Dün akşam dokuzuncu bölümü ekrana gelen 'Dilek Taşı' dizisinde tekrar 12 Eylül askeri darbesi günleri kabus gibi karakterlerin üzerine çökmeye başladı. Dönemin temel baskı unsurları gözaltılar, işkenceler, sokağa çıkma yasakları hatırlatılırken hikayede kıvam yeniden tutmaya başladı.

Koskoca maziyi gözümüzde canlandıran ‘Dilek Taşı’, dün dokuzuncu bölümüyle Kanal D ekranlarında evlerimize konuk oldu. Bölümün taşıyıcısı, ana karakterimiz Figen’in biyolojik ebeveynleri konusunda yaratılan merak unsuruydu. Toplumsal temayı tekrar hikâyeye sokan dizinin bu bölümünde dönemin işkenceleri hatırlatıldı.

Geçen hafta diğer ana karakterimiz Mustafa’nın (Salih Bademci) yeni bir hayat kurmak üzere kaçma planları suya düşmüştü. Bu bölümde Mustafa, devletten kendisiyle irtibat kuran kişinin teklifini kabul etmek zorunda kalır ve zengin ailemiz Ronalara daha yakın olup içeriden bilgi almak için köşke döner. Ronalar kendi torunlarının iyileşmesi için kızının böbreğini almasın diye kendi böbreğini vermek istediğini söyleyen Mustafa, herkesi bu açmazdan kurtarır.

 

‘İnsanı insanla kırdılar’

Ana karakterlerimizden Figen’in (Hazal Subaşı) nişanlısı, aynı zamanda Ronaların şoförü olan Kenan (Ozan Dolunay) üzerinden, apolitiklerin veya lümpenlerin dahi dönemin atmosferinden payını alması işlenir. Geçen hafta, kişisel bir meseleye kurban giden Kenan’ın evine örgüt broşürü yerleştirilmişti.

Bu hafta polisler broşürleri bulur ve Kenan’ı götürür. Geçen hafta sadece bir hatırlatma olarak kenarda kalan bu olay, bu bölüm temalarımızdan biri haline gelir. Kenan’ın elektrikle işkence gördüğü sahneleri izlemeye yüreğimiz dayanmaz. Fakat biliriz ki düşüncelerinden ötürü bunun katbekatını yaşamışlarımız var; onlara selam olsun. Kenan bu işin sonunda politik bir birey olacak diye tahmin yürütesimiz geldi, ancak solcuların yanındaki yaşanmışlığına rağmen Mustafa bile aynı kaldıysa Kenan’dan bir toplumsal bilinç beklemek abes olur.

Yeni Rona

İzleyiciyi boğmadan dozunda merak yöntemini şiar edinmiş senaryo ekibi Figen’le ilgili sırrı aydınlığa kavuşturur. Geçen hafta bir Rona olduğunu öğrendiğimiz Figen’in babasının meymenetsiz Aras Rona olduğunu Figen’le birlikte biz de öğreniriz. İzleyicilerden kimisi şaşırsa da şaşılacak bir şey yok, kendisi buralarda kadın düşkünlüğü dışında bir özelliğiyle tanınmaz.

Dizi yansıması:

* Sosyal medyada Figen’e yönelik katı tutumlarıyla eleştirilen anne Asuman (Çiçek Dilligil) bu bölüm izleyicinin gönlüne girmeyi başardı. “Ben anneliği Figen’le öğrendim. O benim kızım. Kim ne derse desin” diyerek biyolojik kızı olmayan Figen’e sahip çıkışıyla bölümün en duygu yüklü sahnesine imzasını attı.

* Babaanne Macide Rona (Perihan Savaş), torununun şiddete uğradığını öğrendiğinde inanmadı ve iddianın muhatabı olan kişi hakkında “Efkan’dan bahsediyoruz. Okumuş, kültürlü, kibar bir çocuk” demesiyle kanayan yaralarımızdan birine parmak bastı. Kadına şiddet uygulayan erkeklerin sosyokültürel ve sosyoekonomik profili çoğumuzun zihninde benzer olsa da bu bir yanılgı. Macide’nin tariflediği gibi kişiler arasında bu davranışı sergileyenlerin sayısı hiç de az değil. Dizide bunun hatırlatılmasına sevindik.

* Dikkatli izleyince davranışlarının sebebinin kaygı olduğunu anlamamıza rağmen dizide yalnızca huysuzluğu ve alkolikliğiyle öne çıkarılan Rüçhan Rona (Özge Özberk) bu bölüm ayıktır; kızıyla bağ kurmaya, onu tehlikeden korumaya kararlıdır. Bunu niye belirttik, çünkü anne-kız olan Rüçhan ve Sevda’nın yok denecek kadar az diyalogu epeydir eleştiriliyordu. Bu bölüm bunu telafi etme çabası izleyiciler arasında oldukça olumlu karşılandı.

Gözden kaçmayan detaylar:

* Köşke herkesin elini kolunu sallayarak girebilmesi sorunu devam ediyor. Mustafa firariyken köşkte önlem alınmamıştı, o da uzun süre orada saklanabilmişti. Bu bölümde de Efkan karakteri, Ronaların evinin üst katlarına kadar girebildi. Kaç bölümdür ısrarla devam ettirilen bu tür küçük açıklara daha özen gösterilmesi talebini, sevilen dönem işimizin kaliteli kalabilmesi adına yineleyeceğiz.

* Sevda Rona (Elif Doğan) karakteri diziye her bölüm boyut kazandırıyor. Yer yer klişelerini eleştirdiğimiz diziye iyi ki salt kötü ve yalnızca bu yönüyle tanıdığımız bir genç kadın karakter yazmamışlar. Empatimizi ve sempatimizi kazanabilen, onun için üzülebildiğimiz, neden bu hale geldiğini merak ettiğimiz, mutlu olmasını da istediğimiz bir karakter Sevda. Ekibi, bize katmanlı bir karakter kazandırdığı için tebrik etmek gerek. Bu bölümle birlikte Rüçhan’ın da başka boyutlarını görmeye başladık. Bunun devamını diliyor ve sıra diğer karakterlerimizde diyoruz.

Künye
Kanal: Kanal D
Yapım:  Pastel Film
Yapımcı: Yaşar İrvül, Efe İrvül
Yönetmen: A. Volkan Kocatürk
Senaryo: Can Sinan, Sema Tensi, Direncan Babacan
Oyuncular: Salih Bademci, Hazal Subaşı, Ozan Dolunay, Perihan Savaş, Özge Özberk, Elif Doğan, Teoman Kumbaracıbaşı, Çiçek Dilligil, Ahmet Mark Somers, Engin Yüksel, Fatih Al, Okan Selvi, Ayhan Bozkurt, Kürşat Demir, Afra Karagöz, Lena Naz Kalaycı, Ömer Toprak Yılmaz

Dizicinin Rehberi – Dilek Taşı: Bir çocuk kimindir?

Dizicinin Rehberi – Dilek Taşı: İyinin portresi

Dizicinin Rehberi – Dilek Taşı: Matruşka