2023 hadi sana güle güle. Kalbimizi kırdın, hırpaladın, yordun, hep umudumuzun peşindeydin, kaptırmamak için çok direndik, bitap düştük. ‘Yıkılmadık ayaktayız’ diyebiliyorsak en çok da arkadaşlarımız sayesinde galiba. İşte o nedenle klasik bir ‘2023’te hangi kitaplar öne çıktı’ listesi yapmak içimden gelmiyor. Onun yerine anlattıkları dostluklarla beni etkileyen kitaplar listesini buraya bırakıyorum.
Hanya Yanagihara’dan ‘Değersiz Bir Hayat’
Üniversiteli dört erkek arkadaşın yetişkinliğe geçiş hikayesi prestijli edebiyat ödülleri Man Booker’a aday oldu olmasına, ama çok da eleştirildi. Ben kitabı sevenler kampındayım. Sürükleyici bir film gibi insanı içine alan olay örgüsü ve karakterler, bu epey kalın kitabı bir solukta bitirmemi sağladı.
Gail Honeyman’dan ‘Eleanor Oliphant Gayet İyi’
Gail Honeyman bu romanı kırklı yaşlarında kaleme almış. İlk kitabı. Filmlerde olabilecek bir gelişmeyle roman bir yarışmayı kazanmış, basılmış ve inanılmaz popüler olmuş. Okuyunca bunda şaşılacak bir şey olmadığını anlayacaksınız. Tam manasıyla tatlı bir hikaye. Yapayalnız yaşayan, sosyalleşmeyi beceremeyen Eleanor’un hayatına ortak olmak, dostlukla bu hayatın nasıl değiştiğini görmek insanın içini ışıtıyor. Belki derin bir edebi eser değil, ama her okuduğumuzun dev bir klasik olması gerekmiyor, öyle değil mi?
Sally Rooney’den ‘Arkadaşlarla Sohbetler’, ‘Güzel Dünya Neredesin’ ve ‘Normal İnsanlar’
Sally Rooney fenomenini duymamış olma ihtimaliniz var mı? Son yılların en beğenilen yazarlarından Rooney’e ben de hayranım. Ekonomik ifadelerle, müthiş bir samimiyet ve yakınlık hisleri geliştiren çok özel bir üslubu var. Bir röportajında kendisi de üslubunu “Hemingway’den hareketle” diye tanımlıyor. Normal İnsanlar benim favorim olsa da, dostluk, esas ‘Arkadaşlarla Sohbetler’ ve ‘Güzel Dünya Neredesin’de romanların tam kalbinde.
Sigrid Nunez’den ‘Dost’
Arkadaşlık, dostluk sadece insanlar arasında mı olur? Tabii ki hayır. Hayvan dostlarımızı unutmayalım! Sigrid Nunez, uzun yıllar boyunca pek çok roman yayınlamış olmasına rağmen, esas bu kitapla meşhur oldu desek, yalan olmaz. Arkadaşı ölünce, arkadaşının köpeğini evlat edinen yazarın hikayesi çok ses getirdi.
Ann Patchett’den ‘Truth& Beauty’ (Hakikat ve Güzellik)
Ann Patchett en, en sevdiğim yazarlardan biri. Ne yazık ki çok az kitabı Türkçe’ye kazandırıldı. Bence en dokunaklısı bu kitap. Patchett’ın en sevgili arkadaşı Lucy’nin ölümü ardından dostlukları üzerine yazdığı bir anı kitabı. Kendi de yazar olan Lucy, çocukken geçirdiği kanser yüzünden yüzü hayli deforme olmuş biri. Patchett ile bir yazar çalıştayında tanışıp, dost oluyorlar. Böyle derin dostlukların hayata neler neler kattığını gösteren bu kitabı, ağlayarak okudum.
Patchett’ın bir üniversitede öğrencilere yaptığı konuşmasındaki şu sözleri Lucy’i düşünerek mi sarf etti acaba: “Almanız gereken dersleri, okumanız gereken kitapları, yapmanız gereken ödevleri unuttuktan çok çok sonra dahi, arkadaşlarınızı hatırlayacaksınız. Hayatınızın en önemli insanlarından bir kısmı bugün bu odada ve büyük ihtimalle daha tanışmadınız. Ama daha zaman var. Zaman dostluklarda en müthiş hediyedir. Birlikte yemek yiyeceksiniz, ders çalışacaksınız, bazen oda paylaşacaksınız. Birbiriniz üzerinde harcayacağınız zamanınız olacak. Ortak noktalarınızın her birini keşfetmek için zamanınız olacağı gibi, nerelerde ayrıştığınızı da ortaya çıkaracaksınız. Sakın hayatınızda dostluğun yaşamsal önemini azımsamayın, çünkü dostluk ileride bir gün elinizde daha az zaman olduğunda sizi ayakta tutan şey olacak.” Gençlere hitaben söylenmiş olsa da bu sözler, dostluğun her yaşta yaşamın can suyu olduğunu ne güzel anlatıyor.
Kitaplarımız, hayvan dostlarımız, bitki dostlarımız, arkadaşlarımız, eşlerimiz, çocuklarımız kısacası bize hayatın tüm haşinliğine rağmen yaşamaya değer olduğunu hatırlatan, içimize sevgi, umut ve neşe eken sevdiklerimizle dopdolu bir 2024 diliyorum hepimize.