Yönetmen ve oyuncu Mel Gibson, oyuncu arkadaşı James Caviezel'in çocuk tacirlerine karşı mücadele eden bir ajanın hikayesini anlatan 'Özgürlüğün Sesi / The Sound of Freedom' adlı yeni filmine destek olmak için bir video çekti. Başına gelmedik kalmadı. İddialar, komplo teorileri aldı başını gitti.

Türkiye Twitter gündeminde dünden beri bir isim dikkat çekiyor. Oyuncu Mel Gibson. Rüzgar hızıyla paylaşılan tweetler, yanlış bilgiler ve aksi kanıtlandığı halde hala inanılmayan birtakım iddialar, tam bir sosyal medyadan yayılan kirli bilgi vakası …

Halbuki olay çok basitti. Mel Gibson, yüzlerce çocuğu seks tacirlerinin elinden kurtarmak için tehlikeli bir göreve atılan eski bir devlet ajanının gerçek hikâyesinin anlatıldığı ‘Özgürlüğün Sesi/The Sound of Freedom’ filminin izlenmesi için seyirciye öneride bulunuyordu. Çünkü film yarın ABD’de gösterime girecek. Gibson, yönettiği ‘Tutku: Hz. İsa’nın Çilesi’ filminde oyuncusu olan James Caviezel’in başrol aldığı filme destek olmak istemişti. 

Görünüşe göre bunu da çağımızın koşullarına uygun şekilde sosyal medyadan yaptı. Yayınladığı videoda “Günümüz dünyasının en rahatsız edici sorunlarından biri insan, özellikle de çocuk kaçakçılığı. Geleceğimiz çocuklarımızdır. Şimdi, bu suçu ortadan kaldırmanın ilk adımı farkındalıktır. Gidin ‘Özgürlüğün Sesi’ni izleyin” dedi. Bu arada videonun deepfake teknolojisiyle yapılmış olma ihtimali de var…

Ama bu iş Türkiye Twitter’ına düştü. Prof. Çoban Turan adlı bir kullanıcı videoyu paylaşırken, “Mel Gibson az önce tutuklandı. Çocuk kaçırma hakkında videoyu yayınladı ve saatler içinde… Bu videoyu sansürlemeye çalışıyorlar ve anaakım medya bunu bildirmiyor! Paylaşalım!” notunu düştü ve olaylar gelişti.

Sosyal medyada komplo teorileri hızla yayıldı. Oyuncunun tutuklandığına dair herhangi bir haber yokken, Gibson’un sansürlenmeye çalışıldığı hatta bu film ve video yüzünden tutuklandığı iddia edildi. Gibson cephesinden gelen herhangi bir resmi açıklama ya da son dakika haberleri de yoktu üstelik. Oyuncu en son 2006’da alkollü araç kullanma şüphesiyle gözaltına alınmıştı.

ABD’de başka komplolar ortaya atıldı

Lakin sadece bizde değil ABD’de de kirli bilgi vakası yaşandı. Sosyal medyada Gibson’ın, çocuk kaçakçılığını anlatan dört bölümlük ‘Özgürlüğün Sesi/The Sound of Freedom’ isimli bir belgesel çektiği ya da finansal destek sağladığı iddia edildi. Ancak bu bilgi yanlıştı. Menajeri,  oyuncunun herhangi bir belgesel yapmadığını ya da destek olmadığını açıkladı.

Filmin yapımcısı Operation Underground Railroad adlı kar amacı gütmeyen kuruluşun kurucusu Tim Ballard ise Gibson’ın “şahsi kahramanı” olduğunu ancak aktörün dört bölümlük belgesel dizisinde yapımcı olmadığını açıkladı. Gibson’ın basın sözcüsü Alan Nierob da müvekkilinin “herhangi bir belgesel yapmadığını” ve “herhangi bir belgeseli finanse etmediğini” Associated Press’e bildirdi. Ortaya atılan iddialar birkaç kaynaktan yalanlandı ancak, sosyal medya halkı kaos, yanlış bilgi ve komplo teorileriyle beslendiği için paylaşımların sonu gelmedi.

Film, bir çocuğu çocuk tacirlerinin elinden kurtaran bir federal ajanın, çocuğun kız kardeşinin hâlâ tutsak olduğunu öğrenip onu da kurtarmak için tehlikeli bir göreve atılmayasını anlatıyor. Ajan, zaman daralırken işini bırakır ve Kolombiya ormanlarının derinliklerine yolculuk ederek onu ölümden daha kötü bir kaderden kurtarmak için hayatını tehlikeye atar.

Şimdilik elimizdeki doğru bilgileri tekrar hatırlatalım. Mel Gibson çocuk seks kaçakçılığı hakkında bir belgesel yapmadı ve hapiste değil. Ve yakın dönemde ‘John Wick’in öncesini konu alan yeni dizi ‘The Continental’da yer alacak.

Aradığınız yerli Disney+ yapımlarına şu an ulaşılamıyor