Cem Karaca’nın hayatını anlatacak olan Yüksel Aksun’nun çekeceği ‘Cem Karaca’nın Gözyaşları’ filmi daha çekimler başlamadan tartışma yarattı. Karaca’nın eşinin filmin çekimlerinin durdurulması için mahkemeye başvurması sonrasında filmin yapımcılarından bir açıklama geldi ve çekimlere başlanacağı duyruldu.
Açıklamada “Fikri Harika Prodüksiyon ve Aytaç Medya yapım şirketleri olarak usta sanatçı Cem Karaca’nın hayatını anısına yakışır bir şekilde sinemaya aktarmak, sanatçının hafızalarda yer eden şarkılarıyla birlikte hayatının, gelecek kuşaklara sinemanın benzersiz gücüyle de anlatılmasını sağlamak için çok önemsediğimiz bir yola çıktık.
Emrah Karaca filmin danışmanı
Filmimiz Cem Karaca’nın çocukluğundan başlayıp sürgün yıllarında vatandaşlıktan çıkartılmasının ardından 1987 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yaptığı dönemi kapsamaktadır. Bu süreçte Cem Karaca’nın oğlu Emrah Karaca, filmimize danışman olarak katkı sağlamakta, bütün arşivini birinci elden bizimle paylaşmakta ve en başından beri destek olmaktadır.
Filmimizin merhum sanatçı Cem Karaca’nın anısına yakışır şekilde çekilmesi, vizyon tarihinde Cem Karaca hayranları ve sanatseverlerle buluşması için çalışmalarımız hız kesmeden devam etmektedir.
Gerekli izinler alınmıştır
Cem Karaca’nın hayatının beyazperdeye aktarmak üzere çalışmalarımıza başlamadan önce gerekli izinler alınmış olup tüm yasal süreçler tamamlanmıştır. Ek olarak, filmde çok özel bir yere sahip olan, belleklerde iz bırakan unutulmaz Cem Karaca şarkılarıyla ilgili de izinler alınmıştır. Filme konu olan tarihler; dava açarak çekimlerin durdurulması için süreç başlatan İlkim Karaca’nın, Cem Karaca’nın hayatında olmadığı hatta Cem Karaca’yla tanışmadığı süreci kapsamaktadır” denildi..
İlkim Karaca: Benden kimse izin almadı
Bu açıklama üzerine İlkim Karaca karşı bir açıklama yaptı: “Bir kişinin hayatı veya belli bir kesiti sinema filmine konu ediliyor ama yasal mirasçısı olan eşinden izin alınmadığı gibi, film çekileceğine dair bilgi dahi verilmiyor. Bu hareket hukuken de ahlaken de uygun değildir. Merhum Cem Karaca’nın eşi olarak, ömrünün son yedi yılında onun son nefesine kadar yanında olup menajeri ve her şeyini paylaştığı en yakını olarak, iyi niyetli olmadığı apaçık ortada olan hukuk ve nezaket dışı bu davranış karşısında yasal haklarımı sonuna kadar kullanacağım.
Yapımcıların beyanında “gerekli izinlerin alınmış olup tüm yasal süreçlerin tamamlandığı” bilgisi kesinlikle doğru değildir. Eşimin yasal mirasçısı olduğum halde benden izin alınmamıştır. Ayrıca, filmin konusunun eşimle tanışmadığımız dönemde geçecek olması, benim yasal mirasçı olduğum ve her koşulda benden izin alınması gerektiği gerçeğini değiştirmez. Cem Karaca’nın eşi olma onurunu ve grurunu hiç kimse zaten benden alamaz.
Hiçbir şey anlatıldığı gibi değil
Burada önemli olan eşi ve yasal mirasçısından izin alınmadan bir kişinin hayatının filme konu edilmesi; dahası senaryo danışmanlığının merhumun ömrü boyunca sürekli ihtilaf içerisinde olduğu kişiler tarafından yapılmasıdır. Aynı kişiler yıllar boyunca şahsımla da ihtilaf içerisinde oldular. Toplum nezdinde haksız ve kötü bir imaj sahibi olmam için yıllarca ve durmaksızın manipülasyon yaptılar. Hiçbir şey onların medyaya anlattığı gibi değildi, kamuoyunu hep yanılttılar. Eşim Cem Karaca ile olan husumet ve ihtilaflarını hep sakladılar ve/veya inkar ettiler.”
İlkim Karaca ile filmin danışmanı Cem Karaca’nın oğlu Emrah Karaca arasında yıllan önce de tartışma çıkmış. İlkim Karaca’nın iddiaları üzerine Cem Karaca’nın mezarı açılarak DNA testi yapılmış ve Emrah Karaca’nın sanatçının öz oğlu olduğu kanıtlanmıştı.