarını somutlaştıracaksın, iyi bir dille yazacaksın. Bu bir emek ve zahmet işidir, kolayı seçmemek gerek. Eleştirimiz sosyal medya diline teslim olmamalı” diyerek eleştirinin nasıl olması gerektiğini de anlatıyor.