BU SEFER BİLMEDİĞİ SULARDA YÜZECEK
GARFIELD
Dünyanın en sevimli tembel kedisi! Bildiniz Garfield’dan bahsediyorum! 1978’de karikatürist Jim Davis tarafından yaratıldığında bu kadar popüler olacağını kim bilebilirdi ki? Belki de her modern insan gibi pazartesi günlerinden nefret ettiği için çok sevildi bilinmez! Ama gazete sütunlarında başlayan macera kısa sürede TV’ye taşındı sonra da pekala sinema geldi peşinden.
2004 ve 2006’da iki filmle karşımıza çıkmıştı bu tembel kedi. Aradan yıllar geçti! 18 yıl sonra yine karşımızda. Mark Dindal’ın yönettiği animasyon merakla bekleniyordu. İşte merakımızı giderecek gün geldi çattı.
Garfield yeni macerasında konfor alanından yani evinden çıkıyor. Dış dünyada bir macera yaşıyor. Dolayısıyla da başı hiç olmadığı kadar derde giriyor. Çünkü o her istediğini kolaylıkla elde ettiği bir ortamın kahramanı ama dış dünya öyle mi? Zaten film de buradan güç alıyor: Garfield, alışık olmadığı bir dünyada yetenekleri ve zekasıyla varolabilecek mi? Sürpriz bozulmasın ama Garfield’ı özleyenler için buyurun efendim sinemalara!
İSTANBUL BEN GELDİM
GEÇİŞ / Crossing
43. İstanbul Film Festivali’nin öne çıkan filmlerinden biriydi Levan Akin’in yönettiği ‘Geçiş’. İki nedenden dolayı ilki filmin odağında İstanbul vardı, ikincisi yönetmen festivalin konukları arasındaydı. Hatta 10Haber’den Ilgaz Gökırmaklı Akin ile konuşmuştu.
Festival bitti ve kimi filmler vizyonda yoluna devam ediyor. ‘Geçiş’te onlardan biri. Filmde uzun süredir kayıp olan yeğeni Tekla’yı bulmak için İstanbul’a gelen emekli öğretmen Lia’nın hikayesi anlatılıyor. İstanbul’a dışardan içeriye doğru bir bakış atma çabası ya da bir karakterin yolda kendini bulma hikayesi şeklinde de okunabilir film. Dünya prömiyerini Berlin Film Festivali’nin Panorama bölümünde yapan film haftanın öne çıkan yapımlarından…
MODİFİYE DÜNYANIN GENÇLERİ
TURBO
43. İstanbul Film Festivali’nden devam edelim. Cem Özüduru’nun yönettiği ‘Turbo’ da ‘Geçiş’ gibi festivalde gösterilen filmlerden biriydi. Bu hafta bu film de vizyonda karşımıza çıkıyor.
Modifiye edilmiş arabalara binip yüksek sesle müzik dinleyip mahalle aralarından dikkat çekmeye çalışan gençleri mutlaka görmüşsünüzdür. Cem Özüduru’nun yönettiği ‘Turbo’ o gençlerin dünyasına götürüyor bizleri. Asker uğurlaması eğlencesi ile başlıyor macera. Gençler, atlıyorlar modifiye edilmiş, ışıklandırılmış, turbo gaz sistemi takılmış Şahin’e. düşüyorlar yola. Ama gece de yol da uzun oluyor.
REYTİNGİN ŞEYTANİ DÜNYASI
ŞEYTANLA BİR GECE / Late Night with The Devil
Türkiye’deki ilk gösterimini 43. İstanbul Film Festivali’nde yapmıştı ‘Şeytanla Bir Gece’. Lakin korku ve gerilim türünün takipçileri bu filmi Stephen King attığı tweetten biliyorlar. Çünkü usta “Resmen şahane, gözümü ayıramadım” demişti film için.
Avustralyalı yönetmen kardeşler Cameron ve Colin Cairnes’in yönettiği film, sunduğu talk show programının reytigleri düşünce izleyicinin dikkatini çekmek isteyen Jack Delroy’un hikayesi üzerine kurulu. Cadılar Bayramı’na özel bir program hazırlayan Delroy, şeytanla ilişki kurduğunu iddia eden genç bir kız ile bir parapsikoloğu programa çıkarır. Reyting için başlayan macera bambaşka bir seyir alır.
OĞLUM İÇİN
KARA AYİN / From Black
Haftanın bir diğer korku gerilim filmi ‘Kara Ayin’ Thomas Marchese imzasını taşıyor. Anna Camp, John Ales, Jennifer Lafleur gibi oyuncuların rol aldığı filmde kaybolan oğlunu bulmaya çalışına bir annenin öyküsünü izliyoruz. Oğlunun kötü ruhlar tarafından ele geçirildiğini düşünen anne tabii karanlık dünyanın kapılarını açmayı deniyor. Sonrası mı? O kapı açılınca kolay kapanmaz malum…