ENKA Sahne projesi dört yaşında. Genç sanatçılara alan açmak için başlatılan projenin bu yılki konseri 23 Mart'ta gerçekleşti. Gençlerin katılım için yoğun ilgi gösterdiği projeyi ENKA Sanat Direktörü Gül Mimaroğlu ile konuştuk.

Genç sanatçılara kendilerini özgürce ifade edebileceği bir platform sunarak onlara konser deneyimi kazandırmayı hedefleyen ENKA Sahne dört yaşında. Sanat yönetmenliğini keman virtüözü Cihat Aşkın’ın üstlendiği projeye seçilen genç müzisyenler 23 Mart’ta ENKA Oditoryumu’nda müzikseverlere bir gala konseri sundu. Projede bu yıl sahne alan isimler arasında 10Haber’de geçen yıl bir söyleşi yaptığımız İlyun Bürkev‘in yanı sıra Melis Güney, Nehir Kıran, Eren Düzenli, Zeki Bıkcan ve Belit Çiftçi de yer alıyor. Unutulmaz bir konsere imza atan genç yeteneklerin performansı 22 Nisan’da ENKA Sanat’ın YouTube hesabından izlenebilecek.

Viyola sanatçısı Efdal Altun, keman sanatçısı, piyanist ve Akademisyen Gökhan Aybulus, orkestra şefi ve akademisyen Mehmet Girgin, çellist ve akademisyen Dilbağ Tokay’ın danışma kurulunda yer aldığı ENKA Sahne projesini ENKA Sanat Yönetmeni Gül Mimaroğlu ile konuştuk.

 

-ENKA Sahne, bu yıl dördüncü yaşını kutluyor. Projeyi daha iyi tanıtmak amacıyla ortaya çıkışı ve amacını sorarak başlamak istiyorum.

“Daha iyi bir gelecek için gençlerle sanat” söyleminden ilhamla hayata geçirdiğimiz ENKA Sahne projesi, klasik müzik alanında yetenekli gençleri odağına alıyor. Projenin temellerini kültür- sanat alanında dijital dönüşümün hiç olmadığı kadar hızlandığı ve sanatçıların izleyiciyle buluşma yönteminin farklılaştığı pandemi döneminde attık. Dijitalleşen dünyanın getirdiği potansiyeli keşfederek bu olanaklardan faydalanan bir proje hayata geçirmenin önemini belirledik ve çok katmanlı bir yapı oluşturduk. Bu projeyi, genç sanatçılara maddi destek sağlarken, onlara izleyici karşısında konser deneyimi kazandırmak, bu performansların görüntü – ses kayıtlarını dijital platformlar üzerinden çok sayıda ve çeşitlilikte kitlelere ulaştırmak ve en önemlisi sanatçılara hediye ettiğimiz bu profesyonel kayıtlar ile eğitim ve kariyer hayatlarında önemli yer tutan portföylerine katkı sağlamak amacıyla yürütüyoruz.

Bu yıl genç yetenekler Zeki Bıkcan, İlyun Bürkev, Belit Çiftçi, Eren Düzenli, Melis Güney ve Nehir Kıran’ın sahne aldığı ENKA Sahne Gala Konseri geçenlerde teknik donanımı ve akustik özellikleriyle ön plana çıkan ENKA Oditoryumu’nda gerçekleşti. Akademisyen ve Piyanist Çağdaş Özkan gençlerimize Korrepetitör olarak eşlik etti. Konserin görüntü ve ses kaydı ünlü belgesel yönetmeni Selçuk Metin ve ekibi, fotoğraf çekimleri ise Ilgın Eraslan Yanmaz tarafından yapıldı. Bu profesyonel materyalleri sanatçıların portföylerine katkı sağlamak amacıyla kendilerine hediye ediyoruz. Ayrıca 22 Nisan Pazartesi günü ENKA Sanat’ın Youtube kanalından da yayınlanarak çok sayıda izleyicinin beğenisine sunacağız. Konserden bir seçki gelecek yılın ilk günü Borusan Klasik Radyo’da ENKA Sahne Yeni Yıl Konseri olarak müzikseverlerle buluşacak.

ENKA Sahne kapsamında ENKA Oditoryumu’nda sahne alan gençler.

ENKA Sahne’nin gençlerine uluslararası ödüller

-Bu noktada projede geride kalan yılları nasıl değerlendirirsiniz?

Bugüne dek Danışma Kurulu’nun her yıl birer referans mektubuyla önerdiği ülkemizin farklı şehirlerinden 30’a yakın genci bu proje kapsamında ağırladık. Tüm proje katılımcılarıyla iletişimimiz çeşitli vesilelerle devam ediyor; her yıl ENKA Sahne Gala Konseri’nde bir araya geliyoruz. Dokunduğumuz genç sayısının giderek arttığını görmek bizleri son derece memnun ediyor. Farklı enstrümanlarda uzmanlaşmış, Türkiye’nin birbirinden farklı kentlerinden, farklı kültür ve yaşlardaki bu genç sanatçılarımızın başarılarını gururla ve mutlulukla takip ediyoruz. Örneğin, çok yakın tarihli bir örnek olarak, geçtiğimiz yılki katılımcılarımızdan Can Saraç, İtalya’da düzenlenen Piano Akademi Eppan’da büyük ödül ‘Arturo Benedetti Michelangeli’yi alarak çok önemli bir başarıya imza atarak hepimizi gururlandırdı.

 

-Gelelim bu seneye. Keman virtüözü Cihat Aşkın’ın sanat yönetmenliğinde yine alanında önemli isimlerin olduğu bir ekip var karşımızda. Bu ekip nasıl seçildi?

Proje katılımcılarını Danışma Kurulu belirliyor. Bu yılın genç yetenekleri, Viyola sanatçısı Efdal Altun, Keman Virtüözü, Besteci ve Akademisyen Cihat Aşkın, Piyanist ve Akademisyen Gökhan Aybulus, Orkestra Şefi ve Akademisyen Mehmet Girgin, Viyolonsel Sanatçısı ve Akademisyen Dilbağ Tokay tarafından belirlendi. ENKA Sanat olarak alanında uzman bu isimlerle uzun yıllardır bir aradayız; tanışıklığımız, dostluğumuz ve iş birliğimiz çok eski yıllara varıyor, bir aile gibiyiz. Dolayısıyla bu bir seçimden öte, aile fertlerinin bir araya gelmesi ve gelecek nesiller için güçlerini birleştirmesi gibi.. Yıllar evvel kimi enstrüman desteği verdiğimiz, yurt dışı eğitim bursu sağladığımız, kimi bir dönem var olan orkestramızda yer alan veya albümlerine destek sağladığımız bu sanatçı dostlarımızın, yeni nesiller için geliştirilen yeni projelerde bizlerle birlikte olması, kurumun kendi sanatçı neslini yetiştirmesi anlamına geliyor ki bu bizim için çok kıymetli.

 

Proje müzisyenleri, ailelerini ve eğitmenleri bi araya getiriyor

-Ve sahnedeki gençler. Kimisiyle geçmişte röportaj yapma imkânımızda oldu. Hepsi için bu tip desteklerin ne denli önemli olduğunu sıklıkla vurguluyorlar. Onlar bu projeye nasıl yaklaşıyor?

İlk temasımızdan itibaren heyecanlarını ve bu desteklerin kendileri için ne denli önemli olduğunu ifade ediyorlar. Bu projenin en güzel yanı, yalnızca genç sanatçıları değil bu sanatçıları yetiştirmek için büyük fedakarlık gösteren aileleri ve eğitmenleri de bir araya getiriyor olması. Prova günleri her odadan gelen müzik sesleri, gençlerin koşuşturularına, eğitmenlerin yönlendirmeleri ve ailelerin heyecanlı bekleyişlerine karışıyor; kendimizi adeta bir müzik okulunda hissediyoruz. Genç sanatçıların, usta sanatçılarla bir araya gelmesi, eğitmenlerin, ailelerin ve ekibimizin bu iletişim zincirine dahil olmasıyla bir diyalog ve iş birliği ortamı oluşturmanın ne kadar kıymetli olduğunu görüyoruz.

 

-ENKA, İKSV ya da Borusan gibi kurum ve kuruluşlar son yıllarda gençlere farklı imkânlar sunmakta. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’de gençler arasında klasik müzik eğitiminde ve öğrencilerin yeteneklerini geliştirebilmesi bakımında bir ivme yakalandığını söyleyebilir miyiz?

Elbette söyleyebiliriz. Yetenekleri ve başarıyla ön plana çıkan, sanat hayatının başındaki bu genç sanatçılarımızın ulusal ve uluslararası platformlarda hedeflerine ulaşabilmeleri için her zamankinden daha fazla desteğe ihtiyaçları olduğu bir gerçek. Gençlerin kendilerini özgürce ifade edebileceği ve yeniyi deneyebilecekleri bir ortam yaratmak her şeyden önemli. Bu zorlu süreçte onların yanlarında olmak da bizlerin en büyük görevi. Destek veren kurum ve kuruluş sayısının artması, en önemlisi de bu desteklerin sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması hayati önem taşıyor.

 

-Her alanda olduğu gibi gençlere bu desteğin sağlanması konusunda da sürdürülebilirlik önemli. Bu bağlamda projenin ulaştığı noktayı nasıl görüyorsunuz?

Az evvel de bahsettiğim gibi, desteklerin sürdürülebilir olması en önemli konulardan biri. Öte yandan gelecek yıl beşinci yılımıza hazırlanırken, değişen koşulların ve ihtiyaçların neler olduğunu gözeterek projeyi dönüştürmek; projeyi nasıl daha iyi noktalara getirebileceğimizi değerlendirmek istiyoruz. Son olarak değinmek istediğim bir diğer konu da geçtiğimiz yıl klasik müzik alanında yetenekli genç sanatçıların yurt dışındaki lisans ve yüksek lisans eğitimlerine destek olmak amacıyla hayata geçirdiğimiz Lale Tara Sanat Bursu’dur. Burs programı, ENKA Vakfı’nın eğitim, spor ve sanatla genç nesiller yetiştirme misyonu ile uzun yıllardır genç sanatçılara burs imkanı sunan Sayın Lale Tara’nın yıllardır genç sanatçılara verdiği desteği sürdürülebilir kılma amacını güdüyor. Burs için açık çağrıyı mayıs ayında gerçekleştirmek üzere çalışmalarımıza hız kazandırdığımızı vurgulamak isterim.

Gözleriyle orkestraya hükmeden şef Herbert von Karajan