İstanbul Modern Sinema, Çin sinemasının son iki yılda hem gişede hem de festivallerde öne çıkan yapımlarından oluşan seçkiyi “Hikâye Çin’de Geçiyor” başlığıyla 18-21 Aralık tarihleri arasında izleyicilerle buluşturuyor...

Çin toplumunun güncel sosyo-ekonomik dönüşümünü farklı konu ve karakterler üzerinden ele alan “Hikâye Çin’de Geçiyor…” başlıklı sinema programı, Türk Tuborg AŞ’nin katkıları ve Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu işbirliğiyle İstanbul Modern’de düzenleniyor. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen programdaki filmler, aynı zamanda dünya sinemasında giderek güçlenen Çin sinemasının yeni türlerdeki açılımlarını da yansıtıyor.

Seçkide, 1990’ların Çin’inde gençlik ve sanat ruhunu yakalayan animasyon Sanat Akademisi 1994, Berlin Film Festivali’nde yarışan ve Pekin’de orta yaşlı bir baba ile genç bir kadının kurduğu beklenmedik yakınlığı konu alan Gölgesiz Kule, “Çin’in Barbie’si” olarak anılan ve gişede büyük başarı elde eden kadın filmi Onun Hikâyesi, 1970’lerde göç eden bir annenin emek ve dayanışma yoluyla Hong Kong’da başarıya ulaşmasını anlatan Mantı Kraliçesi ve 1942’de yaşanan trajik bir deniz kazasını hayatta kalanların tanıklıkları ve arşiv görüntüleriyle aktaran belgesel Lisbon Maru’nun Batışı yer alıyor.

Program şöyle:

GÖLGESİZ KULE (BAİ TA ZHİ GUANG), 2023

Yönetmen: Zhang Lu

Oyuncular: Baiqing Xin, Yao Huang, Zhuangzhuang Tian

Berlinale’de Altın Ayı için yarışan film, Pekin’de yaşayan orta yaşlı yemek eleştirmeni Gu Wentong’un yıllar önce ortadan kaybolan babasıyla yüzleşme sürecini izliyor. Boşanma sonrası kızıyla mesafeli bir ilişki kuran Wentong, iş yerindeki genç fotoğrafçı Ouyang’la yakınlaşırken onun aracılığıyla babasının hâlâ hayatta olduğunu öğreniyor. Hikâye, Miaoying Tapınağı’ndaki 13. yüzyıldan kalma Beyaz Pagoda’nın etrafında şekillenerek bu yapıyı kaybolmuş zamanın ve eksik aile bağlarının metaforuna dönüştürüyor.

LİSBON MARU’NUN BATIŞI (Lİ Sİ BEN WAN CHEN MO), 2023

Yönetmenler: Fang Li, Ming Fan, Lily Gong

Belgesel, uzun süredir denizin dibinde sessizce yatan batığın görüntüleriyle açılıyor ve izleyiciyi 1942’de Lisbon Maru’nun batmasıyla yüzlerce Britanyalı savaş esirinin hayatını kaybettiği trajediye götürüyor. Hayatta kalanların ve yakınlarının tanıklıklarını ses ve fotoğraf arşivleriyle birleştiren yapım, tarihî kayıtlarla güncel araştırmalar arasında güçlü bir bağ kuruyor. Üzeri örtülmüş bir savaş tarihini empatiyle görünür kılan film, hem tarihsel hafıza hem de belgesel sinemanın etik sınırları üzerine yeniden düşünmeye çağırıyor.

MANTI KRALİÇESİ (SHUİ JİAO HUANG HOU), 2025

Yönetmen: Wai Keung Lau

Oyuncular: Li Ma, Kara Ying Hung Wai, Yawen Zhu

.png Film, 1970’lerde Shandong’dan Hong Kong’a göç eden ve iki kızıyla birlikte hayata yeniden başlayan Zang Jianhe’nin gerçek hikâyesine dayanıyor. Geçimini feribot iskelesinde mantı satarak sağlayan Zang, zamanla Hong Kong’un en büyük gıda şirketlerinden birinin temelini atıyor. Kadın emeği, göçmenlik ve ayakta kalma mücadelesi etrafında kurulan film, emeğin görünmezliğini ve dayanışmanın sessiz gücünü öne çıkarıyor. Çin’de büyük gişe başarısı elde eden yapım, izleyiciyle gerçek bir başarı hikâyesi paylaşıyor.

ONUN HİKÂYESİ (HAO DONG Xİ), 2024

Yönetmen: Shao Yihui

Oyuncular: Jia Song, Elane Zhong, Zhang Yu

.png Şanghay’da yaşayan yalnız anne Wang Tiemei, işini kaybettikten sonra kızıyla birlikte yeni bir eve taşınır. Ruhen kırılgan komşusu Xiao Ye ile tanışınca aralarında beklenmedik bir yakınlık kurulur. Tiemei, eski eşiyle ve kendisine dayatılan ideal kadın kimliğiyle yüzleşirken Xiao Ye de kendi duygusal boşluklarını keşfetmeye başlar. Melodrama ve komedi arasında dolaşan tonu ve güçlü kadın karakterleriyle ülkede büyük gişe başarısı elde eden film, Çin sinemasında kadın bakışı ve dayanışmasının güncel örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.

SANAT AKADEMİSİ 1994 (Yİ SHU XUE YUAN 1994), 2023

Yönetmen: Jian Liu

Oyuncular: Zijian Dong, Dongyu Zhou, Changchu Xu

1994 yılında Çin sanat ortamının değişimin eşiğinde olduğu dönemde bir akademide geçen film; geleneksel mürekkep resminin disiplinine sıkışmış Xiaojun, performans sanatına tutkuyla bağlı Youcai ve kavramsal sanatın peşindeki Zhifei’nin politik belirsizlik ve kültürel dönüşüm içindeki gündelik mücadelelerini izliyor. Üçlü, romantik hayal kırıklıkları ve kurum baskıları arasında sanatın ne olduğuna, özgünlüğe ve ifade özgürlüğüne dair kendi yanıtlarını arıyor. Batı etkileriyle yerel gelenekler arasında sıkışan bu kuşağı anlatan animasyon, ince mizahı ve nostaljik dokusuyla dönemin kırılgan enerjisini yakalıyor.