Geçen hafta mafyatik ailemiz Soykanlar kendilerini yeni bir skandalın içinde bulmuştu. Soykanların gelini Devin (Serenay Sarıkaya) bir rica üzerine ailenin ağır topu Hülya (Nur Sürer) hakkında basına bilgiler sızdırmıştı. Hülya Soykan’ın ifade vermeye götürülmesiyle bölüme başlarız.
Ailenin halası Nedret Soykan (Ayda Aksel) bu haberlere kendi dokunuşunu da katınca iyice köşeye sıkışan Hülya, bu atağa karşılık vermek için Nedret’in rahmetli eşini öldürmüş olabileceğine dair haberler yaptırır. Bu kez Nedret ifade vermek üzere götürülür. Her bölüm Soykanlardan birini polis götürmezse ülkece yataklara düşecekmişiz.
Buzlar eriyor
Soykanların bitmeyen tehlikeli aile meselelerinden ötürü araları açılan Aslan ve Devin, bir davette sarhoş olduktan sonra yakınlaşır ve birbirlerine olan aşklarına bölümler sonra ilk kez ket vurmazlar. Bu samimi ve sevgi dolu sahneler, sonraki gün gerçekleşen bir düğünde de tekrarlanır. Fakat yerli dizilerde herkesin gülüp eğlendiği organizasyonlar bildiğiniz üzere felaket habercisidir.
Dört koldan
Geçen bölüm yeğenleri Aslan ve Cihan’ın (Nejat İşler) öfkesini üzerine çekince ölümden dönen İbrahim (Levent Ülgen) bu bölüm gözünü açar. Kendisini hastanelik edenin Aslan olduğuna inanır. Böylelikle Aslan, İbrahim’in hedefine girmiştir.
Aslan, kız kardeşi Leyla’nın hapis süresini uzatan kişiyi tutuklatmıştı. Bu kişi Soykanların baş düşmanı olan İlyas’ın kızı, artık onunla saf tutan Cihan’ın da âşık olduğu Serap olunca bu ikili de gözlerini Aslan’a diker.
Dördüncü kişiyse kuzenidir. Aslan, aileyi maddi çöküşten kurtarmak için marinaya ortak olan kuzeni Bedri’yi bertaraf etmeye çalışır. Bedri’nin diğer derdi de annesine hayatı dar eden Hülya Soykan’dır. Bedri, Hülya’nın canını Aslan’la yakacağı imasında bulunmuştur.
Devin ve Aslan’ın aşk tazelemeye kaldıkları yerden devam ettiği romantik sahnelerden sonra olanlar olur. Aslan, tek kaldığı anı kollayan bir tetikçi tarafından vurulur. Bölümü Aslan’ı vurduranın bu gruptan kim olduğunu merak ederek bitiririz.
Dizi yansıması:
* Aslan ve Devin, yeğenlerini temsilen gittikleri okulda yine şiddete başvurur. Çift bu hareketleriyle, sahnenin yansıtılış şeklinin de katkısıyla, sosyal medyada ne yazık ki karizmatik bulundu. Aslan ve Devin’in kâh birbirilerini kırıp dökmesi kâh etrafındakilere karşı şiddette buluşması, muhtemelen yaşı daha küçük hayranlar tarafından tutkuyla ve çekimle karıştırılıyor. Bu bölümde, bir aşkın takdir görmesi için bu tür olaylara ihtiyaç olmadığını çok konuşulan romantik sahnelerden de gördük. Birbirlerine sevgi ve saygıyla yaklaşarak da romantizmlerini ve çekimlerini diri tutan çiftimiz bu beğeniyi her türlü toplayabiliyor zaten.
* Aralarındaki buzlar eridikten sonra Aslan, Devin’e Turgut Uyar’dan alıntı yapmıştı. Hatırlayalım:
“Kırk kere söyledim, bir daha söylerim.
Savaşta ve barışta, karada ve denizde,
Düşkünlükte ve esenlikte,
Zamanımız apayrı bize göre.
Yan yana olduk mu, el ele,
Aç kalsak ağlamayız, biliyorum.”
Gözden kaçmayan detaylar:
* Devin’in, Soykan’a ek olarak kendi soyadını da kullandığı gözümüze çarpıyordu. Bu bölüm kendi isminin yok sayılmasına içerlediği bir sahneyle bu durum dillendirilmiş oldu. Senaristlere bu konuya parmak bastıkları, bunu önemseyen bir kadın karakter yazdıkları için teşekkürü borç biliriz. Şimdilik kadınlar isterlerse eşlerinin soyadıyla birlikte kendilerininkini de kullanabiliyor; yalnızca kendi soyadlarını kullanabileceklerine dair kararın ilerleyen aylarda çıkabileceğini de hatırlatalım.
* Bölümde Hülya Soykan’ın sırf Devin’e güç gösterisi yapmak için torunlarını okuldan attırmasıyla daha beter bir mesele ortaya çıktı: Otuz beş yıllık eğitimci olan müdürün birçok aileden bağış adı altında rüşvet aldığını, bu ailelerin kişisel meselelerine maşa olduğunu öğrendik. Devin’inse kendi işini halletmek için bu yolsuzlukları sakladığını gördük. Gerçeklik payı olmadığını bilsek izlediğimiz bu çürümüşlüğü “ne de olsa mafyatik dizi” diyerek geçiştirebilirdik. En azından gözümüzden kaçmamış olsun, ‘güzelleme yapılarak gösterilen bu çürümüşlüğün ‘iş halletmek’ olmadığını da ekleyelim.
21. bölüm fragmanı
Künye
Yayın mecrası: Show TV
Yapım: Ay Yapım
Yapımcı: Kerem Çatay
Yönetmen: Ahmet Katıksız
Senaryo: Hakan Bonomo, Ali Kobanbay
Müzik: Toygar Işıklı
Oyuncular: Kıvanç Tatlıtuğ, Serenay Sarıkaya, Nur Sürer, Musa Uzunlar, Levent Ülgen, Emel Göksu, Nejat İşler, Canan Ergüder, Ayda Aksel, Selin Şekerci, Yüsra Geyik, İpek Tenolcay, Umutcan Ütebay, Mine Kılıç, Nurcan Eren, Alper Çankaya