Türkiye’ kadın hareketinin öncü isimlerinden yazar Duygu Asena’nın anısına, 2007 yılından itibaren verilen Duygu Asena ‘Kadının Hâlâ Adı Yok’ Roman Ödülü’nün bu yıl ki sahibi ‘Servi Nine ve Üç Güzeller’ adlı romanıyla Arlin Çiçekçi oldu. 13 Nisan’da toplanan ödül seçici kurul, oy çokluğuyla Çiçekçi’ye ödülün verilmesini kararlaştırdı.
Karar oy çokluğuyla alındı
Doğan Kitap tarafından düzenlenen yarışmanın Doğan Hızlan başkanlığındaki seçici kurulu Asuman Kafaoğlu Büke, Filiz Aygündüz, İhsan Yılmaz, Sibel Oral ve Elif Tanrıyar’dan oluşuyor. Seçici kurul “Hikâye anlatıcılığında gösterdiği ustalık, Türkçe kullanımındaki yetkinliği, yoğun gerçeklik duygusu, bu topraklarda yüzlerce yıldır kadına ve doğaya uygulanan şiddetin değişmediği gerçeğini İstanbul’daki küçük bir park üzerinden anlatmadaki mahirliği ve kadının adını bulabilmesi, var olabilmesi için sunduğu önermeler gerekçesiyle” oy çokluğu ile Arlin Çiçekçi’nin eserini ödüle değer gördüklerini açıkladı.
Çiçekçi: Ömürlük bir sorumluluk
Arlin Çiçekçi de ödül sevincini “Adının yanında anılmayı bile yüklü bir mesuliyet saydığım Duygu Asena adına verilen bu kıymetli ödüle ‘Servi Nine ve Üç Güzeller’ romanımın layık görülmesinden onur duyuyorum. Duyduğum bu onuru ve tarifsiz mutluluğu ise başta Duygu Asena’nın simgelediği tüm değerlere olmak üzere, bana ve romanıma bu kıymeti atfeden saygın jüri üyelerine ve 2007 yılından bugüne kadar bu ödüle layık görülmüş değerli yazarlara karşı ömürlük bir sorumluluk olarak kabul ediyorum” diyerek açıkladı.
Genç yazar, İthaki Yayınları’ndan çıkan kitabıyla ilgili daha önce Birgün gazetesine verdiği söyleşide, baskı ve şiddet gören kadınların hikayeleri anlatılırken, bu mücadeleden başarıyla çıkabilenlerin öykülerinin görmezden gelindiğini söylemişti: “Şiddet görmüş kadınların hikâyelerinden ancak öldüklerinde haberimiz oluyor. Sadece savaşı kaybedenleri biliyoruz. Biri de çıkıp yazmıyor bir kadının, içine düştüğü cehenneminden nasıl kurtulduğunun öyküsünü. Savaşı kazanan kadınların öyküleri çok cılız, çok sessiz, hâl böyle olunca kim nasıl yüreklensin?
Diriler görünmüyor ölülerin göründü kadar
Her gün, ‘Boşandığı eşi tarafından bıçaklanarak öldürüldü!’ haberlerini okuyan bir kadın, ona şiddet uygulayan kocasından boşanmak için bir adım atmaya cesaret bulabilir? Hangi hikâyeyle yüreklenir? Oysa, kurtulmayı başaran yüzlercesi var, kaderini tersine döndürebilmiş, erkeğin zulmü ile mücadele edip kazanmış kadınlar… Varlar.
Bu kadınları duymuyoruz, hikâyelerini bilmiyoruz, haber değeri görmüyoruz, yeterince ajitasyon malzemesi bulmuyoruz onlarda belki de. Oysa en çok onlarınkini bilmeliyiz. ‘Diriler görünmüyor kimilerine, ölülerin göründüğü kadar’ derken bunu demek istedim. Suna her ne kadar fiziksel şiddete maruz kalmamış olsa da gördüğü psikolojik şiddet fiziki bir hâl almadan noktayı koyabilmiş, mukavemet gösterebilmiş bir kadın. Suna, o dirilerden biri.”