‘Kızıl Goncalar’ın 28. bölümünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle İstanbul Sözleşmesi’nin önemine değinildi. Kadınlar dayanışarak bir şiddet failini ifşa ederken tarikattaki dayanışma sayesindeyse Vahid alt edildi.

Geçen hafta Vahid (Tolga Tekin), ulvi biri olduğuna dair hazırladığı dümeni sağlamlaştırmak için seyide Zeynep’le (Mina Demirtaş) evlenmek istemişti. Zeynep ve Cüneyd’in (Mert Yazıcıoğlu) erken davranıp nikahlanmasıyla Vahid’in planı suya düşmüştü. Bu nikahı sarımsaklasak da kiminle kıysak diye düşünen Vahid, Meryem’in diğer kızı Mira’nın (Özgü Namal, Esma Yılmaz) yurt dışında olmadığını öğrenince bu kez onunla nikahlanmaya çalıştı. Gönüllerin sultanı Sadi Hüdayi ise (Erkan Avcı) dinen Mira’nın seyide sayılmadığını, bu nedenle Vahid’in liderliğinin geçerli olmadığını açıklayıp Vahid’i gözden düşürdü.

Sonradan gelen lider

Bölümün başında Cüneyd, Vahid’in arkasından iş çeviren Sadi Hüdayi ile Müyesser’in (Asiye Dinçsoy) affedilmesi şartıyla Cüneydileri de alıp dergâhı terk edeceğini söylemişti. Vahid şartları kabul etse de rahat durmayacağı belli olduğundan Cüneyd, Zeynep, Levent ve Seçkin’den (Özcan Deniz, Tuğrul Tülek) oluşan grubumuz kafa kafaya verdi. Vahid’in işbirliği yaptığı gizemli yapıyla olan konuşmalarını (üstelik tam da gözden düşürüldüğü sahnede) tüm mahalleye dinlettiler. Gizemli yapıyı çözemeseler de Vahid’in maskesi düştü. Biz ekran başında olaylara, polis de reşit olmayan Mira’nın nikahına yetişmeye çalışırken Vahid ortamdan tüydü. Cüneyd’in lider olarak dönmesiyse, tüm karakterlerin seferber olmasıyla gelen zaferin ardından gerçekleşti. Lidere değil, ekip ruhuna vurgu vardı anlayacağınız.

İstanbul Sözleşmesi ve 6284

(Tetikleyici uyarısı!) Yan karakterlerden Kevser (Selen Kurtaran), zamanında ona tecavüz eden Kadir’in (Barış Yurtsever) dergâha gelmesiyle dara düşmüştü. Her ikisi de ya zinadan recmedilecek ya da nikahlanacaklardı. Dizinin kadın hakları savaşçısı Birgül (Sitare Akbaş) şiddet mağdurunun recmi diye bir şeyin olmadığını, şiddet failiyle evliliğinse kabul edilemeyeceğini haykırarak birkaç kadınla birleşti ve Kevser’i avukata götürdü.

Kadın dayanışması, bir kadını kaderine razı olmaktan kurtardı. Böylelikle tebrik yağmuruna tutulan o sahneye imza atıldı: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne denk gelen bölümde İstanbul Sözleşmesi’nin önemi hatırlatılırken 6284 numaralı kanundaki ‘kadının beyanı esastır’ ilkesinin ne olduğuna dair net bir açıklama yapıldı.

Dizi yansıması

🔴 En sevilmeyen karakterlerden Feyza (Zehra Kelleci) bu bölümde kendini izleyiciye affettirecek bir plan yaptı: Kevser’in yaşadığı saldırı aylar önce gerçekleştiği için kanıt sorunu yaşanıyordu, Feyza ise Kadir’den suçun itirafını almayı başardı. Levent hocamız hazır Cüneyd’le seans yapıyorken Feyza’ya da el atsa, kızcağız kendini de izleyiciyi de daha fazla çıldırtmasa çok iyi olacak.

🔴 Bölümün beklenmedik diğer kahramanı, yine sevilmeyen ama bu bölümde tıpkı Feyza gibi izleyicinin affını kazanan Naim (Mert Turak) oldu. Vahid ne kadar gözden düşse de evlenmekte ısrar edince Mira’nın biyolojik babası Naim, bir zamanlar kendisine yapıldığı gibi Vahid’’in elini kesti ve kızını kurtardı. Bu sahnenin yarattığı şok etkisini tahmin edersiniz.

🔴 Bölüm için ‘heybetli’ kelimesi geliyor aklımıza. Heybetli başladı, daha da heybetli bitti. Aldatmalar ve ucuz entrikalar olmadan da izleyici ekran başında tutulabiliyormuş demek ki. Daha önceki bölümlerden de bu yorumu yaptığımız çıkmıştır ama bu bölüm de ‘Kızıl Goncalar’ın en iyi bölümlerine girer.

🔴 Bölümün en güzel yanlarından bir diğeri, ana karakterlerden yan karakterlere pek çok ismi olay örgüsüne dâhil etmeleriydi. Üstelik “Şu kişinin sahnesi zorlamaydı” dedirten tek kare yok. Bu kadar karakteri dengeli yazmak kolay değil. Zaten iddialı olan oyuncu kadrosundan daha fazla oyuncuyu izleyebildiğimiz seyir zevkimiz ikiye katlandı.

🔴 Pek sevdiğimiz şifre ve gizem çözme sahneleri yine vardı; bu tür sahnelerin kaliteyi artırdığını her seferinde yeniden keşfediyoruz. Dedektif ekibimizin birbiriyle alakasız karakterlerden oluşması, misal Seçkin’in de Zeynep’in de aynı sahnede yer alması hep aynı karakterlerin kahramanlaştırılmasının önüne geçiyor.

🔴 Tarafını bir türlü anlayamadığımız, çünkü aslında kendinden taraf olan Müyesser’in bu bölümdeki sınavı dikkate değerdi. Diziye girdiğinde adaleti sağlayan bir figür olarak kendini sevdirmiş, kardeşine olan hasedinden ve güç sevdasından ötürü şirazesi kaymıştı. Kendini garantiye almak için hep güçlü olanla iş tutan Müyesser bu bölüm, içi kan ağlasa da Vahid önderliğindeki Lâedrî’nin çöküşüne engel olmadı.

🔴 Zeynep ve Cüneyd dışında dergâhı terk edenlerden Lokman’ın da (Emin Gürsoy) gelmesiyle birlikte Levent’in evi bu bölüm, ‘Kızılcık Şerbeti’nde işi olmayanın bile kalabalık ettiği Pembe’nin evine döndü. Bu vesileyle Şerbo’daki Halime abla Cüneydilerden bazılarını hayır evine kabul edebilir. Dizideki karakterlerin kesiştiği bir bölüm isteğimizi buradan da belirtmiş olalım.

Gözden kaçmayan detaylar

🔴 Kevser’in avukatla gizlice görüşebilmesi için çocuğunu doktora götürüyor gibi yapması gerekmişti. Bu görüşmenin yapıldığı muayene odasının numarası 6284’tü. Sahnedeki toplumsal mesaja uygun, çok güzel bir detay.

🔴 Dizi ‘Kızılcık Şerbeti’ gibi kutup mahallelerle başlasa da toplumun bir yelpaze olduğunu hatırlatan noktaya evrilmişti. ‘Leventgil ve Faniler’ ayrımı bulanıklaşmıştı. Vahid’in tarikata çökmesiyle oluşan hizip sonucu eski Faniler bile merkeze yaklaşmıştı. Cüneyd’in bu bölümde babası Vahid’e “Ağzından kandan, cezadan başka bir şey çıkmaz mı senin?” demesi bunu vurgulayan bir detay. Dini ne kadar farklı algıladıklarını (ilim karşısında ceza/korku), dolayısıyla toplumdaki heterojenliği hatırlattı aslında bize.

🔴 Cüneyd’in Vahid’e “Sana o sarığı taktırmayacağım!” dedikten sonra muzip bir şekilde gülmesiyse (politik görüş olarak değil ama söylem olarak) o meşhur “Seni başkan yaptırmayacağız” sloganına gönderme olarak yorumlanabilir.

🔴 Açılış sahnesi bu kez düşünürlerden değil de bir müzisyenden, üstelik efsane isim Bob Dylan’dan geldi: “Birine hizmet ediyorsun. Ya şeytana ya Tanrı’ya. Ama mutlaka birine hizmet ediyorsun.”

29. bölümün fragmanı

Künye
Yayın mecrası: NOW TV
Yapım: Gold Film
Yapımcı: Faruk Turgut
Yönetmen: Ömür Atay, Özgür Sevimli
Senaryo: Şükrü Necati Şahin, Melih Özyılmaz, Deniz Gürlek, Gamze Arslan
Müzik: Ender Gündüzlü, Metin Arıgül, Can Sanıbelli
Oyuncular: Özgü Namal, Özcan Deniz, Mert Yazıcıoğlu, Erkan Avcı, Mert Turak, Hazal Türesan, Selen Öztürk, Şerif Erol, Duygu Sarışın, Asiye Dinçsoy, Sitare Akbaş, Tuğrul Tülek, Yakup Turğut, Mina Demirtaş, Esma Yılmaz, Zehra Kelleci, Can Kızıltuğ, Selen Kurtaran, Pelin Ermiş, Mısra Tüfek, Oğulcan İnan, Selçuk Karaca, Barış Yurtsever, Zeynep Özan, Tolga Tekin, Emin Gürsoy.

Kızıl Goncalar: Nikah meselesi bitmiyor