Cemal Reşit Rey Konser Salonu bu akşam heyecan verici bir performansa hazırlanıyor. Ali Perret ve Ricky Ford 'The Clash of Titans' projesiyle sahnede olacak. İki müzisyen geleneksel âşık atışmasını andıran bu buluşmadan önce 10Haber'e konuştu.

Anadolu’nun kadim âşık atışması caz sahnesine taşınıyor. Besteci Ali Perret ve tenor saksafon sanatçısı Ricky Ford orkestralarıyla birlikte hem özgün bestelerini seslendirecek, hem de orkestralarıyla bir araya gelerek sahnede benzersiz bir etkileşim ve müzikal atışma sunacak. CRR Konser Salonu’ndaki bu özel gecede Ali Perret orkestrasında Türkiye’nin önde gelen müzisyenleriyle Ricky Ford’un orkestrasında New York, Londra, Paris’ten gelen müzisyenler buluşarak eşsiz ritimleri sahnede olacak.

‘Bu konser bir farkındalık’

Anadolu müzik kültüründe hiç de yabancısı olunmayan ve “âşık atışması” şeklinde adlandırılan geleneğin modern bir yansıması olan etkinlik cazın virtüözleriyle bu akşamki buluşma öncesi buluştuk. Hem Ali Perret hem Ricky Ford ‘The Clash of the Titans’ projelerini 10Haber’e anlattı.

– Bu düello fikri ortaya nasıl çıktı? Bir yanda cazın doğasında olan bir şey öbür yanda da geleneksel Türk müziğinin de önemli bir parçası…
– Ricky Ford: Bu bir büyük topluluk müziği gecesi ve aynı zamanda da bir farkındalık. Duke Ellington sonrasında caz müziğinde neler olduğunu merak ediyorsanız bu konser bu soruya cevap veriyor.
– Ali Perret: Yüzyılın başında türeyen caz, popüler ve dans müziği olduğu dönemden gelen eski bir gelenek. Tıpkı Türk müziğindeki âşık atışması gibi etnik kökene dayalı bir gelenek. Bu projenin hayata geçmesi fikri Nica Music Academy’nin benimle birlikte ortak kurucusu ve direktörü Arzu Göknar’a ait. CRR Konser Salonu da bu projeyi programına dahil etti. Bunu Ricky Ford ile çalmak fikri de bana ait.

‘Konserde biz de sürprizlere açık olacağız’

– 1 Kasım akşamı müzikseverleri nasıl bir caz gecesi bekliyor?
– R. F: Bireysel sunumları dinleyeceğiz, karşılıklı sololarla da gece renklenecek.
– A. P: Sürprizlerle dolu, şaşırtıcı ve çağdaş bir gece bizleri bekliyor. Genel yapı ve konsept dışında biz de sürprizlere açık olacağız.

‘Caz barış, özgürlük ve insan haklarının yaratıcı sesi’

– Sahnede iki büyük caz orkestrası da yer alacak. Sizce bu nasıl etkileşim ve rekabeti doğuracaktır?
R.F: Bu iki anıtsal müzik türü arasında bir etkileşim ve füzyon olacağından eminim.
-A.P: İkimiz için de sürpriz. Ortaya ne çıkacak merak ve heyecan içindeyiz. 30 yıla yaklaşan dostluğumuz ve çalmamız bize bir fikir veriyor elbette. Caz kompleks bir müzik olduğundan öncelikle müzisyenler meslektaşlarını şaşırtır. Yani tatlı bir müzikal rekabet bu. Adı düello da olsa “battle” mecaz anlamda muharebe demek. Ama caz barış, özgürlük ve insan haklarının yaratıcı sesi. Caz sınırları olmayan bir dünya müziği.

Andrea Bocelli iftiharla sunar: 37 şarkılık düet retrospektifi