Cem Yılmaz’ın merakla beklenen dizisi 10 Ekim’de Netflix’te seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor. İlk sezonu büyük ilgi gören ‘Erşan Kuneri’nin maceraları yeni sezonda da yeni filmler yapma ümidiyle devam edecek. Bir yandan kapalı gişe gösterisi ‘CMXIV’ ile sahne performansına da devam eden Cem Yılmaz, katıldığı yayında Fatih Altaylı’ya ‘Erşan Kuneri’nin yeni sezonu başta olmak üzere pek çok konuda açıklamalarda bulundu.
‘Tat alınması için filmlerimin üstünden 10 yıl geçmeli’
Büyük bütçeli yapımlarınn Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik koşullarda çekmenin bir hayli zorlaştığını vurgulayan Cem Yılmaz, yapımcıların günümüzde bu işe girişmediklerini söyledi. Sinema sektöründe emeklerin karşılık bulmadığını da belirten Cem Yılmaz imza attığı yapımlar hakkında da sözlerine şunu ekledi: “Bizim filmlerden lezzet almak için üstünden 10 sene geçmeli. Bunu samimiyetle söylüyorum. Buna değiyor mu bilmiyorum. Artık bu yaptığımız şeyin, yapılamaz bir yönü var bu memlekette. Çünkü bizde her şey çok pahalı. Sinema biletiyle sattığımızda gayrı da bir gelirimiz yok. Biz kârdan fedakarlık ediyoruz. 4 milyon kişinin izlediği ‘AROG’dan kârımız küçük bir zarfta geldi.” dedi.
‘Demirkubuz ve Ceylan arasındaki durum hoş değil’
1980’li yılların ortasından itibaren reklam sektöründe çekim standartlarının sinemaya göre daha iyi seviyede olduğunu belirten Cem Yılmaz kendisinin de hep o standartları takip ettiğini vurguladı. Yılmaz, pandemi ve mevcut krizle birlikte artık bunun da sürdürülemez bir hâl almaya başladığını sözlerine ekledi.
Hem 300 hem üç kişiyle filmler çekmenin farklı avantaj ve dezavantajları bulunduğunu belirten Cem Yılmaz kendisinin Zeki Demirkubuz’un yaptığı gibi dar bir kadroyla film çekmeyi başaramayacağını söyledi. Fatih Altaylı’nın Zeki Demirkubuz ile Nuri Bilge Ceylan arasındaki polemiği hatırlatıp “Demirkubuzcu musun sen? diye sorması üzerine Cem Yılmaz “E yani tabii. Normal olarak. Zeki abiyi daha yakın bulurum kendime. Ama ikisi arasındaki o tablo da hoş değil. Tasvip etmiyorum” yanıtını verdi.