Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin İyi Niyet Elçisi olan Oscar Ödüllü Cate Blanchett Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nun açılışında öyle bir konuştu ki, AB’ye insanlığı hatırlattı. Blanchett öncelikle Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerinin İsrail saldırısı altındaki Gazze için yaptığı ateşkes çağrısını yineledi. Usta oyuncunun sözleri AP milletvekillerinden yoğun alkış aldı.
“We need to come together to put people, to put our humanity back at the centre and the heart of asylum policy”, Cate Blanchett told lawmakers on Wednesday in an impassioned speech before the European Parliament. pic.twitter.com/ZAYKtHiuFB
— euronews (@euronews) November 8, 2023
Blanchett “Ben Suriyeli, Ukraynalı, Yemenli, Afgan, Güney Sudanlı, İsrailli, Filistinli veya siyasetçi değilim. Hatta uzman da değilim. Ancak ben şahidim. Dünya genelinde mültecileri ziyaret ederken savaşın insan hayatına olan etkilerine, şiddete, zulümlere şahit oldum” dedi.
İsrail ve Gazze’de son birkaç haftadır devam eden şiddeti korku içinde izlediklerini anlatan oyuncu “Çatışma binlerce masum kişinin canına mal oldu ve mal olmaya da devam ediyor. Bu hafta BM Mülteciler Yüksek Komiseri diğer birçok insani kuruluşla birlikte acil insani ateşkes ve rehin tutulan sivillerin acilen serbest bırakılması çağrısında bulundu” dedi. Blanchett’in bu sözleri Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’ndaki milletvekillerince uzun uzun alkışlandı.
Avrupalı milletvekillerine çağrı
Gazze’de olup bitenler haberlerde yer alırken dünyanın birçok yerinde başka şiddet olayları meydana geldiğini hatırlatan Blanchett, Ukrayna, Sudan, Etiyopya, Afganistan, Sahel bölgesi gibi birçok yerde çatışmaların ve şiddetin sürdüğünü, her birinde masumların hayatını kaybettiğini, insanların evlerinden olduğunu söyledi.
Blanchett sınırlarına duvarlar örmek yerine evlerini terk etmek zorunda kalan sığınmacılara yardım etmesi çağrısı yaptığı AB ülkelerinden insani yardım ve Avrupa ülkelerine yasal ve güvenli giriş için çaba harcamalarını istedi.
Dünya genelinde zorla yerinden edilenlerin sayısının 114 milyonu geçtiğini, bu insanların sığınacak yer aradığını ama birçoğunun istenmediğini hatta günah keçisi ilan edildiğini anlatan Blanchett şöyle devam etti:
“Bu insanlar evlerine, sevdiklerine, topraklarına ailelerine dönmek istiyor. Onların yerinde olsak biz de bunu isteriz. Bugün burada bulunan herkesi, her birinizi, mültecilerin Avrupa’ya doğru yola çıktığına dair çok fazla yayılan ve korkuya, düşmanlık körükleyen tehlikeli söylemlere karşı durmaya çağırıyorum.”
Blanchett Avrupa’nın savaş, katliam ve zulümden korunmak için ülkelerinden kaçan insanların kesiştiği bir yer olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle son verdi:
“Yüzyıllar boyunca birçoğunun sığınma talebi reddedildi. Ya da kabul edildilerse bile, acı çektirilerek kabul edildiler ve şüpheyle karşılandılar ancak birçoğu hoş karşılandı. Sadece korunmakla kalmadı, aynı zamanda şimdi ev olarak adlandırdıkları toprakların sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamına katkıda bulunmaları için aktif olarak teşvik edildi. Dinlerini özgürce yaşayabildiler, beslemeleri için hayvanlar, aletler ve tohumlar sağlandı, vatandaşlık verildi ve yavaş yavaş onları kucaklayan toplumlar tarafından faydalı bir şekilde özümsendiler. Bu karışık tablo bugün Avrupa’da da görülmektedir.”