Nobel ödüllü yazar Gabriel García Márquez’in Meksika’daki evi aralarında Fidel Castro, Shimon Peres, Sean Penn’in de bulunduğu birçok ismi ağırladı. Yazar, 1982’de kendisine Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandıran ‘Yüzyıllık Yalnızlık’ romanını da 1965-1966 yılları arasında şehrin güneyindeki bu evde yazmıştı.
2014’te hayatını kaybeden yazarın, ölümüne dek yaşadığı ev şimdi kapılarını herkese açıyor. Ev, Márquez ailesinin girişimiyle bir sanat merkezi oldu. Bu vesileyle, evin altı katı ve yazarın çalışma odası ziyarete açıldı. Ayrıca yapının bir bölümü çağdaş Meksikalı sanatçıların çalışmalarını sergileyebilecekleri bir alana dönüştürüldü.
Yazar ve sanatçıların evlerini anılarına saygı duruşunda bulunmak için ziyarete açmak çok sıradışı bir şey değil ancak Márquez’in evini, diğerlerinden ayıran bir özelliği var. Çoğu sanat müzesi veya galerisinin aksine, ‘Casa de la Literatura Gabriel García Márquez’e gerçekten bir misafir olarak giriliyor ve ziyaretçiler evde ağırlanıyor. Ziyaretçilerin yorumlarına göre evin doğal halininin korunması ve rahat atmosferi mekânı, özel bir entelektüel köşeden kamusal bir kültür merkezine dönüştürmede rol oynuyor.
Márquez’in evinin sanat merkezine dönüştüren isim ise sanata yakınlığıyla bilinen Meksikalı Felipe Leal. Casa García Márquez’in başkanı ve eski sakinlerinin torunu Emilia García Elizondo ise verdiği demeçte bu dönüşüm sürecinin büyük bir sorumluluk verdiğini ancak ortaya çıkan sonuçtan çok memnun olduğunu söyledi.
Márquez evinin ağırladığı ilk sanatçı ise heykeltıraş ve ressam Diane Wilke oldu.