George Orwell Türkiye dahil dünyanın dört bir yanında en çok satan yazarlar arasında. ‘1984’ ve ‘Hayvan Çiftliği’ romanları 20. yüzyılın klasikleri arasına giren Orwell’a ait arşivler onun en ünlü kitaplarını nasıl yazdığını, eleştiriye karşı ne kadar hassas olduğunu ve yasal tehditlerin eserlerini mahvedebileceğinden nasıl korktuğunu gözler önüne seriyor.
Ancak bu değerli arşiv yok olabilir. Yazarın yayıncısı Victor Gollancz’ın biriktirdiği geniş arşivi “kültürel vandalizm” olarak tanımlanan bir şekilde parçalara ayrılıp satılma riskiyle karşı karşıya. Orwell ile ilgili önemli yazışmalar 2018’de yayıncının arşivi satma kararı almasının ardından piyasada satışa sunuluyor. Bu karar arşivin saklandığı deponun kapanması nedeniyle alınmış.
Önde gelen sahaf Peter Harrington şu anda Orwell’ın ikinci romanı ‘Papazın Kızı/A Clergyman’s Daughter’ ile ilgili belgeleri 75 bin sterline satıyor. Bu belgeler arasında Orwell’ın orijinal sözleşmesi, yaptığı düzeltmeleri içeren bir mektup ve 1934’te Observer’ın kurgu editörü Gerald Gould’un eserin yayımlanması gerektiğini belirten raporu bulunuyor.
Parça parça satılıyor
Harrington’un satışa sunduğu tek belge bu da değil. Ayrıca Orwell’ın üçüncü romanı ‘Aspidistra/Keep the Aspidistra Flying’ ile ilgili belgeleri de 50 bin sterline satıyor. Bu belgeler iftira endişeleri nedeniyle nihai metinde önemli değişiklikler yapıldığını gösteriyor. 1936’da Gollancz’ın istediği değişiklikler karşısında hayal kırıklığına uğrayan Orwell kitabı “tamamen mahvetmek” dışında yayıncısının taleplerini karşılamak için elinden geleni yapacağını yazmış.
Jonkers Rare Books adında başka bir ünlü kitap satıcısı 35 bin sterline Orwell’ın İngiltere’nin kuzeyindeki sanayi yoksulluğunu incelediği klasik eseri ‘Wigan İskelesi Yolu /The Road to Wigan Pier’ ile ilgili belgeleri satıyor. Bu belgeler arasında Orwell’ın kendisine yöneltilen orta sınıf kibri olduğu suçlamalarını reddettiği, Gollancz’dan müdahale etmesini istediği ve eleştirmenlerine karşı yasal işlem başlatmakla tehdit ettiği uzun bir mektup var.
Arşivi elden çıkarmak isteyenler yani Gollancz’den sonra gelen yayıncılar tüm arşivi yaklaşık 1 milyon sterline çeşitli kurumlara satmaya çalıştı, ancak başarılı olamadılar. Böylece arşiv birçok satıcı, özel koleksiyoncu ve kütüphane arasında paylaştırıldı. Bu durumu “Yönetim kurulunun bizden tek istediği, mümkün olduğunca fazla materyali elden çıkarmaktı… Geri kalan ise çöpe atılmak zorunda kaldı” diyerek anlatıyorlar.
‘Kültürel vandalizm’
Bu belgelerin ticari olarak satılması bazı uzmanlar ve yazarlar tarafından “kültürel vandalizm” olarak nitelendiriliyor. Arşivin parçalar halinde satılması Orwell’ın mirasının dağılmasına ve kamusal erişimin kaybolmasına neden olabilir. Orwell Vakfı’nın direktörü Jean Seaton “Bu dosya dolaplarının 50 yıldır açılmamış olmasının nedeni, onların arşivin değerini anlamamış olmalarıydı. Neden yönetim kurulları, arşivin değerini anlayacak uzmanlar ve tarihçilere danışmadı? Belki arşivden gelir elde edebilirlerdi, ama aynı zamanda onun gerçek kamu değerini de anlayabilirlerdi. Bunun yerine, ulusal bir arşivi dağıttılar” diyor.
35 yıldır kitap ticareti hakkında ulusal raporlar hazırlayan yayıncı Liz Thomson, satışı “kültürel vandalizm” olarak nitelendiriyor.George Orwell’ın oğlu Richard Blair, satıştan hiç de memnun değil, “Bu gerçekten çok üzücü… Gollancz’ın arşivi bir kez özel koleksiyoncuların eline geçtiğinde sonsuza dek kaybolabilir” diyor.