Kaderine terk edilmiş bir miras alanıyken İBB Miras’ın kapsamlı restorasyon ve yeniden işlevlendirme çalışmalarıyla devasa bir kültür sanat alanına dönüştürülen Çubuklu Silolar, yeniden İstanbul’a kazandırıldı. İşte Çubuklu Silolar’daki Dijital Sanatlar Müzesi’de geçen çarşamba ‘Boşluk’ adlı bir sergi açıldı. Işık, mekân ve boşluk arasındaki sonsuz gerilimi araştıran sergi, izleyiciyi de bu bağlamda bir yüzleşmeye davet ediyor.
Sergi, ışık kavramına yalnızca bir aydınlanma aracı olarak değil; içinde yaşadığımız mekânı, zamanı ve hatta bireyin algısını yeniden şekillendirebilen bir güç olarak yaklaşıyor. Parçası olduğumuz modern dünyayı günden güne değiştiren teknolojik gelişmeler doğrultusunda ışığın bugünkü rolü nedir? Bizi kimi zaman gerçeklikten uzaklaştıran, kimi zaman da yepyeni bir gerçeklik inşa etmemize aracı olan ışık, sınırları nasıl belirliyor? Bilim ve teknolojinin dijital imge üretimine sonsuz patikalar açtığı günümüzde sanatsal anlamda nasıl bir yerde konumlanıyor? Bunlar serginin gündeme getirdiği sorulardan bazıları…
İsterseniz keşif de yapabilirsiniz
Barış Çavuşoğlu, Berkay Tuncay, Buşra Tunç, ha:ar & Hakan Gündüz, MAOTIK & NikColk Void, media.tribe, ve Meggie Weinheimer’ın ışık, mekân ve boşluk ekseninde ürettiği son dönem eserlerinden oluşan sergi, izleyiciye sadece soru sordurmuyor aynı zamanda bir keşif imkânı da sunuyor. Sanatçıların 1930’lu yıllardan günümüze uzanan petrol depolarını mesken tutan ve boşlukla yakından ilişki kuran ışık temelli yerleştirmeleri, mekânın formunu yeniden şekillendirirken ona mimari anlamda yeni olasılıklar kazandırıyor.
‘Boşluk’ sergisi, 23 Şubat 2025 tarihine kadar pazartesi hariç her gün 10.00-19.00 saatleri arasında Çubuklu Silolar Dijital Sanatlar Müzesi’nde ziyaret edilebilir.