Bağdat, 8. yüzyılda yaşayan Halife Harun Reşit’in ölümünden sonra hem görkemini hem de binlerce yazmasını zaman içinde kaybetmişti. Cengiz Han’ın torunu Hülâgu Han, 1258’de Bağdat’ı kuşatıp ele geçirdikten sonra bir daha hiçbir şey bu tarihi kent için eskisi gibi olamadı. Harun Reşit’in, bilim, sanat ve kitap dolu mirası tam manasıyla sonsuza kadar yok olmuştu.
Ancak 19. yüzyılda Hindistan ile ticaret yapan Bağdatlı Yahudi bir tüccarın torunu kitaplara duyduğu sevgi konusunda kentin o görkemli geçmişini adeta yâd ediyordu. Bahsettiğimiz isim gerçek bir kitap tutkunu David Solomon Sassoon. İnsanlar onu ve ailesini daha çok ‘Doğu’nun Rotshchild’i unvanıyla tanıyor. Kendileri ise soylarını Hz. Davut’a dayandırıyor. Osmanlı döneminde Bağdat valilerinin mali işlerini de yönetmekle görevli olan aile, dönemin valisiyle yaşadıkları anlaşmazlıklar üzerine, ticari faaliyetlerinin bulunduğu Mumbai’ye taşındı.
1880 yılında Hindistan’ın ticaret şehri Mumbai’de -o zamanki adıyla Bombay- dünyaya gelen David Solomon Sassoon’ın dedesi, Bağdat’taki Yahudi cemaatinin lideriydi. Aile özellikle Hindistan ile başlattığı ticari faaliyetler sayesinde büyük bir servet edinmişti. Ancak David Salomon, babasının ölümüyle birlikte 1902 yılında Londra’ya yerleşti.
Aile, Hindistan, Çin ve İngiltere ile kurduğu ticari bağlar sayesinde servetini geliştirirken David Solomon Sassoon da en büyük tutkusu olan kitapların peşinden dünyanın pek çok yerine gidiyordu. Kudüs’ten İspanya’ya, Yemen’den Avrupa başkentlerine, tutkunu olduğu İbranice el yazmaları toplamak için karış karış gezen David Solomon, geride en eskisi yaklaşık 1300 yıllık olan binlerce el yazması kitabı miras bıraktı. 1915 doğumlu oğlu Solomon David, babasının bu mirasına sahip çıkarak koleksiyonlarına yeni tarihi yazmalar ekledi.
Eski görkemli günler mazide kaldı
Hindistan’ın Britanya’dan bağımsızlığını kazanması ve Çin’de komünist rejimin iktidara gelmesi, Sassoon ailesinin işlerini büyük oranda sarstı. Görkemli yaşantılarını sürdürmekte zorluk çeken aile, pek çok özel eşyalarının yanı sıra koleksiyonlarını da 1950’lerden bu yana müzayedelerde satışa çıkarmakta.
Serginin en önemli bölümü Salomon David Sassoon’a ait
David Solomon Sassoon 1942 yılında öldüğünde Şangay’dan Hong Kong’a, Mumbai’den Londra’ya kadar uzanan geniş bir ticaret imparatorluğu bıraktı. Bir zamanlar dünyanın en zengin ailelerinden biri olarak ün yapan Sassoonlar’ın bu başarılı ve bir o kadar da kitap kurdu bireyinin geride bıraktığı miras şimdi New York’taki The Jewish Museum’da sergileniyor.
New York The Jewish Museum, başta David Solomon Sassoon olmak üzere ailenin koleksiyonuna eklediği tarihi yazmaları sergilemeye başladı. Sergilenen nesneler arasında aileye ait kişisel eşyalar da bulunuyor. Serginin en önemli bölümü kuşkusuz David Salomon Sassoon’un koleksiyonu ve kişisel eşyalarına yer aldığı salon.
Yunanistan, Parthenon için bir minik zafer elde etti, Vatikan’daki heykeller geri geldi